Doktor değerlerimi görünce sen arabayla elini kolunu sallayarak nasıl geldin buraya garip bir soru soruyor? Serum ve bol su ile hastanede geçen gecede diyabet hastası olduğum söyleniyor, inanmıyorum… Ve sabahında doktorumdan Tip1 diyabetli olduğumdan emin bir şekilde, diyabet hakkında genel bilgileri diyet listesini, şeker ölçüm cihazı ve kısaca insülin eğitimi hakkındaki bilgileri alıp hastaneden çıkıyorum.
İlk bir haftalık kontrol periyotlarımda artık profesyonel olarak futbol oynayamayacağım söylenmişti. En azından 1 sene öğrenme döneminde spordan uzak durmam gerektiği, bunun gibi şeyler sürekli etrafımda konuşulan şeylerdi. Ama bunu bana doktorumun söylemesi beni yıkmıştı. 14 yıldır futbol oynayan, amatör milli armasını göğsünde taşımış ve profesyonel bir kılupte oynama hayaliyle hayatının tam da en önemli zamanında. Maddi kazancını ve hayatındaki değerleri spor üzerinden kazanmış ve kazanan biri olarak bana spordan uzak durmam gerektiğini söyleyenlerin anlayamadığı bir şey vardı SPOR benim hayatımdı. Peki şimdi ne olacaktı…???
Uzun yıllar ailemden ayrı yaşayan biri olarak düzenli bir hayatım olmadı. Akademik eğitimle birlikte futbol hayatımda geriye dönüp baktığımda uzun yıllar futbolun içinde olup, profesyonel bir takımda oynamamış olmam düzensiz bir hayatın kanıtı gibiydi. Bu benim için düzensiz hayatından şikayet eden birisi olarak elime geçen iyi bir fırsattı. Diyabette spor konusu hakkında yaptığım araştırmalarda beni tatmin edebilecek pek fazla çalışma bulamadım. Bilgi ve deneyimlerini paylaşan, benim için dönüm noktası olabilecek bir tek Tip1 diyabetli Alper Saruhan vardı. Yaşamış olduğu ve içinde bulunduğumuz durum hemen hemen aynıydı. Kendisi ve tecrübeleri konusunda kısıtlı bilgilere ulaşabilsem de. Kendisi bilmez ama yeri ayrıdır bende 🙂
Bu bana aynı zamanda futbolculuk hayatımın dışında Spor ve Diyabetin kendimi geliştirebileceğim çok iyi bir kişisel gelişim fırsatı olduğunu da düşündüm.
İlk zamanlar sürekli duyardım; ” Diyabetliler dikkat ettiği taktirde normal insanlardan daha sağlıklı ve çok yaşar” diye. Aslında dikkat ettiği taktirde kısmına katılıyorum ama bu zaten diyabetli yada sağlıklı herkes için geçerlidir. Önemli olan nokta şu; Diyabet ile tanışmış olan insanlar kendine dikkat etmek zorundadır. Bu kötü birşey değildir. Sağlıklı ve uzun bir yaşam için elimize geçen bir fırsattır. Bu benim için bir şanstı. O yüzden kendi açımdan diyabetlileri ŞANS lı insanlar olarak görüyorum.
Kulüple yeni sezon için anlaşmamı henüz yapmıştım ve sezon başı ağır antreman dönemime girmeme 2 ayım vardı. Çok fazla okuyor çok fazla araştırıyor ve her şeyi öğrenmek istiyordum ve bunu başarabilirdim. Zaman kaybetmeden bununla yaşamam gerektiği gerçeğini kabullenip daha çok okumaya araştırmaya ve çalışmaya başladım. Ankara’da Hacettepe Ünv.de teyzem aracılığıyla tanıştığım tip1 diyabetli Tolga Abi bilgi ve tecrübesiyle benim bu 2 ayda yaşam koçluğumu üstlendi ve hala ben İzmit, o Ankara’da olmasına rağmen bunu bıkmadan yapıyor sağolsun…
Temel eğitimleri tekrar baştan alıp, esneklikleri işin püf noktalarını Tolga Abi’den kaptıktan sonra (Bu da benim için çok önemliydi. Zira ilk zamanlar programa tam anlamıyla uyabilmek çok zordu. Yasaklar falan olmadığını duymak psikolojik bir rahatlamaydı benim için.) alıyorum çantamı sırtıma antrenmanlara başlıyorum. Bütün yediklerimi tek tek yazıyorum. Günde 20, belki daha fazla ölçüm yapıyorum. Her yediğimin ne zaman şekerimi yükselttiğini bile yazıyorum. Yürüyüşle başladığım antrenmanlarımı kademeli olarak arttırıyorum. İzin günleri yapıyorum ve her günün sonunda verilerimi Tolga Abiyle tartışıyoruz. Ve İzmit’e döndüğümdeki doktorumla konuşmamda sen kafayı yemişssin demesi hiç aklımdan gitmiyor 🙂 🙂 🙂 Bu süreçte tabiki de zorluklar yaşadım. Şekerim 21 ile 500 arasında. Şimdilik ufak tefek olan sıkıntılar yaşadım . İşin tıp dilini anlayabilmek adına zorla kendimi araştırma hastanesinde yatırıp doktorları çok zora sokup kitlediğim zamanlarım oldu sorularım ve verilerimle 🙂 Belki sizin aranızda kafama takılan her soru için doktorların kapısına dayanmak zorunda kalmayacağım artık 🙂 O yüzden diyabetin sadece teorik bilgiden ibaret olmadığı düşüncesindeyim. Dediğim gibi hastaneler doktorlar diyetisyenler kazandıklarımın yanında hiçbir şey kaldı.
Mükemmel bir sezon geçiyorum. Her şeyi tam anlamıyla doğru yapabildiğimi söyleyemem . HbA1c 7.8. Burdan çok belli. Çünkü ne de olsa daha çok yeniyim. Bu benim şahsi fikrimdir ama diyabetli olmayan ( Doktorlarda dahil ) tam anlamıyla kişisel değişiklikleri anlayamaz diye düşünüyorum. O yüzden diyabette kişisel gelişim çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Güzel çalışmalarınız ve ilginiz için öncelikle teşekkür etmek istiyorum. Bugün Üyeliğimle birlikte bu ” ŞANSLI ” insanların arasına katılmaktan mutluluk duyuyorum 🙂 Tekrar görüşmek üzere… 🙂
Aranıza hoş geldim ŞANSLI insanlar 🙂 🙂 (Görsel kaynak: drpurves.com)
ONUR ÖNER
Teşekkür ederim:)