Diyabetle tanıştığımdan beri ergenliğinde getirisi olarak bir aralar problem yaşıyormuş gibi hissediyordum. Ve akabinde açlık kan şekerlerim ne kadar üstüne titresemde yüksek çıkıyordu. Çünkü diyabetimiz üzülüp,canımızı sıkmamızı istemiyor. “Sen gönlünü ferah tut,moralini bozma ki ben buradayım diye kendimi hatırlatmak zorunda kalmayayım” diyor. Bunu yeni yeni anladım.
Teşhis koyulduktan sonra yaklasık 9 günlük bir hastane maceram oldu. Hiç bilmediğim bir sağlık sorunu,ne getirir ne götürür bilmiyordum. Ebeveynlerim biraz biliyor olmalıydı ki,her sorun da dağ gibi dimdik duran babamı bile gözüyaşlı görmüştüm ilk defa. Ilk etapta kendilerini suçladılar,hem de çok fazla. Ben doktorumla bu konuyu enine boyuna konuştuğum için ne kendimde ne de onlarda bir suç aramadım. Hiçbir zaman da isyan etmedim,etmelerine izin vermedim. Hastanede geçirdiğim 9 gün beni biraz daha olgunlaştırdı. Oradan çıktığımda ağlayan arkadaşlarımı,ailemi ben sakinleştirdim. E zamanla onlarda alıştılar zaten.
Artık “problem yaşıyormuşum” düşüncesini beynimden attım. Çünkü gerçekten kendimizde hiçbir problem yok aksine biz bilinçliyiz. Problem bilinçsiz insanlarda. Suçlamak,karalamak gibi bir niyetim yok. Hepsine saygım sonsuz fakat öğretmenlerimiz bile bilinçsiz. Diyabetle ilgili bildikleri tek şey “elinde tatlı bir şeyler görünce kızarak bakılması gereken insanlar”. Şuan 11.sınıfım ve okulumuza diyabetle ilgili seminer yalnızca ben 9.sınıftayken verildi. Ve MEB bu tür seminerleri diyabet haftasında vermeye özen gösteriyormuş. İyi ama insanlar sadece diyabet haftasında diyabetle tanışmıyor ki.. Ailem çok endişeli. Yarın öbür gün üniversiteye gideceğim,ben yurt dışında okuma hayalleri kurarken ailem endişelerinden dolayı şehir dışına bile korkuyla bakıyor..
Umarım bu blogda yazdıklarımız birilerini daha hızlı harekete geçirir.
Sevgiyle kalın.
Sedanur Varol
Sedanur Merhaba,
Hafta sonu bloğa zaman ayıramadım. Yazını okudum ama cevabı ancak veriyorum.
Aslında çocuğu olmayan ben bile tip-1 diyabetli ve okul çağında çocuğu olan anne ve babaların endişesini inan anlamaya çalışıyorum. Maalesef MEB okuldaki diyabetli çocuklar için bir şey yapmıyor. Bu konuda muhattap Türkiye Halk Sağlığı Kurumu. Biz birçok kanaldan sesimizi duyurmaya çalışsak da bir anlamı yok. Çünkü duysalar da çözüm üretmiyorlar.
Üniversite dönemine gelirsek. Ailen endişe edecek. Etmemelerini beklemeyiz zaten. Önemli olan üniversite zamanı senin tip-1 diyabetini ne kadar iyi yönetebildiğin önemli olacak. Kimseden sana yardım gelmeyecek. Ya da anlayışlı olmalarını beklemeyeceksin. Beklememelisin de. Sen tip-1 diyabetini yönettikçe ailen daha rahatlayacak.
Sistemi değiştirmek zor olduğu için kendimizin değişmesi ya da toparlanmasını beklemekten de başka bir çaremiz şimdilik yok 🙂
Üniversite döneminde tip-1 diyabetle tanışan biri olarak da sana her zaman destek olurum 🙂
sevgiler