Uzun zamandır ama bayaaaaa uzun zamandır psikolojimin pek de iyi olduğunu düşünmüyorum.
Özellikle beyaz eti hayatımdan çıkardım. 1-2 yıl oldu yemeyeli. Kırmızı ete ise mesafem devam ediyor. Yerken kesilme anları aklıma geliyor ve yemeyi bırakıyorum.
Gün içerisinde ya da bazı ortamlarda çok şen şakrak ve hoş sohbet olabilirken birden tüm modum değişebiliyor. Çok sinirli olabiliyorum. Etrafımdaki kişilere kim olursa olsun gergin davranıyorum. Bazen bu iş yerimde bile olabiliyor. Yüzümün şekli bir garip, cümlelerim bir garip.
Diğer bir konu cinsellik konusu. Bana her türlü saçma geliyor. Ya da odaklanma sorunum olabiliyor. Bunun sebebini de çözebilmiş değilim.
Etrafımda söylediklerimi anlamayan ya da sorumluluklarını tam anlamıyla ve istediğim gibi yerine getirmeyen insanları gördükçe de özellikle kişiyi sorgulayıp, gerginlik yaratabiliyorum.
Ya da bir olay yaşandığında karşımdaki kişi ya da kişilerin olayın analizini doğru yapmadıklarını görünce geriliyorum.
Ya da benim gibi karşımdaki kişi ya da kişilerden gerekli hassasiyeti görememek. Ya da yüzyüze iken bana çok samimi davranıp arkamdan aslında o samimiyette biri olmadığını görünce insanların ayrı bir gerginlik oluyor bende. Bu sebeplerle bu tarz insanları hayatımdan çıkarıyorum ya da hayatımda kalsalar bile verdiğim değer minimum seviyede oluyor.
Bunlar neden böyle ve bu durum normalde bende olabilecek bir şey mi yoksa tip-1 diyabetli olmamdan ötürü mü? İşte soruna çözüm bulabilmek için psikoloğa gideceğim. Hoş psikoloğa gitmek de bana oldukça saşma ve gereksiz geliyor. Bunu da eleştiriyorum 🙂 Bakalım bu saçmalıkların sebebi ne kadar tip-1 diyabetle ilgili görmüş olacağım.
tahammülsüzlüğün sebebi bence kesinlikle tip-1. 6 aylık tip-1 liyim ama bazı tavırlarım aşırı değişti bazen insanların ufak yanlış yada mantıksız haraketlerine çabuk sinirleniyorum gereğinden fazla . sürekli devam eden bi durum var bunla yaşamaya mecburuz dışa vuramadığımız ya da her ne kadar idare etsekte çözümsüz olduğunu bilmek belkide geriyor bizi