Anasayfa Arşivler 2021 Ocak

Aylık ArşivOcak 2021

1 1.973 görüntüleme

Tip-1 Diyabetli Melis’in Doğum Hikayesi – Bölüm1

Melis’i takip etmek isterseniz Instagram hesabıhttps://www.instagram.com/melispinarkirac/

Ben ve eşim üniversiteden aynı bölümden arkadaştık, arkadaşlığımız zamanla aşka dönüştü ve biz 2016 yılının mayıs ayında evlendik. Hem iki yakın dost hem sevgiliydik. Her şey yolundaydı, mutlu giden bir evliliğimiz vardı.

Uzun süre bebek fikrini yüksek sesle düşünmemiş ve kendi aramızda hiç konuşmamıştık. Hele ben diyabetli olduğumdan mı bilmiyorum ama benim için baştan sona çok telaşe fazlaca teferruattı… Çocukları hep çok seven biri oldum ama kendi çocuğumun olması fikri ancak 2019 yılının başlarında daha sempatik gelmeye başlamıştı.

Belki de çevresel faktörlerin etkisiydi; “Eee artık 3 sene olacak neredeyse evleneli, düşünmüyor musunuz bebek? Ee bak onlar sizden sonra evlendi, aferin hemen yaptılar çocuk! Yaşınız geçer bak demedi demeyin. Hala gençken yapın bi çocuk! Şeker hastalarının çocukları olmuyor mu öyle duyuyoruz ama?! …” Böyle uzar gider liste. Ama yok, sadece ironi yapıyorum. Bunlar değildi mesele. Ben gerçekten bir çocuğum olsun istiyordum. Benim bedenimden doğan, bize benzeyen, tıpkı bizim annelerimizin bizi sevdiği gibi koşulsuz seveceğim, hormonlarımla değil kalbimle istediğim bir bebek…

Yapabileceğime iknaydım. Artık kararımızı vermiştik. Anne ve baba olmak istiyorduk ama asıl önemli konu başlığı ben ve diyabetimdi… Düzenli olarak endokrin Dr uma muayeneye ve kontrole gidiyordum ama değerlerim harika değildi🙈 Konuyu bir de Dr uma açtım. HbA1c değerimin 6.5 ve hatta mümkünse 6 veya altında olmasının çok daha iyi olacağını, daha az risk içereceğini söyledi. Değerler başta ütopik gibi gelmişti bana çünkü o günkü değerim 7.9 du ve şimdiye kadarki en yüksek değerimdi. İş yerinde yoğunluğumu bahane edip şekerim düşer diyip yediğim didoların acısı çıkmıştı 🤫…

İlk olarak uzun etkili Lantus yerine Levemir kullanmaya başladım (hamilelikte ve hamilelik planlamasında kullanıma en uygun insülin olduğu için.). Yine kullandığım hızlı etkili Novorapid aynı kaldı. Ve akabinde diyetisyene gittim. Yemek listelerimi yeniden düzenledik.

Bir süre yeni diyet listesi, yeni uzun  etkili kullanımı ve yürüyüş egzersizlerine göre ölçüm değerlerimi not aldım dr umla paylaşmak üzere derken… Haydaa Levemir bende bir takım alerjik reaksiyonlara sebep oldu. En belirgini enjeksiyon bölgesinde oluşan sert, ağrılı ve yumurta büyüklüğündeki yumrular idi. Alerji ilaçları kullanamayacağım için hemen orta etkili insülin olan Humulin N’ye başladık ve yeni uygulama ile yeniden şeker ölçüm değerlerimi tutmaya başladım.

Uygulamam gereken her şeyi uyguladım. Bir düzen kurmak için çabaladım ancak bazı aksilikler olmaya devam etti😒 Humulin N, Levemir veya Lantus kadar etkili olamadı başlarda ve gündüz 11:00 ve gece 23:00 da yaptığım enjeksiyonları iptal edip yalnızca gece 23: 00 da uygulamaya başladık ve uyguladığım ünite arttı.

