Tip-1 diyabet sosyo-ekonomik seviye, kültür düzeyi, eğitim seviyesi, sosyal statü farketmeksizin çoğu ailenin hayatında bulunuyor.
Ya çocuk ya da yetişkin bir birey tip-1 diyabetle tanıştığında ilk eğitimler hastanede ve diyabet ekibi tarafından verilir. Bazen eksik bazen de oldukça donanımlı bir şekilde hastaneden eve geliriz. Ancak gerçek hayata gelince ya öğretilen bilgileri unutuyoruz ya da bize öğretilmeyen bilgileri öğrenince ‘bunu bize ne doktorumuz, ne hemşiremiz ne de diyetisyenimiz söyledi’ diye söylenip duruyoruz. Hele ki bilgi seviyemiz çok iyi değilse sosyal medya kanallarında her türlü sömürülmeye açık hale geliyoruz. Doğru olmayan bilgilere güveniyoruz. Saymakla gerçekten bitmez. Bu sebeple aşağıda yazdıklarımı okuyun. Tip-1 diyabet hepimizin hayatının merkezinde ama ne adam akıllı tip-1 diyabeti yönetmeyi biliyoruz ne de tip-1 diyabetin şimdilik çözümü olmadığını. Okuyun. Lütfen okuyun.
Birkaç konuyu vurgulamak gerekirse;
- Kısa ya da uzun etkili insülinleri vücudumuzda insülin enjeksiyonu yapabileceğimiz her yere yapabiliriz. Uzun etkili insülinler olan Lantus ve Levemir bazı bölgelerde daha iyi emilse de insülin enjeksiyonu yapılan her bölgede emilim oranı hemen hemen aynıdır. İnsülin Enjeksiyonu İçin Vücutta Hangi Bölgeler Kullanılır? linkindeki yazı sizlere rehber olacaktır.
- Levemir ve Lantus uzun etkili insülin tiplerindendir. Kan şekerini Humalog, Novorapid ya da Apidra gibi hızlı düşürmezler. O yüzden ‘kan şekerim yüksek çıktı, Lantus ya da Levemir’i birkaç ünite fazla yapabilir miyim’ diye sormayın. Tekrar hatırlatmak gerekirse; Lantus ya da Levemir saatiniz gelse bile kan şekeriniz yüksekse düşürmek için Humalog, Novorapid ya da Apidra kullanmalısınız.
- Hangi glükometreyi önerirsiniz diye gelen mailler, atılan mesajlar ya da sosyal medyadaki paylaşımlar gereğinden fazla. Bu konuya da değinmek lazım. Türkiye’de SGK maalesef hem glükometreleri (kan şekeri ölçüm cihazları) hem de striplerini (kan şekeri ölçüm çubukları) maalesef % 100 ödemiyor. % 100 ödedikleri de var elbette. Ancak kan şekeri ölçüm sonuçları güvenilir değil. Abbott, Bayer ya da Roche markaları en güvenilir markalar. Bu markaların glükometre ve stripleri devletin ödediği miktara göre yüksek. Ve maalesef ekonomik durumunuz iyi değilse bu markaları değil, SGK’nın ödediği markalara yöneliyorsunuz. Bu durum olduğunda da tip-1 diyabet yönetiminizde kocaman bir soru işareti oluşuyor. Bu markaları bilin. Ve mali gücünüz yeterliyse bu markalardan birini tercih edin.
- Yıllardır tip-1 diyabetimizi daha iyi yönetmek adına karbonhidrat sayım yöntemini öğreniyoruz. Bu öğrenme süreci de devam ediyor. Ancak karbonhidrat/insülin oranı ile insülin duyarlılık faktörü herkesin değişkendir. Örneğin ben sabah 6 gram karbonhidrat için 1 ünite insülin yapıyorum. Sizde de bu oran aynı olamaz. Bu sebeple birbirinizden örnek beslenme tablosu almaya çalışmayın. Ya da 1 ünite kısa etkili insülin kan şekerimi 50 mg/dl düşürürken sizinkini de aynı oranda düşürecek diye bir gerçek yok. Bu sebeple kan şekeriniz yüksekken birbirinizin dozlarından yardım alarak çözüm üretmeyin. İnsülin oldukça önemli bir hormon. Ve bu hormonu kafamıza göre yapamayız. Hayati risk oluşturur. Dr. Eyüp Aybek’in Karbonhidrat Sayım Yöntemi İle İlgili Yazısı / Yorumları Okumayı İhmal Etmeyin linkindeki yazıyı okumanızı öneririm.
