Anasayfa Arşivler 2019 Haziran

Aylık ArşivHaziran 2019

1 2.179 görüntüleme

Menopoz Döneminde Biz Tip-1 Diyabetli Kadınları Neler Bekliyor?

Biz kadınların hayatın her döneminde farklı “detaylarla” uğraşmak zorunda kalıyoruz.

Bunlardan biri de “menopoz”!

Menopoz; biz kadınların regli=mensturasyon=adet dönemlerinin bitmesi ile başlar. Genelde de 50 yaş sonrasında başladığı söylensen de erken veya geç dönemde de olması muhtemeldir.

Her bir kadının adet dönemi farklı geçtiği gibi menopoz dönemi de farklı geçebiliyor. Ama özellikle biz tip-1 diyabetli kadınların üzerindeki etkileri, diyabetli olmayan kadınlara oranla daha coşkulu ve dengesiz olmakta 🙂

Menopoz döneminde; östrojen seviyeleri azalır ve bu da yumurtalıklarımızın, her ay yumurta üretmesini durdurur. Azalan östrojen biz kadınlarda; ateş basmasına, gece terlemesine, ruh hali değişimlerine ve vajinal kuruluğa neden olmakta.

Östrojen ve progesteron hormonları, hücrelerimizin insüline nasıl tepki verdiğini etkileyen hormonlardır. Östrojen ve progesteron seviyelerindeki değişiklikler, kan şekerlerinde beklenmedik dalgalanmalara neden olabilir ve bu durum tip-1 diyabetin kontrol altında tutulmasını zorlaştırır.

Bu dönemdeki diğer bir sorun kilo alımı 🙂 Kilo alımı oldukça da insülin ihtiyacı artacağından medopoz döneminde insülin doz ayarları, her zaman olduğu gibi, çok önemlidir.

Tip-1 diyabet yönetimi iyi olmayan bireylerde idrar ve vajinal enfeksiyon riski her zaman fazladır. Menopoz döneminde, östrojenin azalmasıyla, idrar yolları ve vajinada bakteri ve mayaların gelişmesi daha kolay olmakta.

Menopoz döneminde de bir de uyku sorunları oluyor. Sıcak basması, gece terlemelerinin sebep olduğu uyuyamama da kan şekeri kontrolünde sorun yaratmakta.

Her yaşın farklı dinamikleri olmakla beraber şu menopoz dönemi beni açıkçası çok korkutuyor 🙁 Bu yaşlarda dahi ipin üzerinde her türden cambazlığı yaparak, kan şekerimizi hedef aralığa yakın götürebilirken, menopoz döneminde kim bilir başımıza neler gelecek 🙂 🙂 🙂

Kim bilir! Belki o yaşlara kadar tip-1 diyabetin ya çözümü ya da kişiselleştirilmiş bir diyabet teknolojisi çıkar 🙂

5 1.752 görüntüleme

Eskiler Der; “Şeker Hastalığı, Zengin Hastalığıdır!”

Eskiler der; “Şeker hastalığı, zengin hastalığıdır!” diye.

Alım gücümüzün azaldığı bu dönemde zengin hastalığından da öteye gitti😔

Tip-1 diyabet yönetiminde iğne ucuna hatta insüline dahi fark alınan bir dönem yaşarken biz illaha şu marka,model glükometre olsun diyemiyoruz. “Gücümüz neye yetiyorsa onu alalım, hiç ölçmemekten iyidir.” diyoruz.

Bu arada insülin pompası, sensör vs bu konulara giremiyorum. Her şey çok pahalı.

Neden;
👉Alım gücümüz ve
👉Kazandığımız paranın piyasa değeri azaldı.
👉Döviz kuru ufacık olaydan etkilenirken, mali istikrar da yok.

Neyse…

📍Parmaktan şeker ölçümü çok ama çooook önemli.

Şu anda en güvenilir 2 marka Roche ve Ascensia’nın modelleri.

Bu 2 markanın glükometrelerine takipte olduğunuz diyabet hemşiresinden ya da firmaların telefonlarını arayarak, “ücretsiz” edinebilirsiniz.

Tek sıkıntı bu markaların striplerindeki SGK farkının diğerlerine göre fazla olması!

Ne yapacağız?

Bu markalarınkini alamıyorsanız; SGK’nın geri ödeme tutarına eşdeğer yani “fark çıkmayan” stripleri almak. Ama bu markaların da ölçümleri yüksek/düşük şekerde çozutuyor. Aklınıza yatan bir markanın glükometresini alın.

📌Düşük ve yüksek şekerde birkaç kez test edin. Ama elinizde bir de yukarıda bahsettiğim markalardan birinin cihaz ve stribi de olsun. Bir de bu cihazlardan biriyle test edin.

📌Bir de ellerinizi buz gibi soğuk su ile buruşuncaya kadar yıkayın. Farklı parmaklar olmak koşuluyla bir test ettiğiniz bir de güvenilir marka glükometre ile ölçüm yapın.