Değerler hala istediğimiz gibi değildi, istediğimizden de çok uzak değildi ama daha iyi olmalıydı. Tabi bir de artık 2. saat tokluk şeker değeri değil 1. saat tokluk değeri önemliydi. Ha oldu ha olacak derken 4 ay geçmişti bile. Ama HbA1c hala 7 üzerindeydi. Galiba değil baya stres olmuştum.

Kimseyle paylaşmamıştık kararımızı ve bizi nelerin beklediğini, belki sadece yakın bir iki arkadaşımızla.. Biz yeterince stresliydik ve heyecanlıydık. Ailelerimizi de strese sokmak istemiyorduk. Günü geldiğinde mutlu haberi paylaşacaktık. Sadece böylece hüznümüz değil mutluluğumuz çoğalacaktı…

Bu arada umudumuz da sabrımız da vardı. Stresin yanısıra, evimizi bile değiştirdik (Bebek için pek uygun değildi.) ☺️

Zaman geçiyordu ama acelemiz de yoktu. Değerler de hala istediğimiz gibi degildi. Zamana bıraktık. Elbet ben her şeyi gerektiği gibi uyguladığımda gün gelecek bu değerler düşecekti 😉..

O zaman müsadenizle ben bir bebeğimle ilgileneyim. Gelecek olan bir sonraki postta da hamile kaldığımı nasıl öğrendiğimi ve devamında gelişen olayları paylaşayım☺️

çokça sevgiler💜

Melis

 

1 1.534 görüntüleme

Tip-1 Diyabet ve Hamileliğini Aynı Gün Öğrenmiş Bir Anne

Merhabalar ben Cansu.

Tip-1 diyabet ve hamileliğini aynı gün öğrenmiş bir anneyim. Sürecim zor, uzun ama mutlu sonla biten bir hikaye.🙏

Tip-1 diyabetimi öğrendiğimde 25 yaşındaydım. Bir anda aşırı kilo vermeye ve sürekli uyuklamaya başlamış, etraftaki olayları kavrayamaz hale geldiğimde doktora gitmeye karar vermiştim.

Doktorum hemen şekerden şüphelenmiş ve test istemişti. Kısa sürede gelen testimin sonucu oldukça yüksekti HbA1c : 12.4 😓Hemen ertesi gün yatışımın yapılmasına karar verildi. Fakat bundan çok kısa bir süre önce eşimle çocuk sahibi olmaya karar vermiştik ve böyle bir durumda hastanedeki tedavimin değişebileceğini düşünerek aynı günün gecesi saat 4’de hamilelik testi yaptırdık. Sonuç Beta HCG:49 ☺️ İki farklı duyguyu aynı anda yaşamak nedir o gün çok iyi anlamıştım…

Hastanede 1 hafta kaldım. İnsülini nasıl kullanmam ve diyetimi nasıl sürdürmem gerektiği öğretildi. Benim aklımda ise tek bi soru vardı bebeğim. Doktorumu her gördüğümde bebeğimi soruyordum ve bana bir keresinde “Şu an onun için var ya da yok diyemeyiz. Daha çok yeni sen onu değil kendini düşün.” demişti. Ama nasıl yok diyebilirdim ki. Öyle olsa değerim 0 olurdu 49 değil!

O gece bir kadın doğum uzmanına gittim ve bebeğin değerlerinin yükseldiğini şimdilik bir sorun olmadığını öğrendim ve içim rahatlamıştı.

Annelik bebeği öğrendiğim an başlamıştı. O çok yüksek olan değerim bir kaç ay içinde 5.6’ya düşmüştü. Bunu başarmamın sebebi bebeğime duyduğum sorumluluktu. Fakat bir sorun vardı benim tahlillerim güzel gitse de bebekte tek kordon eksikti yani beslenmeyi 2 damar yerine tek damardan yapabiliyordu ve doktorumuz normalden zayıf bir bebek olabileceğini söyledi. Aynı zamanda yüksek riskli gebelik grubuna girdiğimden devlet hastanesinde de takip edilmem gerekiyordu. Ordaki doktor bu sorunu görünce hemen su almamız gerektiğini, bu olayın 5 dklık olduğunu, gerekirse hemen bugün gebeliği sonlandırabileceğimi söyledi. 😔 O an hızla kalktım ve ordan resmen koşarak kaçtım. Bazıları için 5 dklık olan şey bazılarının ömrüne bedel..

