Esra’nın Mutfağı
Dün yani Pazartesi akşamı eve gelirsek mutfağa girip çeşit çeşit yemek yapsam diye geçirdim içimden.
Hemen hemen her kadının yaşadığı gibi ben de gün içerisinde akşam yemeğinde ne yapsam diye düşünüp duruyordum. Et sote yaparım dedim. Son bir de sarımsaklı yeşil fasulye. Bir de annemin özenle yaptığı bizim oraların, İskenderun usulu zeytinyağlı sarmasını pişiririm diye geçirdim içimden.
Terapi gibi geldi yemek yapmak. Uzun zamandır ilk kez telefondan ve internetten uzak yemek yapmaya odaklandım 🙂 Bir yandan radyo da dinleyince iyi geldi.
Eve gelir gelmez etin pişmesi için seramik tavaya koydum. Ortalama 1,5 saatte et ancak yumuşadı. Bazen çok zor yumuşuyor kırmızı et. Düdüklü patlattığım için de düdüklü kullanamıyorum 🙂
Sonra bir silme yemek kaşığı tereyağı ve içerisine soya, kırmızı taze biber, soğan ve baharatlarını koydum. Biraz demlenmesi ve harmanlanması için kendi haline bıraktım.
Et yumuşamaya çalışırken zeytinyağlı sarmanın hazırlıklarını yaptım.
Bu arada annem kepekli pirinç ile yapar sarmayı. Zeytinyağlı olduğu için ya derindondurucuya atıyorum ya da birkaç gün dolap kısmında bekletip öyle pişiriyorum. Susuz olduğu için hemen büyük bir cezve içerisinde sosunu hazırladım. Su, kuru nane, bir silme tatlı kaşığı biber salçası, tuz ve nar ekşisi. Bu karışım bir taşım kaynayınca sarmaların üzerine döküyorum ve pişmeye bırakıyorum. Ortalama 45 dakikada pişti 🙂
Normalde 2 büyük yaprak sarma 15 gr KH demek. Ama bizim sarmalar çok ince olduğu için ben 4 adedini 15 gr KH sayıyorum. Sarmalarınızın boyutuna göre siz de doğru sayıyı bulursunuz.
Yemekler pişerken bir yandan da ertesi gün için yeşil fasulye yapmaya koyuldum. Bu arada 1 saat olmuştu ve kırmızı et halen yumuşamamıştı 🙂 Biz fasulyeleri bıçakla ortadan ikiye böler ve öyle küçük parçalara ayırırız. Bizce böyle daha özleşiyor yeşil fasulye 🙂 Fasulyeler alta, üzerine bir adet doğranmış soğan, sonra 1 adet büyük domates ve birkaç adet sarımsak. Ve son olarak 1 yemek kaşığı zeytinyağı, tuz ve biber salçalı su.
Fasulyeyi kendi haline bırakıp kısık ateşte pişiriyorum. Bu arada fasulyeyi de seramik tavada yapıyorum. Sağlık açısından oldukça avantajlı. Bir de farkındaysanız yemeklerime yağı fazla koymuyorum. Fazla yağ kan şekerimi yemekten 3-4 saat sonra dengesizleştirebiliyor. Ve hatta yemekten sonraki 8 saat bile etkisi devam edebiliyor. Unutmadan; 4 tepelem yemek kaşığı sebze yemeği de 6 gr KH içerir.
Yemekler pişti. Ama biz akşam yemeğinde sadece sebzeli et yemeği ile zeytinyağlı sarma yedik. Birer bardak da ayran. Yani ideal bir ana öğün kurulmuş oldu. Protein, pişmis sebze ve karbonhidrat. Sarma, karbonhidrat olduğu için ekmek yemedim. Bu tarz öğünlerde ekmek değişimi yapmak önemli.
Ama ben bu akşam karbonhidrat miktarını doğru hesaplamadım. 45 gr KH tüketeceğimi düşünürken 30 gr KH aldım. Et soteyi karbonhidrat olarak saymıyoruz. Bunu sakın unutmayın. Sadece 100 gramdan fazla protein alırsak 3-4 sonraki kan şekeri takibimizi yapmamız gerekebilir.
Yemekten ortalama 2 saat sonra ise kan şekerim düştü. Bu da demek ki yemek ile insülin eşleşmesini doğru yapmamışım 🙂 Olur böyle dalgınlıklar deyip vişne suyu ile hipoglisemi tedavisini uyguladım 🙂
Ellerinize saglik nefis görünüyor hepsi 😉
Bir orta yönümüz daha var Esra hanim,Düdüklü patlatmadim ama patlar diye duydugum icin bende kullanamiyorum 🙂 Kücük bir mutfak püf noktasi vereyim eger ertesi gün et sote yapacagimi planlamissam geceden etleri sogansuyu icinde bekletiyorum,hatta ben abartip kekik süt falan da ekliyorum biraz hem ete güzel bir tat veriyor hemde daha kolay yumusuyor o inatci kirmizi et 😉