Her testinizde uyumlu sonuçlar alıyorsanız SGK farkı çıkmayan cihazı kullanabilirsiniz.
Tabiki bu testi yapabilmek için 1 defaya mahsus güvenilir markanın cihaz ve stribini almanız lazım.

📌Son olarak; ölçüm yaptıkça da glükometrelerin performansı değişebiliyor.

Güvenilir markalarda bu sorun yok ama Uzakdoğu cihazlarından 10 ölçüm sonrasında dahi cihaz performansı düşebiliyor. Bu sebeple cihazlarınızı güvenilir marka cihazlarını kullanarak ara ara test edin. Elbette bir de kan verirken laboratuar sonuçlarıyla da test etmekte fayda var.

Galiba 2008’e kadar strip ve cihazlara fark vermezken şu an fazlasıyla veriyoruz.

Umarım bir gün, ülkemizde SGK’nın geri ödemesinde tip-1 diyabetlilere de önem verilir🙏

#diyabetimben

6 5.121 görüntüleme

📍Medtronic’in Sensörleri Nasıl Uzatılır?📍

Her ne kadar sensör uzatmaları, doğru şeker takibi için önerilmese de, günümüz koşullarında sensörleri uzatmak zorunda kalıyoruz.

Biz de bu akşam sizler için kısa bir video hazırladık😊

🎬Video linki: https://youtu.be/WSS8Y-DK-no

Oyuncu: Tip-1 diyabetli ben🙈😊

Yönetmen, oyuncu ve anlatıcı: Sevgili Eşref😍😍😍

Medtronic’in iki farklı sensör sistemi var;
1- Veo ve 640G ile çalışan,
2- Guardian Connect sistemi ile çalışan.

Şu anda her bir sensör 6 günlük. 6 günden daha fazla kullanmak için de videodaki yolu izleyerek sensörü uzatabilirsiniz.

Ancak şunu unutmayalım; sensörü her uzattıkça sensör glikoz değerinin güvenilirliği soru işareti olabilir. Bu sebeple daha güvenilir sensör glikoz değeri için günde 3-4 kez parmak ölçümü ile sensörü kalibre etmek lazım. Bir de yolunda giden bir şeker değeriniz varsa sensörü belki üçüncü hatta dördüncü 6 gün dahi kullanabilirsiniz. Ama kontrollü olmak koşuluyla😊✌️

🎬Tekrar edelim; kısa ve öz video linki işte burada🙈😊

#tip1diyabet #diyabetimben

1 2.302 görüntüleme

Okulda Diyabet Programı Okul Hemşireleri İstanbul Toplantısı 14 Haziran 2019’da İstanbul’da Yapıldı

Okulda Diyabet Programı 2019-2020 çalışmalarının planlandığı ve 29 Mart 2019’da İstanbul’da yapılan toplantıda alınan kararlar gereği, “Okulda Diyabet Programı Okul Hemşireleri İstanbul Toplantısı” 14 Haziran 2019 tarihinde Koç Üniversitesi Hastanesi’nde yapıldı. Toplantıya çoğunluğu İstanbul’daki okullarda çalışan 250 dolayında okul hemşiresi, Halk Sağlığı Hemşireliği Derneği Okul Sağlığı Hemşireliği komisyonu üyeleri, halk sağlığı, çocuk sağlığı alanında çalışan akademisyen hemşireler ve az sayıda Tip 1 diyabetli çocuk annesi katıldı. Toplantıya Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Safran da katıldı ve açılış kısmında bir konuşma yaptı. Gerek bakan yardımcısının gerekse Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı yetkililerinin toplantıya katılımı, canlı ve etkili bir tartışmaların yapılmasını kolaylaştırdı ve verimli bir toplantı olmasına katkıda bulundu.

 

 

Toplantıda Sağlık Bakanlığı ile MEB arasındaki iş birliğinin başarılı bir örneği olan ve 2010 yılından beri devam eden “Okulda Diyabet Programı” ile bu program kapsamında gündeme getirilen OKUL HEMŞİRELİĞİ sistemi, okul sağlığı açısından önemi, Türkiye’deki durumu, sorunlar ve desteklenmesi için acilen yapılması gerekenler açısından tartışıldı. Toplantıya katılan Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Safran da yaptığı konuşmada okul hemşireliğinin önemini vurgulayarak, özellikle devlet okullarında olmak üzere okul hemşiresi eksikliğinin ve sorunlarının giderilmesi konusunu önemsediklerini belirtti.