7. aya kadar çok güzel giden değerlerim 7. ayın sonunda maalesef bozulmaya başlamış ve bebek de, ben de birden aşırı kilo almaya başlamıştık. Tüm bu sebeplerle 38. haftada sezeryana karar verildi. Bebek doğdu ve o zayıf olacak denilen, tek damarla beslenen o bebek 4.560 kiloyla dünyaya geldi. 2 kordonu olsaydı kaç kilo olucaktı siz düşünün ☺️ Tüm risklere hatta iri bir bebek olmasına rağmen çok sağlıklı bir şekilde kızımız dünyaya geldi çok şükür 🙏

Tüm zorluklara rağmen kızımın sağlığı herşeye değer. Bu ya da bunun gibi bir süreç yaşayıp kendini çıkmaz da hisseden tüm annelere yol olur umarım hikayem. Ne kadar zor olursa olsun yapabiliriz bebeğimiz ve kendimiz için 🤍

Ben bir anneden daha güçlüsünü hiç görmedim 😊

Herkese sevgiler..

1 2.042 görüntüleme

Hamile Kaldığımda 20 Yıllık Tip-1 Diyabetliydim

Ben hamile kaldığımda 20 yıllık tip 1 diyabetliydim. Kimseyle paylaşmadım bunu ama 8 yaşımdan beri benimle beraber olan bu hastalıkta en büyük korkum anne olmaktı.

Çocuğum da benimle aynı kaderi paylaşır mı, herhangi bir anomali oluşur mu diye endişeliydim. Ayrıca öyle çok iyi giden bir şeker rutinim de yoktu. Eşimle çocuk sahibi olmaya karar verdiğimizde, önümüzde daha aylar olduğunu sanarken hemen hamile kalacağımı tahmin bile etmemiştim. Öncelikle mümkün olduğunca verilen talimatlara uyarak şekerimi düzene sokmaya çalıştım. Diyabetli olduğumu duyan doktorlar riskli gebelik bölümlerinin olduğu hastanelere yönlendirdi beni hep. Ayrıca yeni doğan yoğun bakım servisi olan bir hastanede doğum yapmam gerektiğini söylediler. Bu uyarılar benim tedirginliğimi daha da katladı ama çok şükür 35. haftaya kadar gayet güzel bir gebelik geçirdim. 36. haftada karaciğer enzimlerinde yükselme ve idrarda protein kaçağı sebebiyle ani olarak epidural anestezi ile sezaryen doğuma alındım. Sorunsuz geçti doğum. Şuan kızım 8 yaşında ve gayet sağlıklı.

İlk diyabet teşhisi aldığım da duyduğum birsey vardı.. “Eğer dikkat edersen herkesten sağlıklı ve uzun yasayabilirsin.” Gerçekten öyle. Zaman zaman motivasyonumuzu kaybetsekte diyabet aslında bir yaşam tarzı. Bunu kabullenip benimsersek sorunsuz bir hayatımız olabilir. Diyabetin kontrolü sizde olursa, hayatınızı da istediğiniz gibi yönetebilirsiniz. Hiçbir şey için geç değil. Başlamak için en doğru gün bugün.

Tabi bir de işini iyi yapan insanlar olsun hep yanınızda. Benim 8 yaşımda tanıdığım ilk doktorum Sevgili İlknur Arslanoğlu’ ydu. 18 yaşıma kadar onun kontrolündeydim. Onun kadar idealist bir doktor daha tanımadım.

