Belki bir çoğunuz ‘hayır. öyle şey olmaz’ diyeceksiniz ama madem deneyimlerin paylaşıldığı bir bloğumuz var. O halde yazmak lazım.
Ben uzun zamandır paketli ürünler (çikolata, dondurma, bisküvi, kraker vb.), pastane ürünleri ya da glisemik indeksi yüksek besinler tüketmiyorum. Bunları tüketmeme sebebim artık tip-1 diyabetimi yönetmemdeki bakış açımın daha da farklılaşması. Besinlere de bakış açım değişti elbette. En doğalına ulaşmak, vücuda en yarar sağlayana ulaşmak ana amacım oldu.
Bu durumu lütfen şöyle anlamayın. Bir pastane önünden geçerken ya da birileri dondurma yediğini görürken ağzımın suları akmıyor. Ya da gözüm kalmıyor. Eskiye oranla daha rahat bu benim vücuduma yarardan çok zarar sağlayacak diyebilmekteyim. Ama şu sokak simidi yok mu? İnanın geçtiğimiz gün hem iç geçirdim hem de elimdeki mini mini, 15 gr KH içeren sandiviçime tamah ettim 🙂 Boynum tip-1 diyabetim yüzünden yiyememek sebebiyle bükülmedi. Tercihlerime olan inancım yüzünden büküldü galiba 🙂
Ama bazen öyle anlar oluyor ki! Can bir şeyi çok çekiyor. Tamam yiyeyim diyorsun. KH’nı sayıyorsun. Glisemik indeksini de kontrol ediyorsun. Ve yiyiyorsun. Vücudu ve beyni o kadar uzak tutmuşsun ki bu tarz besinlerden. Çorak bir toprağa az biraz su verildiğindeki o kırılmaları yaşıyor, öbek öbek oluyor vücut ve kan şekeri. Daha da su istiyor. Kendini telkin ediyorsun. Olmuyor. Biraz daha biraz daha yiyiyorsun ve uzun zamandır kurduğun düzen yerle bir oluyor. Sonra gel ki o kan şekerini adam edebilesin.
Birkaç kez başıma geldi. Canım dondurma istiyor. Yiyiyorum. Normalde kan şekerimin yükselmemesi ve her şeyin iyi gitmesi gerekirken birden işte ne oluyorsa o dondurmadan sonra uçan kan şekerini yere indirmeye çalışıyorum. Olmuyor. Ve bu durum bana göre sırf bu sebeple birkaç gün devam ediyor. Bunun açıklayabilecek bir literatür bilgisi var mıdır bilmiyorum ama aramızda yaşayanlar vardır diye düşünüyorum.
O halde buyrun sohbete ve beyin fırtınasına da. Sebepleri ne olabilir bu önlenemez kan şekerinin yükselişini sebeplendirmeye çalışalım.
Bu arada hayatınızda bir şeyleri ya da daha doğrusu bir yeme alışkanlığını, sigaradan vazgeçişi, şekerden de vazgeçişi becerebilmek istiyorsanız 21 Gün Kuralı’nı denemenizi öneririm 🙂 Yeni bir alışkanlığı yerleştirmek için 21 gün boyunca hiç ara vermeden tekrar gerekir. Çünkü yeni alışkanlığın zihinde ve hücresel bellekte kalıcı olarak yerleşmesi 21 gün sürer. Alışkanlıklar tekrarlana tekrarlana kazanılır. Yeni alışkanlığın da zihinde kalıcı sinir ağı “otoyolu” yaratması 21 gün tekrar edilerek oluşur. Zihniniz ve kaslarınız tekrar edilen bir şeyi otomatiğe bağlar. Belki bu kural tip-1 diyabetinizde oturtamadığınız zorunlulukları alışkanlık haline getirebilirsiniz (Esra Avcı’nın kendi deneyimidir.).
esra hanım çok güzel ,doğru şeyler yazmışsınızda ,minik şekerlerimiz bu 21 den ,40 dan anlamıyorlar maalesef.Yaz geldi.Artık hafta sonları evde durulmuyor.Haliyle dışarı çıkılıyor.Her çocuğun elinde birer dondurma,simit,pamuk şekeri.Tamam o an yemeyeceğini biliyor çocuk ama yiyemediği için üzüldüğünde şekeri tavan yapıyor.Sanki yemedi sonuç aynı yani.Dört gözle kızımın büyümesini bekliyorum.Kızımda pompasını taktırsın sizin gibi blog açıp pompa ile diyabet ile ilgili bilgiler vereceğini söylüyor.Sizler bizlere ve çocuklarımıza çok güzel örneksiniz Esra Hanım. SAYGILAR…..