Toplantının temel mesajları aşağıda özetlenmiştir:

  • Türkiye’de yaklaşık 20.000 civarında Tip 1 diyabetli çocuk vardır; bu çocuklar zamanlarının önemli bir kısmını okulda geçirmektedirler; kan şekeri dengesi de özellikle okul saatlerinde bozulmaktadır. Bu nedenle diyabetli çocuklara okulda çocuklara sağlanan destek yaşamsal öneme sahiptir.
  • Tip 1 diyabetin tanı ve tedavisinde önemli ilerlemeler olmaktadır. Özellikle uzaktan glukoz izlemi sağlayan sensörler ve insülin pompaları çocuklarda diyabet yönetimini kolaylaştırmakta ve diyabetli çocuklar ile ailelerinin yükünü azaltmaktadır.
  • Diyabetin iyi yönetiminde yararı gösterilmiş olan bu gelişmelerden bütün çocukların yararlanması sağlanmalıdır.
  • Okul hemşireleri Tip 1 diyabetin de içinde bulunduğu geniş bir kronik hastalığı olan çocuk grubuna hizmet vermektedirler. Görev kapsamının genişliği nedeniyle ve yapılması gerekenlerin tam olarak yerine getirilmesi için okul hemşireliği tam gün olarak uygulanmalıdır.
  • Okul sağlığının geliştirilmesinde anahtar öneme sahip olan Okul hemşireleri ve okul hemşireliği sistemi yeterince desteklenmemektedir. Okul hemşireleri hem özlük hakları bakımdan hem de okul sistemi içindeki görev tanımlarının tam olarak yapılmamış olması nedeniyle önemli zorluklar yaşamaktadırlar.
  • Okul hemşirelerinin özlük hakları, görev ve sorumlulukları ile yasalar karşısındaki konumlarını net olarak tanımlayan bir belgeye ihtiyaç bulunmaktadır.
  • Ülkemize özgü ve gelişmiş ülkelerdekine benzer bir Okul Hemşireliği Sistemi kurulmalıdır; bunun için yeterli insangücü mevcuttur.

 

Toplantıdaki sunumlara http://www.arkadasimdiyabet.com/ogreniyoruz/okulda-diyabet-programi/ogretmenler-ve-okul-hemsireleri-icin

Linkine, toplantı raporuna ise http://www.arkadasimdiyabet.com/ogreniyoruz/okulda-diyabet-programi/rapor-ve-genelgeler

Linkine   tıklayarak ulaşabilirsiniz.

 

17 15.166 görüntüleme

Medtronic 780G Ve Yeni Nesil G3 Sensör Yolda

Eylül 2016’da ilk yapay pankreas ,Medtronic 670G, FDA onayını almıştı.

2016’dan birkaç ay sonra da Türkiye’ye 640G gelmişti.

Medtronic 640G ve 670G Arasındaki Farklar Nelerdir? linkindeki yazıdan 640G ile 670G arasındaki farkları okuyabilirsiniz.

Aslında Medtronic birkaç yıldır hem 780G hem de bir üst modeli 890G üzerinde çalışıyor.

Medtronic, 7 Haziran’da, San Francisco’da düzenlenen ADA’da, 780G modelinin evde denemelerine başladıklarını açıkladı. 350 çocuk ve genç tip-1 diyabetlileri kapsayacak bu denemelerin, 2020 Ocak veya 2020 Temmuz’da tamamlanması hedefleniyor.

Peki Medtronic 780G İle Neler Değişecek?

780G’de yeni nesil sensör olan G3 kullanılacak. Ve G3 sensör ile parmak kalibrasyonunun son bulması hedefleniyor. Sadece sensör ilk takıldığında kalibrasyon gerekeceği, sonrasında da gerekmeyeceği belirtilmiş. Ancak yine de kalibrasyon gerekeceğini düşünüyorum. Çünkü Dexcom dahi yeni sensör teknolojisinde kalibrasyonu tam anlamıyla oyun dışına almıyor.

Ve bu G3 sensör hem 640G hem de 670G ile de uyumlu olduğu belirtilmekte.

Normalde de Medtronic’in sensörlerinin her birinin ömrü 6 günken, G3 ile bu süre 7 güne çıkıyor.

Diğer taraftan da 670G’de manuel ve tam otomatize modlar var. 670G, yüksek şekerde bazal dozu ayarlayıp, tip-1 diyabetli bireyi hedef şeker aralığında tutmaya çalışmakta.

780G’de ise sistem tam kapalı ve tam otomatize olarak çalışacak. Yani manuel mi tam otomatize mi seçeceği kullanıcıya kalmayacak. Ve aslında 670G’nin tüm özelliklerini yeni sensör teknolojisi ile taklit edecek. Aynı zamanda mobil uygulama ile de kontrol edilebilecek olması kullanıcı dostluğuna katkıda bulunacak.

670G kullanıcı kullanım alışkanlıklarına da bakarak 780G’nin tam otomatize modda kullanılmasına karar verilmiş. Çünkü 670G kullanıcılarının çoğu, insülin pompasını hep otomatik modda kullanmış.

Türkiye’de Ne Durumdayız?

Daha 670G’nin yani ilk yapay pankreasın gelmediği bir durum yaşıyoruz 🙂 Yani daha 670G gelecek de sonra da 780G gelecek 🙂

Bu arada bir de arada 770G var. 670G’nin bluetooth eklenmiş hali 🙂 Belki 780G’den önce bu gelir.

Kim bilir, belki Medtronic Türkiye, 670G’yi getirmeden üst modeli getirmeye karar verir. Ve bizi şaşırtır 🙂