Doğum yaptığım hastanede sabah kan ve idrar tahlili vermiştim. O gün tahlil sonuçlarında ki aşırı yükselişi farkeden laboratuvar personeli, mesaisi biten kadın doğum doktorumu cep telefonundan arayıp haber vermese belki de kötü şeyler yaşanabilirdi. Kendisini hiç tanımadım ama o kişi, benim ve bebeğimin hayatına çok ince bir dokunuş yaptı.

Kadın doğum doktorum bana sonsuz güven ve destek verdi. Tedirginliğimi almak ve güven vermek için, test sonuçlarımı o an açık olan bir kadın doğum acil servisine gösterebileceğimi ve öyle hastaneye gelebileceğimi söyledi. Hastaneye gittiğim de doğuma almaya hazırlardı bile. Çünkü o an doğuma almaktan başka çare yoktu, biliyordu ama sırf beni rahatlatmak için 2. görüş için başka bir hastaneye bile göndermişti.

Bu üç insana da minnettarım. 🙏

İşini iyi yapan insanlarla karşılaştığınız ve kontrolün hep elinizde olduğu şeker gibi bir yaşam dilerim.

Sevgiler,

Özlem SOYDAN

27 28.681 görüntüleme

Omnipod DASH® (Kablosuz İnsülin Pompası) Artık Türkiye’de

5 Ocak 2013. Tip-1 diyabetli arkadaşım Nazlı o zamanlar Amerika’da yaşıyordu. Nazlı İle Sohbetimiz linkindeki yazıda Nazlı’dan Omnipod tecrübelerini dinleyip, elimde dahi olmayan cihazı hayal etmeye başlamıştım.

O günden belli bir zamana kadar Omnipod’un Türkiye’ye gelmesi için birçok kişi ile çok çaba sarfettik. Linkedin’den Omnipod’un firması Insulet yetkilileriyle yazıştık. Ama Türkiye’ye gelme planlarını olmadığını söyleyip durdular.

Ve yıllar sonra, Omnipod DASH®, kablosuz insülin pompası,

Medsalus sayesinde Türkiye’ye geliyor….

Sizlerle geçtiğimiz hafta paylaştığım, 2021’de İnsülin Pompalarının Geleceği Ülkemizde Nasıl Olacak? linkindeki yazıda da bahsetmiştim; farklı bir marka daha gelecek diye. Hatırladınız mı? 🙂 Evet bu marka Omnipod.

Dexcom G6’yı Türkiye’ye getiren Medsalus, Omnipod’u da Türkiye’ye getirmeyi başardı. Kendilerini tekrar tekrar kutluyorum.

Omnipod DASH® (Kablosuz İnsülin Pompası) Nedir?

Dünyanın ilk ve en güvenilir kablosuz insülin pompası.

Pod ve PDM olarak iki ana parçadan oluşuyor.

Pod: İçerisinde max 200 ünite insülin koyabildiğimiz ve 3 günde bir değişen bir sarf malzemedir.

Pod’un boyutu: Eni 3.9 cm x boyu  5.2 cm x kalınlığı 1.45 cm

PDM: Pod’un yönetimini sağlayan kumanda sistemi.

4 inç ekranı ve 1 cm kalınlığıyla ve 175 gram ağırlığındadır.

Firmanın https://medsalus.com.tr/omnipod/ linkinden daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Nasıl sipariş verebilirsiniz?

Omnipod DASH® (Kablosuz İnsülin Pompası) 15 Şubat’ta satışa sunulacak.

Ön sipariş yapma şansımız bulunuyor. Medsalus’a +90 216 573 48 48 numaralı telefonlarından veya https://medsalus.com.tr/iletisim/  linki üzerinden ulaşabilirsiniz.

Satın almadan önce deneme şansı var mı?

Evet. Firmayı arayarak veya https://medsalus.com.tr/demo-talebi/ linkindeki formu doldurarak demo talebinde bulunabilirsiniz.

Maliyeti ve diğer önemli detayları nedir?

Omnipod DASH Başlangıç Kiti 2 ana kısımında oluşuyor.

