Eyvah! Tip-1 Diyabet Teşhisi Konuldu
Tip-1 Diyabetle Yeni Tanışanlar İçin Kılavuz bölümünde tip-1 diyabetle yeni tanışanlar için;
👉Tip-1 diyabetin bilinen belirtileri ile başlayıp,
👉Hastanedeki ilk tanı sürecine,
👉İnsülin çeşitlerinden,
👉İnsülin enjeksiyon yöntemlerine,
👉Doğru kan şekeri ölçümünden,
👉İdeal beslenmeye ve daha birçok detayı paylaşmaya, yeniden yazmaya başlayacağım☺️
Bu yazıyla da ilk adımı atmış oluyorum 🙂
“Tip-1 diyabet teşhisi konulduğunda “sadece teşhis konulan kişi” tip-1 diyabetli olmaz, “tüm aile” tip-1 diyabetli olur.”
Bu cümleyi unutmayın. Tip-1 diyabetle yaşadıkça, yaşamınızı her anında bu cümle ile ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Belki de koma halinde gittiniz hastaneye veya çocuğunuzu götürdünüz. Ya da çok su içmek, sık idrara çıkmak, halsizlik, aseton kokusuna benzer ağız kokusu sizi şüphelendirdi ve hastaneye gittiniz.
Ki bu belirtiler tip-1 diyabetin en temel belirtileridir.
Hastanede doktor veya hemşire sizin ya da çocuğunuz için; “Artık tip-1 diyabetlisin/diyabetli” dedi.
“Aslında bu bir yaşam biçimi. Ve tip-1 diyabetle arkadaş gibi yaşamalısın, yaşamalısınız.” dediğinde hayat gerçekten duruyor. Ne söylenen bu cümleler size anlamlı geliyor ne de “tip-1 diyabeti” tam olarak anlayabiliyorsunuz.
Tip-1 diyabet mi? O ne ki? Neden oldu? “Eyvah! Şimdi ne yapacağım, yapacağız.” gibi bir sürü soru geçecek aklınızdan. Ama şunu bilin ki; ne siz ne de çocuğunuz tek tip-1 diyabetli. Yani yalnız değilsiniz!
Eyvah demeye bile fırsatınız olmadan tip-1 diyabetle tanışmak ve O’nu anlamak zorunda kalacaksınız…
Tip-1 diyabet
Basit bir anlatımla başlayalım.
Yemek yemeden dolayı yükselen şekerimizi normale getirmek için, pankreastaki beta hücrelerinin salgıladığı “insülin” hormonu devreye girmeli. Ama biz tip-1 diyabetlilerde bu hormon maalesef üretilemiyor. Üretilemediği için “dışarıdan almak zorundayız.” Tekrar yazalım. Bu hormonu ne olursa olsun dışarıdan almak zorundayız.
Sadece yemekten dolayı şekerimiz yükselmez. Yatarken, yemek yemediğimiz anlarda da vücudumuz çalışmaya devam ediyor. Bunu arabanın rölantide olması gibi düşünebilirsiniz. Vücudumuzun da rölantide çalışması için “bazal koşullarda da” şeker üretimi olmakta. Bunu da şeker deposu karaciğer sağlıyor. Yani bu bazal koşullar için de insüline ihtiyacımız bulunmakta.
Diyabetin birçok tipi var ama tip-1 diyabette insülin hormonu üretilemiyor. En temel detayı budur.
Neden oldu?
Bilinen bir sebebi yok!
Ne çok yemek yemekten, ne çok şekerli besinler tüketmekten vs. Sakın kendinizi sorgulamayın veya “benim yüzümden oldu!” demeyin.
Sebebi bilinmeyen bir şekilde, bağışıklık sistemimiz, pankreastaki, insülin üreten beta hücrelerine saldırıyor. Yani beta hücrelerini düşman olarak görüyor. Ve bu sebeple de bu insülin hormonunu dışarıdan almak zorunda kalıyoruz.
Ne zaman olacağı belli değil. Neden dolayı olduğu belli değil. Asıl önemli olan; tip-1 diyabetle tanıştıktan sonra, bir doktor, bir hemşire veya bir diyetisyen gibi tip-1 diyabeti bilmek. Kendinizi eğitmek dışında başka bir alternatifiniz yok.
Belki de bu yazıyı okurken şu an hastanedesiniz. Bilemiyorum. Ergen, çocuk veya yetişkinsiniz.
Özellikle diyabet tanısı almış çocuklarımızın aileleri için söylüyorum; ağlamayı, üzülmeyi bir kenara bırakmanız, doktor ve hemşirenizi kulaklarınızı dört açıp dinlemeniz lazım. Çünkü hastaneden çıktıktan sonra, tip-1 diyabetle, insülinle, kan şekeri ölçüm cihazıyla ve beslenme ile başbaşa kalacaksınız.
Şu an öğrenmelisiniz. Şu an size anlatılanları harfi harfi not etmelisiniz.
Geçecek mi?
Şu anda tip- 1 diyabetin bilinen ve kesin bir çözümü maalesef yok. Bir grip, bir baş ağrısı veya ayak burkulması da değil. Bilim insanları çözümünü bulunana kadar tip-1 diyabetle yaşamaya devam edeceksiniz.
test
Merhabalar , tanı konulanı 1 sene oldu 27 yaşındayım , şuan 6,5 3 aylık ortalamam aramız fena değil .Paylaşmaktan çekindiğim konu cinsellik üzerine özellikle erkek bireylerin nasıl yaşantısını oluyor
Sevgiler