Bu aralar iş hayatının yoğunluğundan ne diyabetimben.com ile, ne evimle, ne Eşref ile ne de diğer işlerimle maalesef yeteri kadar ilgilenemiyorum.
Ama biraz ondan biraz bundan yaparak bir şekilde herkesi mutlu etmeye çalışırken herşeyi de eksiksiz ve hatasız yapmaya çalışıyorum.
Ortalama 1 aydır yediklerime pek dikkat ettiğimi söyleyemeyeceğim. Çünkü gerçekten özellikle öğleden sonraları yemek konusunda pek de dikkatli değilim.
Sabah 9’da şirkette oluyor. 30 gram KH alıyorum. Çok tahıllı ekmeğin içerisine 1 dilim ezine peyniri, 1 dilim domates ve salatalık koyuyorum. Bu sandiviçi yiyiyorum.
Bazen 12’de bazen de 14’te ancak öğle yemeğini yiyiyorum. Şükür ki bazal insülin ayarlarım bu saate kadar düzgün ayarlanmış ki kan şekerim düşmüyor 🙂 Bu güzel bir durum. Ancak halen şirket yemeklerine alışamadığım için öğle yemeğini tam olarak yiyemiyorum. Bu sebeple evden getirdiğim meyvelere yükleniyorum. Ya da şirketin cafesinden paketli ürün alıp odamda hapur huğur yiyiyorum. Ne yaptığım insülin miktarına ne de yediğim miktara dikkat ediyorum. Bu arada geçen hafta uzun zamandır yemediğim 1 paket Rondo bisküviyi yedim. Glisemik yükü siz hesaplayın artık 🙂 Bir sonraki gün de bir paket Ülker susamlı çubuk 🙂 Bulunmaz nimet gibi gelmişlerdi yerken.
Akşam ise eve geldiğimde bu aralaer evimizden eksik etmediğimiz benim şu meşhur pastam olan Boğaziçi pastadan hemen bir kalın dilim yiyiyorum. Üzerine az akşam yemeği ve sonrasında yine bir kalın dilim pasta 🙂 İnanın. Kulaklarınız yanlış duymuyor.
Günlük insülin dozum toplamda 30-35 üniteyken bu aralar 45 üniteye kadar çıktı. Sırf bu saçma sapan beslenme düzeninden ötürü.
En azından hipoglisemi ve hiperglisemileri de sık yaşamıyorum. Ama bu demek değildir ki her şey yolunda gidiyor. Çünkü yağı, glisemik indeksi ve yükü fazla olan besinleri tükettiğimizde 2., 3. ya da 4. saat kan şekeri değerlerlerimiz yüksek çıksa bile arada ölçüm yapılmayan sürelerde kan şekerinin gidilatı çıktığı gibi pek de düzenli gitmiyor. Ya da yağın da etkisi ile ortalama 9 saat kan şekeri de pek de düzgün değil.
Ben iyi yaptıklarımı ya da kötü yaptıklarımı mutlaka sizlerle paylaşıyorum. Çünkü anlattıkçai yazdıkça ve sizlerden yorumlar geldikçe kendime uyarılarda bulunuyorum. Bu da benim doğru yolu bulma çabam galiba 🙂
Bir de özellikle akşam ara öğünlerinde meyve maalesef artık yok. Yerine şu meşhur pasta var 🙂 Bunu da düzenlemem gerekiyor.
Bu sebeplerle ben bugün yani 27 Ağustos Çarşamba günü itibarı ile kendimi tabiri caizse terbiye etmek için 21 Gün Kuralı’na tekrar başlıyorum 🙂 🙂 🙂 Eminim zor olacak. İlk kez başaramayacak hissediyorum kendimi. Umarım başarırım.
Ayrıca bu yazının fotosu da bugün sabah evde tartıldığım andan olsun. 2 hafta öncesine kadar 61.8 kiloyken 62.3 kiloya çıkmışım 🙂
merabalar,
geçen sefer 21 gün kuralını hem kendiniz hemde bizim açımızdan çok ”doyurucu” geçirmiştiniz. Umarım tekrar başarırsınız. Ara ara tatlıya yüklenmek galiba hepimizde oluyor. O kadarıda olsun artık. Ben sizin şu meşhur Boğaziçi pastanızı çok merak ettim. Her pastanede bulunuyormu bilmiyorum, bugün sorucam önüme ilk gelen pastaneye. Sizde resmini paylaştınızmı bu pastanın hatırlamadım ama paylaşmadıysanız resim olarak görmek isterim.
Kolay gelsin.