27 Mayıs Cuma günü Tip-1 Diyabet Tedavisinde Yeni Gelişmeler: Yapay Pankreas ve Kök Hücre Tedavisi‘ne Ne Kadar Yakınız? ana konusunda Koç Üniversitesi Hastanesi’ndeydik.
Bu arada çoğunuz biliyor ama ben Eda Hanım ile 3 yıl önce tanıştım. Üç yıldır da iletişimimiz iyi bir noktaya geldi. Hem Skype görüşmelerimiz hem de etkinliklerimiz de fenomen oldu galiba 🙂
Dr Eda Cengiz Yale Üniversitesi’nde tip-1 diyabet adına önemli işler yapıyor. Yapay pankreas, ViaCyte (PEC-01 hücreleri ve Encaptra koruma kılıfı), ultra hızlı etkili insünler, Afrezza ve kök hücre üzerine yapılan çalışmaların içinde. Oldukça iddialı ve hedef odaklı biri. Kadın bilim insanı olarak harikalar yaratıyor.
Yapay Pankreas: Üzerinde çok konuştuğumuz yapay pankreas ya da biyonik pankreas kısa sürede hayata girecek. Yapay ya da biyonik pankreası bir organ gibi düşünmeyin. Ameliyat ile takılacak bir cihaz olarak düşünmeyin. İnsülin yapar gibi kolay takılacak minik cihazlar olması hedefleniyor. Tam otomatize edilmiş yapay pankreas sistemi üzerinde ise çalışmalar harika. Normal şartlarda 6 fazdan oluşan bu projenin son fazındalar. O da bitmek üzere.
2018-2019 yılı gibi yapay pankreas Yale Üniversitesi tarafından Amerika’da çıkarılacak. Bu arada Yale Üniversitesi’ndeki yapay pankreas çalışması Medtronic tarafından fonlu. Ülkemizde de Medtronic olduğu için yarın bir gün yapay pankreas çıkarsa ülkemize gelmesinin oldukça zorlu değil ama öyle ya da böyle geleceğini düşünüyoruz.
Bu arada yapay pankreas kullanan tip-1 diyabetli bireyler yemek yeme konusunda çozutuyormuş 🙂 Ne yemek istiyorlarsa yedikçe yiyiyorlarmış 🙂
ViaCyte: Bu proje daha önce San Diego – California’da çıkmıştı. Ama çalışma bazı sebeplerle durmuş. Eda Hanım bu çalışmayı umut vaadettiği için Yale Üniversitesi’nde devam ettirmiş.
ViaCyte küçük bir cihaz. İçine de beta hücreleri koyuluyor. Biliyorsunuz bağışıklık sistemi beta hücrelerini yabancı ya da düşman olarak görüp sürekli saldırdığı için de beta hücreler kapsül içinde korumaya alınıyor. Cihaz seri altına yerleştiriliyor. Cihazın çeperi öyle harika geliştirilmeye çalışıyor ki beta hücreleri kapsül için de insülin ürettikçe insülin kana geçiyor.
Tomografide dahi ne durumda olduğu gözlenebiliyormuş. Ben bu tarz bir çalışmanın da hayatımızı kolaylaştıracağını düşünüyorum.
Tip-1 Diyabetlilerin Hayatlarını Değiştirebilecek Deneysel Cihaz ve VC-01– Diyabet Tedavisini Geliştiriyor başlıklı yazılarda bu konular hakkında sizlere yıllar önce bilgi vermiştik 🙂
Non-İnvaziv İnsülin – Afrezza: İnhale insülin. Astım ilacı gibi içinize çekiyorsunuz. İşte bu kadar 🙂 Non-İnvaziv İnsülin – Afrezza başlıklı yazımızda bahsetmiştik.
Aslında eskiden nefes yoluyla çekilen bu tarz inhale insülinler üzerinde çalışmalar vardı. Akciğerlere olumsuz etkileri oluyor diye kullanılması pek de tavsiye edilmiyordu. Ancak Afrezza’nın çıkış hikayesini Eda Hanım’dan dinleyince hem çok şaşırdım hem de etkilendim.
Amerika’da çok zengin bir adam tip-1 diyabetli. 90 lı yaşlarında filanmış. İnhale insülin üretilmesi için bir firma kuruyor. Harika bir inhale insülin olan Afrezza’yı üretiyorlar. Ürün çok başarılı olunca ve Eda Hanım’ın ekibi gibi birçok ekipteki takipli tip-1 diyabetliler üzerinde de Afrezza başarılı sonuç gösterince FDA onayı için başvuru yapılıyor. Ancak FDA onay süreci hadi başvuru yaptık yarın onay verilir gibi değil. Ürünün başarılı olduğunu da bilen tip-1 diyabetliler büyük bir güç oluşturup FDA’nın kapısını arşınlıyor ve o güne kadar hiç bu kadar hızlı FDA onayı alınamamışken, Afrezza için FDA onayı alınıyor. Harika değil mi?
Ancak Afrezza için firma kuran 90 yaşlarındaki tip-1 diyabetli adam maalesef ölüyor. Şu anda da Eda Hanım ve ekibi Afrezza üzerinde çalışmaya devam ediyor.