- Kısa etkili insülini yanlışlıkla fazla yaparsanız korkmayın. Bu durum olabilir. Bunun tek çözümü karbonhidrat/insülin oranınıza göre ek karbonhidrat yemek. Kutu kutu meyve suları içmek ya da çikolatalı besinler tüketmek olmasın çözümünüz. Bu sebeple Eyvah! Fazla İnsülin Yaptım… yazısını da okumanızı öneririm.
- Uzun etkili insülininiz yapmayı unuttuysanız ve çok zaman geçmemişse uzun etkili insülinizi yapın. Duruma göre de mutlaka doktorunuza danışın. Sosyal medyada tanıdığınız insanlara değil.
- Kan şekeriniz yüksek çıktıysa ve çıkan sonuç size göre doğru değilse mutlaka elinizi yıkayıp ve iyice kuruttuktan sonra tekrar ölçüm yapın. Özellikle yediğimiz besinlerin elimizde kalma olasılığı sebebiyle ellerimiz temiz değilse kan şekerimiz yüksek çıkabilir. Kan Şekeri Ölçümlerinizde Aman Dikkat tecrübesini de bu vesileyle okumanızı öneririm.
- Özellikle besinlerin karbonhidrat miktarlarını soranlar oluyor. Ve sadece bir mail, bir telefon mesajı ya da sosyal medyada yorum yaparak sadece ve sadece ‘şu besinin karbonhidratı nedir?’ şeklinde soruları görmek inanın garip geliyor. Çünkü sadece soru-cevap yaparak cevabı almaya çalışmak en kısa yol. Okumuyoruz. Araştırmıyoruz. Yazılanları anlayamıyoruz bile. Örneğin diyabetimben.com’da Karbonhidrat Rehberi var. Besinleri oraya yazın ve karbonhidrat miktarından, bazı detaylarına kadar ulaşın. Ama dediğim gibi hap bilgilere kısa yoldan ulaşma alışkanlığımız bitmiyor.
- Bir de tip-1 diyabetin geçeceğini düşünerek yoğurt-limona, garip sulara ya da tarçına bel bağlayanlar var. Organik beslenirseniz tip-1 diyabet geçer diyenler var. Yine bıçak sırtı bir konuya değiniyorum. Farkındayım. Ama yine bunlardan medet umanlar yorum yaparlarsa gerçekten yayınlamayacağım 🙂 Şu anda dünyada tip-1 diyabeti kesinlikle bitiren bir çözüm yok. Çözüm olsa sizce diyabetimben.com olur mu? Ya da ben ya da sizler tip-1 diyabetli olmaya devam edermiydiniz? Ya da bilim insanları deli olmalı ki halen tip-1 diyabetin oluşma sebebini ve çözümünü bulmak için gece gündüz çalışsınlar.
Son birkaç cümle. Ülkemizde maalesef farklılıklara saygımız ve hoş görümüz kalmadı. İnsan temelli bakamıyoruz. Birbirlerine gerçekten, hiç bir farklı amaç güdmeden, yardım etmeye çalışan insanlara ihtiyacımız var. Sosyal medyada klavye başında inanılmaz gergin oluyoruz. Ve bütün hakaretleri birbirimize yapmaya hak sayıyoruz. Özellikle tip-1 diyabet gibi kronik rahatsızlığı olan bireylerin birbirinden destek ve rehberlik alması lazım. Buna hem ülke hem de bizlerin çoook ihtiyacı var.
Tip-1 diyabetli yetişkin bireylere, tip-1 diyabetli çocuklara, annelere, babalara ve tüm tip-1 diyabetli yakınlarına güzel bir hafta ve daha bilinçli bir tip-1 diyabet yönetimi diliyorum 🙂
esra hanım yine güzel bir yazı
esra hanım ben korkuyorum bakın bu samimi bir itiraf gerçekten korkuyorum ileride başıma ne gelecek tahmin edemiyorum
ufak değişiklikler dahi yapmaya cesaretim yok iyice karamsar bir hale büründüm hayatımda olmadığı kadar karamsar ve yanlızım sanki
rastgele yaşıyor gibiyim insanların içinde yine her zamanki gibi neşe kaynağıyım aama yalnız kalınca içimden hiç bir şey yapmak gelmiyor o gün neyi gerektiriyorsa onu yapıyorum hayatıma artı değer katacak bir tane bir şey yapmak içimden gelmiyor
yani bilmiyorum bazı şeyler insanlara ağır gelir onların taşıyabileceklerinden fazladır altında ezilir adeta sanki bu tip-1 diyabet bana ağır geldi
bilmiyorum kendime bunu söyleyebbiliyorum bir tek bilmiyorum
öyle işte
teşekkürler