  1. PDM=kumanda (Almak zorunlu. Çünkü şu an için sadece kumanda ile çalışıyor.): Bozulana kadar kullanılıyor. Bir sefere mahsus alınıyor.
  2. 10 Adet Pod=1 kutu : Her pod 3 gün kullanılıyor. 1 kutu pos ise 30 gün gidiyor.

Toplam maliyeti: 8,750 TL

10 adetten oluşan 1 kutu pod ise 3200 TL

Firma maliyet düşürücü aksiyonlar da almış. 3, 6 aylık gibi paketler çalışmışlar.

Paketlerle ilgili fiyat ve diğer detaylar için Medsalus’a +90 216 573 48 48 numaralı telefonlarından ulaşabilirsiniz.

SGK desteği var mı?

SGK geri ödeme desteği bulunmuyor.

Yaş sınırı var mı?

Her yaştan diyabetli Omnipod’u kullabiliyor 🙂 Yaş sınırı bulunmamakta.

Herhangi bir sensörle birlikte çalışıyor mu?

Hayır. Sensör destekli bir insülin gönderim sistemi değil.

Ben de Omnipod DASH®’e geçiyorum 🙂 

Cihazın satılacağı günü beklerken firma şu an için, sadece görmem adına, pod gönderdi 🙂

PDM olmadığı için POD’un içinde insülin yok ve şu an elbette kullanamıyorum. Ama sizlerin görmesi adına bol bol foto çektim 🙂

O kadar ince ve küçük ki! Bana tip-1 diyabeti unutturacağı kesin 🙂

Tip-1 diyabet yönetimimi; şu an için en güvenilir sensör sistemi olan Dexcom G6 ve yine şu an için dünyanın ilk ve güvenilir kablosuz pompa sistemi Omnipod DASH® ile sağlayacağım…

 

 

 

3 4.266 görüntüleme

Dexcom G6 Kulanırken Karşılaşılabilecek Sinyal Kayıpları ve Çözümleri

Dexcom G6 bildiğiniz üzere yaklaşık  5 ay önce Türkiye’ye, Medsalus aracılığıyla gelmişti. Dexcom G6, Sürekli Şeker Ölçüm Sensörü, Türkiye’de başlıklı yazımdan bunu hatırlarsınız.

Unutmadan; Dexcom G6’yı ülkemize Medsalus firması getiriyor.

https://dexcomtr.com linkine tıklayarak, firmanın web sitesi üzerinden, tüm detaylara sahip olabilir ve firma ile iletişime geçebilirsiniz.

Dexcom G6’yı kullandıkça deneyim kazanmaya ve bazı sorunlarla karşılaşktıkça da neyi nasıl çözelim konusu gündemimizde oluyor.

Sinyal kaybı neden olabilir? Nasıl çözülebilir?

2.4 GHZ Bluetooth Frekans Hızı

Dexcom G5 ve Dexcom G6 2.4.GZH bluetooth frekans hızında çalışıyor.

Gelin biraz bu konuyu anlayalım:

En temel konunun bluetoothun frekans hızı olduğunu düşünüyorum. 1940lardan 2015’e kadar bluetooth ile tüm haberleşme 2.4 GHZ üzerinden oluyor. 2015’ten sonra da 2.4,5’e geçildi. Çünkü 2.4 yıllardır en yoğun kullanılan frekans bandı. Wifi’da da yıllardır 2.4 kullanılıyordu ve 2.4,5’e geçildiğinde Bluetooth’un 2.4’ık frekansı faka bastı. Havada iletişim ve yoğunluk arttıkça Bluetooth’un 2.4’lik frekansı maalesef patlıyor. Ve veriyi bir yerden alıp bir yere götürmesi işinde bant genişliği yeterli gelmiyor.

Bu arada bluetooth özelliği olan her cihaza co-existence özelliği de eklenmiş. Bu özelliğin eklediği cihaz, diğer kablosuz ağlardan etkilenmeden, daha verimli bir şekilde çalışabilmesini sağlaması lazım.  Ama bu özellikle de bu frekans kirliliğinin önüne geçememiş.