Ultra hızlı etkili insülinler: Eda Hanım’ın en sevdiği araştırma konularından biri 🙂 Size şöyle söyleyeyim; kan şekeriniz 400 lerde. Öyle bir insülin yapıyorsunuz ki 5-10 dakika içinde normal seviyeye hızlıca düşürecek ve hızlıca vücuttan çıkacak yani etkisi bitecek. İşte bunun üzerine çalışıyorlar.
Kök hücre: Kök hücre nakli yıllardır tartışmalı konulardan biri. Kök hücre nakilleri sonrasında kullanılan bağışıklı baskılayı ilaçların vücuda yaratabileceği olumsuz etkiler de bilinmekte. Bağışıklık sisteminin baskılamasını sağlamak için ilaç kullanmak yerine farklı çözümler bulmaya çalışıyorlar.
Son olarak biz kadınlar için de özel dizayn edilecek bir yapay pankreas olacak 🙂 Özellikşe aylık mensturasyon dönemlerinde vücudumuzdaki hormonal değişikliklerden dolayı kan şekerini daha iyi kontrol edebilmek ana hedef 🙂
Ara öğünlerimizden de bahsetmeden geçmeyim.
Ara öğünler özenle hazırlandı. Kalorisi, karbonhidratı ve yağ oranları da üzerlerine yazıldı 🙂 Çünkü bu tarz etkinlikler detay detay çalışılması etkinlikler. Ve bu kadar ince detay düşünülmesi gerekiyor.
2013 yılındaki etkinliğimizde başlamıştık ikramlıkların üzerine besin değerlerini yazmaya. Her gittiğim etkinlikte de bu konudan söz edilirdi. Mutlu olurdum güzel yorumları duydukça. Bugün de çok konuşuldu 🙂
Ara öğün alamadım ama harika olduğuna dair yorumlar aldım 🙂 Herkese afiyetler olmuş olsun.
Prof Dr Oğuzhan Deyneli’nin, Basketbolcu Alper Saruhan’ın, Diyabet Hemşiresi Eda Hanım’ın sunumları ise bir harikaydı. Yıllardır tanıyorum kendilerini. Oğuzhan Bey’in ve Alper Bey’in enerjileri bitmiyor. Bu enerjileri de salondaki herkese eminim ki yansıdı. Koşulsuz katkıları ise oldukça önemli.
90’larda Diyabet Yazısı’nı hatırlıyor musunuz?
Ben de birkaç slaytlık bir sunum yaptım. 2013 yılında Eda Hanım geldiğinde açılış konuşmam Öyküm’ün 90’larda Diyabet başlıklı yazdığı yazıydı. Eda Hanım tekrar bizlerle birlikteyken Öyküm’ü anmadan olmazdı. Umarım bir yerlerden hissetmiştir.
Bu organizasyon önerisini ilk verdiğimde tereddütsüz kabul eden sahiplenen Prof Dr Şükrü Hatun’a ve Prof Dr Oğuzhan Deyneli’ye teşekkürler.
Harika sunumuyla, hitabetiyle ve tip-1 diyabette tüm gelişmeleri bi solukta bize anlatan Dr Eda Cengiz’e nasıl teşekkür ederiz bilmiyorum ama varlığı yetiyor. Harika bir kadın. Harika bir bilim insanı.
Basketbolcu Alper Saruhan ise tip-1 diyabetiyle her bireye motivasyon sağlıyor. Enerji veriyor. Bizler için gerektiğinde Sugarman oluyor 🙂 Bizi kurtarırsa Sugarman kurtarır 🙂
Bu arada Alper Saruhan’ın bebeği oldu. Uzun ve sağlıklı bir ömür diliyoruz 🙂
Eşref’e, Kastamonu’dan gelip desteğini veren Emine Taşdöğen’e iyiki varsınız diyorum 🙂 Sağolsunlar tüm gün oradan oraya koşturdular.
Ve özellikle yağmurlu bir İstanbul gününde hem İstanbul’dan hem de farklı illerden gelen herkesin ayaklarına sağlık.
Çoğunuzla tanıştım, konuştuk, sohbet ettik ama konuşamadıklarımız, tanışamadıklarımıza varsa kusura bakmasın lütfen.
Kalabalık bir organizasyon olduğu için yetişmekte zorlandım 🙁
Sunumumu ‘Güzel günler göreceğiz.’ diyerek bitirdim. İnanın güzel ve güneşli günler göreceğiz. Eda Hanım hiçbir zaman kesin olmayan bir bilgiyi bizimle paylaşmadı. Her araştırma çalışmasının 6 fazdan oluştuğunu ve her fazın da ayrı bir önemi olduğunu, umutla başlayan bir çalışmanın herhangi bir fazında sorun çıkarsa araştımaların çöpe gidebileceğini bahsettiği için 4 ya da 5. faza gelmeden çok da ümitlenilmemesi gerektiğini de vurguladı.
İşte o güzel ve güneşli günlere kadar kan şekerlerinize iyi bakın 🙂
NOT: Yazıyı Facebook ya da Twitter gibi sosyal medya kanallarında paylaşın. Alttaki Facebook, Twitter, Google+ ya da Pinterest butonlarına tıklamanız yeterlidir.









