Diyabetle Nasıl Tanıştım? / Ayşegül Hacıalioğlu

Sizden GelenlerDiyabetle Nasıl Tanıştım? / Ayşegül Hacıalioğlu

sizdengelenlermaviMerhaba Arkadaşlar,

Ben 34 yaşında, 2 çocuk annesi bir tip1 diyabetliyim.  Kocaeli’de oturuyorum.

Diyabetle tanışmam 2010’un şubat ayında oldu.  2. oğlum doğalı 6 ay olmuştu.  31 yaşındaydım o sıralar.  Hamilelik süresince diş problemleriyle uğraştığımdan şekerli hiçbir şey yiyememiş, doğumdan sonra ilk iş olarak dişlerimdeki problemleri çözüp normalde pek sevmemekle birlikte tepsi tepsi kendi yaptığım tatlı denemelerimi yemeye başlamıştım.

Sonra birden kendimi çok halsiz hissetmeye başladım.  İlk önce grip olduğumu zannettim.

Öyle olduğum zamanlar hazırladığım pekmez limon, bal limon karışımlarımdan hazırlayıp içtim 1 hafta günde 2-3 bardak.  Oğlumun önüne oyuncaklar koyup ben de yere uzanıyordum onun yanına.  Değil yemek yapmaya,  başımı bile kaldırmaya halim yoktu.  Bol bol karbonhidratlı gıdalar yememe rağmen (1 öğünde 1 paket yoğurtlu makarna gibi 🙂 ) her sabah tartıldığımda 1-1,5 kg kadar kaybettiğimi görüyordum.  Bu şekilde 1 haftaya yakın devam ettim.  6-7 gün içerisinde 10 kg vermiştim.  Bu 1 hafta süresince sadece grip diyip eşimin doktora gidelim ısrarlarını geri çevirdikten sonra artık teslim olmuştum.  Sanki ertesi gün bir daha yerden kalkamayacakmışım gibi hissediyordum.  Apar topar gidebildiğimiz, özel bir kliniği bulunan, aynı zamanda eşimin ailesinin de doktoru olan bir dahiliyeci teşhis koydu bana da.  Tam hatırlayamıyorum ama humulindi galiba bana verdiği ilk insülin (Kesin olarak söylemem gerekirse evdeki dosyama bakmam gerekecek).  O gün kendime nasıl iğne yapacağımı öğrettiler hemen.  Genel olarak da bilgilendirildim.  O güne dair en net olarak hatırladığım şey eve geldikten 1-2 saat sonra başımdaki uğultunun birden nasıl kesilip etrafın sessizliğe büründüğüydü.

Daha sonra bu konuda çok bilgimiz olmadığı için 1-2 gün içinde randevu alıp İstanbul Küçükyalı’daki Diyabet Vakfına gittik.  Nevin Hanımla da orada tanıştık.  Kendimi daha iyi hissediyordum fiziki olarak.  Ama hala durumun şokunu atlatabilmiş değildik.  2-3 ay kadar önceleri her hafta, sonraları 2 haftada bir Kocaeli’den oraya gittik.  Nevin Hanım gerçekten çok ilgili bir insan.  Karbonhidrat sayımı konusunda gerçekten bilgilendirmeye çalıştı beni.  Ama uzaktan geldiğim için yaşadığım ilde kolaylıkla erişebileceğim devamlı bir doktor konusunda karara vardık.

Bu yaşıma rağmen benim isyan sürecim biraz uzun sürdü sanırım 🙂 .  Şerbetli tatlılardan yemedim de bu süre içinde, ama çikolata ve önceden hiç sevmediğim hatta ağzıma bile sürmediğim bisküvilerden baya yedim bu 2,5 yıl içerisinde.  Niye benim başıma geldi düşüncesi değildi bendeki de.  27 yaşında evleninceye kadar yediklerimin besin değerlerine ve sabah koşularıma hep dikkat ettim.  Hep nerede yanlış yaptım diye düşündüm.  Acaba sabahları aç karnına koştum diye mi iflas etti pankreasım yoksa üniversite yıllarında yaptığım diyetler ve vakit bulamayıp atladığım öğünlerden mi, geç saatte yediğim sandviçlerden mi yoruldu diye birçok soru sordum kendime.  Bir yandan da diyabet olduktan sonra ki yediklerime bahane bulmaya çalışıyordum ki çok şükür 10 gün kadar önce artık herşeyi geride bırakmaya karar verdim.  Tekrar egzersizlere ve diyetime uymaya başladım.  Artık aynadaki yüzüme daha rahat bakabiliyordum.  O sırada da sizlere rastladım ve çok mutlu oldum ben tek değilmişim diye 🙂

