Herkes Pazartesi günü ya diyete başlar ya da ‘işte bu Pazartesi bırakacağım şu mereti’ diyerek sigara içmeye söylenir. Benim günüm bugün olsun. Yani Cumartesi 🙂
Öncelikle üzerimizden varsa kötü enerjileri atalım. Hafta sonundayız. Daha ne isteyelim. Süresi olan işleri yetiştirme telaşı, işten çıkıştaki lanet trafik, toplantıya yetişme telaşı ya da herhangi bir telaş 1-2 günlük de olsa yok 🙂
Bu hafta sonunu kendinize ayırmaya çalışın. Tip-1 diyabetinizi bir sorun ya da engel gibi düşünmeden kafanızı rahatlatın. Bir farkımız elbette var ama altı üstü hormon eksikliği diyin mesela 🙂
İşte ben bu motivasyonla yaklaşık 1 haftadır daha düzenli beslenip, kan şekeri ölçümlerimi daha sıkı yapmaya başladım. Kendimi daha iyi hissediyorum. İnsülin gerçekten bizim için olmazsa olmaz ama her şeyde olduğu gibi ‘gerektiği kadar’ olmalı. Fazlası gerçekten vücudu pelte kıvamına getiriyor. Kendini yürüyen bir patates gibi görüyorsun 🙂 Bu kısımda gülmek serbest. Çünkü gerçekten kendimi böyle hissediyorum. Özellikle bugün topuklu ayakkabılar üzerinde duran bacaklarıma baktığımda lömbür lömbür hareket eden yağlı basenlerim gözüme pek de hoş gelmedi 🙂
Bu arada 1 haftadır günlük toplam insülin miktarım 35 üniteye kadar indi. ortalama 6-8 ünite kazancım var 🙂
Tip-1 diyabetli olarak beslenmeme ve yaşam şeklime dikkat ediyorum ama bahar mevsiminin ilk ayındayız. Kilom 65. Ve tekrar 62 ye düşmem gerekiyor. Hemen hemen bir çok kadının yaşadığı ‘kilo ve yaz sendromuna’ ben de girdim dersem yeridir 🙂
Bugün itibarı ile Ataşehir’in yoğun trafiğinde ama geniş kaldırımlarında yürüyüp, koşmaya çalışacağım. Gönül ister ki oksiyeni daha bol bir yerde bunu yapayım ama malum İstanbul’da yaşıyoruz 🙁
Hafta içerisinde galiba 1 gün bunu yapabilirim gibi duruyor. Hafta sonunun 2 günü de yaparsam tadından yenmez.
Böylece hem günlük insülin dozlarım, hem vücudumun kendini daha iyi hissetmesi ve hem de kan şekeri dengem daha iyi olacak. Ki hepimiz biliyoruz; tip-1 diyabette spor olmazsa olmaz. Ancak spor yapmamızın amacı yüksek kan şekerini düşürmek için olmamalı. Bunu da unutmayın. Amacımız daha sağlıklı olmak.
Bazı anlar her ne kadar en doğru bilgilere sahip olsanız da ya iş yoğunluğu ya da hayat içerisindeki diğer koşuşturmalar sizi ‘doğru yoldan’ çıkarabilir. İşte tam da bu anlarda durup ya aynada kendinize bakmalı ya da mevcut durumunuzu değerlendirmelisiniz. ‘Gerçekten hayatınız bu şekilde ne kadar daha böyle gidebilir?’ sorusunu sorduğunuz da işleriniz yola eminim ki girecektir. (Görsel kaynak: kidim2013.wordpress.com)
Merhaba Esra Hanım,
Spor yaparken ki amacımız tabiki sağılıklı yaşamak olmalı.
Ancak sizin 3 saatlik yaptığınız yürüş, koşu vs. yarım saatlik bir Kick boks antrenmanı hepsine eşdeğerdir.
İmkanınız var bunu fikri de bir değerlendirin derim ben.
Hatta biraz da kilo vermek, vucüdu forma sokmak olmalı amaç bu yolda, benim gibi yani 😀
Şunu da söylemeden edemiycem resim size çok benziyor.Esra Hanım.