Hal böyle olunca Dexcom G6 gibi veriyi bluetooth ile gönderen cihazlarda sinyal kaybı söz konusu olabiliyor.

Evinizde kullanmadığınız cihazları mutlaka folyolayın. Mikrodalga fırınınız varsa evden çıkarın. Ki en başa bela cihaz 🙂 Kablosuz telefondan bebek telsizine, prize taktığımız ek prizlerden kumandaya, bluetoothlu hoparlörden ütüye hatta floresana kadar birçok cihaz 2.4 GZH bandını kullanıyor.

Sürekli sinyal kaybı yaşıyor ve aşağıdaki çözüm önerileriyle çözemiyorsanız bu durumu gözden geçirin.

 

Sık ​​sinyal kayıpları yaşıyorsanız öncelikli olarak aşağıdaki konuları gözden geçirmeniz lazım.

  • Dexcom G6 mobil uygulamasına fiziken ve max 6 metre mesafede olmalıyız. 6 metreden uzağa gidersek sinyal kaybı zaten olur. Bazen ben de evin içinde yaşıyorum bunu ama telefona yaklaştıktan birkaç dakika sonra ölçüm devam ediyor.
  • Eskiden kullandığınız ve bluetooth ile eşleştirdiğiniz ama şu an kullanmadığınız Dexcom G5 veya farklı marka sensör varsa bunları silin.
  • Dexcom G6 mobil uygulamayla entegre çalışıyor. Telefonumuzda aynı anda çok uygulama açıkken arka planda yukarı kaydırarak uygulamaları kapatıyoruz. Ama bunu Dexcom G6 mobil uygulaması ile yapmayın. Uygulama arka planda sürekli çalışıyor olmalı.
  • Bu arada telefonunuz arka planında Dexcom G6 mobil uygulaması hariç çok fazla uygulama çalışıyorsa onları da inaktif etmek bir çözüm.
  • Telefon pilinin sağlığı %85 ve üstü olmalı. Telefon pili o anda %100 şarj edilmiş olsa da telefon pil sağlığı %85-100 arasında değilse de sinyal kaybı sıkça yaşanabiliyor. Böyle bir durum varsa pil değişimi öneriliyor.
  • Bende de bazen yetersiz depolama alanı uyarısı çıkıyor ama herhangi bir sinyal kaybı yaşamıyorum. Yine de sorun yaşamamak adına fotoğraf  ve videoları ara ara Mac’e atıyorum. Kullanmadığım uygulamalar varsa kökten siliyorum. Çünkü Dexcom G6 mobil uygulaması düzgün çalışmak için en 1 GB boş depolama alanına ihtiyaç duyuyor.
  • Dexcom G6 mobil uygulamasının “arka planda yenileme” özelliği telefon ayarlarında açık olsun. Arka planda yenileme koşulu kullanılan diğer uygulamalarda ne kadar kapalı olursa o kadar iyi olur.
  • Telefonu şarj ederken orijinal şarjla şarj edilmesi de diğer yapılacaklardan biri.

Sorun devam ederse aşağıdaki yöntemler adım adım izlenebilir;

  • Dexcom G6 mobil uygulamasını silip yeniden uygulamayı kurup mevcut kullanıcı adı ve şifrenizle, sanki ilk kez G6 uygulamasını kuruyormuşsunuz gibi kurun.
  • Yine çözülmezse kullanılmayan bluetooth kaynaklarını silin.
  • Sorun devam ederse; telefon piliniz düşük güç modundaysa onu inaktif yapın.
  • Sorun halen devam ediyorsa; günde 1 kez telefonunuzu açıp kapatın. Bilgisayarı aç kapa gibi basitlikte bir çözüm ama deneyenler bu sorunlarını çözebiliyor 🙂
  • Sinyal kaybı yaşadığınız anda ana ekran düğmesine iki kez basıp uygulamanın arka planda çalışıp çalışmadığını kontrol edin. Çalışmıyorsa uygulamayı yeniden açın.