Serkan Bey’in diyabetle tanışma hikayesi
Diyabetle (şeker hastalığı) tanışmam hikayem 17 Şubat 2012 tarihinde başladı.İşim gereği vardiyalı sistemde çalışan biriyim. 15 Şubat tarihinde gece vardiyasından çıkıp eve gelip uyudum. Uyandıktan sonra yoğun bir su içme isteği ve ağız kuruluğu fark ettim. İlk gün normal olduğunu düşündüm. Ertesi sabah yine aynı şekilde uyandığımı görünce vücudumda bir anormallik oldugunu hissettim. 16 Şubat gecesi hayatımda belki ilk kez 2 defa tuvalete kalkmıştım, gece boyunca yüzümde ateş basması oldu yatakta döndüm durdum. 17 Şubat sabahı işe gittim iş yerinde ise su içme isteğim artık hat safhaya ulaşmıştı. Normal su içme miktarının 7-8 bardak oldugunu yaklasık olarak biliyordum. Fakat o gün iş cıkısına kadar 8-10 bardak su içtim susuzluğumu giderebilmek amacıyla. Ancak sonuç hüsrandı su içtikçe susamanın ne olduğunu yaşadım. İş çıkışı eve geldiğimde aileme ben de bir anormallik var çok su içiyorum dedim. Evimizin yakınınında tıp merkezi vardı oraya bir şekerimi kontrol ettireyim diye gittim. Kanım alınıp sonuç 5 dakika içinde elime verildiğinde gayet sakin bir şekilde açtım katlanmış dosya kağıdını ; 450 yazıyordu üstünde.
Bu işte bir anormallik olduğunu düşündüm ilk başta ancak anormallik olsa da bu kadar büyük bir yanlışlık olacağına inanmadım. Bu sefer özel bir hastanenin aciline gittim. Orada adını sonradan öğrendiğim glukometre cihazı ile yapılan ölçümde 350 şeker çıkmıştı. Acilde ki doktorumuz aileninizde şeker hastası var mı tarzından bir sürü soru sordu. Ailede şeker hastası olmadığını ve yaşadığım belirtileri anlattım. Serum bağladılar ve kolumdan insülin iğnesi vurdular 15 dakika içinde yeniden ölçüm yaptılar bu seferde 370 gibi bir sonuç çıktı. Acil doktoru sonradan doktorumuz olan iç hastalıkları uzmanını cagırmıs o doktor gelip hastaneye yatırmamız gerekiyor sizi deyince başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Uslu uslu kurbanlık koyun gibi hastane korıdorunda yatacagım odaya geldim. Gelir gelmez 3-4 tüp kan alındı ve maceram başladı.
Hastanede kaldığım 2-3 gun boyunca şekerim kimi zaman cok yuksek kimi zaman cok dusuk seyreti hemsirelerimiz 2 saatte bir sureklı kan alıp tansıyon olcumu yapıyorlardı. Yanımda ailem vardı onlar da benim durumumu gördukce şekerimin düşmediğini gördükçe zaman zaman ağlıyorlardı hastalık soku vardı hepimizin üstünde.3 gün sonra şekerim yavas yavas normale donmeye baslamıstı tabi bu esnada diyabetik yemekleri öğrenmeye başlamıstım. 6 gün hastanede yattıktan sonra insülin iğnesi Lantus ve Amaryl adlı ilaç ile taburcu oldum.
Doktor kontrollerimi diyetlerimi düzenli uyguladım şekerim cok sukur duzenlı gidiyor. Ancak hastanede yapılan testlerde c-peptit düzeyimin yeterli olması nedeniyle tip 2 ye , anti-gad testimin pozitif olması nedeniyle tip 1 e yakın oldugunu diyabetimin hala teshisi koyulamadı.
Daha sonra 2. bir görüş almak için İstanbul Tıp Fakultesınde Prof Dr. Nevin Dinççağ Hanıma gittim. Orada yapılan testlerde yine c peptit düzeylerimin normal olması ilginç bir diyabet vakası olmamı sağladı. İlk teşhişsimde HbA1c değerim 9,4 iken Nevin Hanım tarafından yapılan testlerde 20 gun ıcınde 8.2 ye dustugunu gordum.
Gunde 1 kez kullandıgım Lantus insulınım ise 20 unıteden su anda 6 unıteye dustu. Ilk basta kullandıgım Amarly hapı ise Nevin Hanım tarafından tamamen kesildi. Su anda sadece diyet egzersiz ve 6 unıte insulın ıle hayatımıidame ettiriyorum. Çok şükür şekerim normal düzeylerde.
İşte benim diyabetimle tanışma hikayem.
Herkese sağlıklı günler diliyorum.
Merhaba Esra Hanım,
Nasılsınız?
Doktor ve iş koşturmacası nedeniyle yazamadım inanın tüm yazıları okumaya başladım okuyamadıklarımı. İnşallah iyisinizdir.
Tüm değerlerimi sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Uzun zamandan sonra özlemişim buraları 🙂 .
Sağlıcakla kalınız.