Sürekli devam ettiğim bir doktorum yok.  Diyabet Merkezinden sonra birkaç doktor denememde başarısız oldum.  Önce KOÜ Tıp Fakültesinden randevu aldım.  Muayene ve tahlillerden sonra doktorumla insülin pompasında karar kıldık.  Hastaneye yatmam gerekiyormuş.  Beni arayacaklarını söyledi ve tam 6  ay sonra tatilde aradılar.  10 gün sonra döneceğimi söyleyince yatak boşaldığında tekrar arayacaklarını söylediler ki ne yazık ki bu da tam 1 yıl sürdü. Ama bu sefer de başka nedenlerden dolayı gidemedim.  Bir daha da aramadılar zaten.   Onu beklerken buradaki  özel hastahanelerde değişik doktorlara gittim ama Diyabet Merkezindeki profesyonelliği bulamadım.   Sanırım yakın bir zamanda tekrar fakülteden randevu alacağım.  Ertelemeye gelmeyen bir konu bu biliyorum.  Bu sefer gerekirse hergün gidip rahatsız edeceğim onları 🙂

Benim hikayem de bu işte.  Umarım okurken sıkılmazsınız.  Tekrar görüşmek üzere…

Takipçimiz:  Ayşegül Hacıalioğlu

6 YORUMLAR

  1. Ayşegül Hanım Merhaba,

    Öncelikle yazınız için çok teşekkürler.

    Diyabet dışındaki ortak noktalarımız Nevin Hanım ve insülin pompası 🙂 . Dediğiniz gibi Nevin Hanım çok değerli bir insan. Ki derdimizden anlayabilecek nadir doktorlardan olup, aynı derdin kendisinde olduğu bir kişi.

    Sizi neden hastaneye yatırıyorlar anlamadım. İnsülin pompası taktırmak için hastaneye yatmanız gibi bir şart yok çünkü. Muhtemelen önce hastanede sizi takip edip, insülin duyarlılık faktörünüzü, yeme stilinizi ortaya çıkarıp ona göre değerleri girecekler pompaya?? Yanlış bir yorum yapıyorsam lütfen uyarın beni ama merak ettim.

    Her yazıyı okurken insan kendisi anlatılıyormuş hissine kapılıyor bu blogta 🙂 Yazınızda kendimi buldum 🙂 Anlatmayı unuttuğum bazı diyabet belirtileri aklıma geldi 🙂 . Aşırı halsiz kalmalar, kolumuzu kıpırdatamama gibi.

    Okurken sıkılınacak bir yazı da yazmadığınızı söylemek isterim. Gayet akıcı, bilgilendirici ve yol gösterici bir yazı yazmışsınız. Tekrar çok teşekkürler.

    sevgiler

    • Merhaba Esra Hanım,
      Yorumunuz için çok teşekkür ederim.
      İnsülin pompası takmadım. Çünkü bir türlü hastahaneye yatamadım. Çok geç aradılar beni. Ama bir daha ki randevumda takacağız sanırım. Aklımda soru işaretleri vardı. Fakat paylaştıklarınız sayesinde onlar da kalmadı 🙂
      Sanırım hastahaneye yatacaksın dediklerinde 3 aylık değerlerim biraz yüksek olmasından dolayı yeme düzenimi ayarlayacaklardı.
      Ben grip olduğumda da bazen aşırı halsizleşmeler yaşıyorum. Sizde ne gibi durumlarda oluyor?
      Paylaşımlarınız gerçekten çok güzel ve oldukça motive edici. İyi ki varsınız 🙂 Sevgilerle…

Esra Avcı için bir cevap yazınCevabı iptal et

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Diğer yazılar

%d blogcu bunu beğendi: