Antikor testleri
Geçen hafta diyabetle (şeker hastalığı) ilgili testleri araştırırken bulduğum bir yazının özetini paylaşmak istiyorum. Yazı hekimlerden hekimler için hazırlanmış ancak bence hastalar ve yakınları için de önemli bilgiler içeriyor. En altta orjinali için linki de ekledim.
Antikor, antijene (yabancı madde) karşı vücudun ürettiği etkisizleştirme maddesi. Diyabet özelinde antijen ise, yabancı madde değil vücudun kendi parçası olan ve insülin üreten pankreas adacık hücreleri ve ilgili diğer yapılar. Yani insülin üreten hücreler ve mekanizma hasara uğramış olduğu için yükselen şekere karşılık vücut insülin üretemiyor.
Şu an hekimlerin yaygın olarak kullandıkları testlerde aradıkları dört antikor ICA, IAA, GADA, IA2/IA2b ve bunlara ek olarak yeni tanımlanmış ZnT8A antikoru bulunuyor. Pozitif çıkan antikor sayısı arttıkça tip 1 ihtimali o kadar yükselmekte.
ICA (Adacık Sitoplazmik Antikoru):
İnsülin üreten adacık hücrelerindeki yapılara karşı gelişen antikor grubu. Bu test yeni tanı konulan hastalarda %80-90 oranda pozitif sonuç veriyor. Antikor miktarının yüksek çıkması halen bir miktar beta hücrenin bulunduğunu ve yıkımın devam ettiğini gösteriyor. Tanıdan on yıl kadar sonra vakaların çok azında (<%5) ölçülebilir değerde kalır. Bu test aynı zamanda tip 1’lerin 1. derecede yakınlarında risk taramasında da kullanılıyor.
IAA (İnsülin Otoantikorları):
Genelde tek başına kullanılmaz, diğer antikor testleriyle birlikte destekleyicidir. Yeni tanı tip 1 çocuklarda %50-70 oranında pozitiftir, yetişkinlerde %20-30’lara düşer. Hasta dışardan insülin alıyorsa bu test sağlıklı sonuç vermez.
GADA ya da Anti-GAD (Glutamik Asit Dekarboksilaz Antikorları):
Yeni tanı tip 1 diyabetlerde %70-80 oranında GADA pozitif bulunur. Ayrıca LADA (erişkinde gizli otoimmün diyabet) vakalarının ayrımında yardımcı olur.
IA2 (Anti tirozin fosfataz) ve IA2b (Anti-fogrin) Antikorları:
Yeni tanı tip 1 çocuklarda %60-70, yetişkinlerde %30-50 oradan pozitif bulunur.
ZnT8A (Çinko Transporter) Antikorları:
2007’den beri gösterge olarak kabul ediliyor ancak kullanımı yaygın değil. Yeni tanı Tip 1 diyabette %60-80 pozitif çıkmakta.
Testlerin Kullanımı ve Yorumlanması:
Klinik kullanımdaki otoantikorlar birbiri ile kıyaslandığında, teorik olarak ICA’nın en iyi tarama testi olduğu kabul edilebilir. Ancak testin otomatize olmaması, zaman alması gibi teknik sorunlar pratikte yaygın kullanımını sınırlamaktadır. GADA ve IA-2A’nın, ICA’ya kıyasla daha kolay ölçülebilmesi ve IAA’ya kıyasla β-hücre otoimmunitesini belirlemede daha duyarlı olması nedeni ile tercih edilmesi önerilmektedir.
Pozitif olan otoantikor sayısı arttıkça, bu testlerin tanı koydurma ve diyabeti öngörme güçleri artmaktadır. Eğer dört otoantikor ölçülürse (GADA, IA-2A, IAA ve ICA veya ZnT8A) tip 1 diyabetli hastaların sadece %2-3’ünde otoantikor negatif bulunmakta, %10’dan daha az vakada sadece bir, yaklaşık %70 vakada üç veya dört otoantikor birden pozitif bulunmaktadır.
Çok sayıda antikorun pozitif bulunması hastalık riski taşıyan kişilerin normal kişilerden ayrılmasında önemli fayda sağlar. Ancak teknik özellikler, maliyet gibi birçok parametre dikkate alındığında pratik çözümlere ihtiyaç olduğu açıktır. Bu nedenle, 5 yaş altındaki hastalarda IAA ve GADA bakılıp negatif bulunur ise, ve şüphe devam ediyorsa ICA ve IA-2 antikoru için test yapılması, >5 yaş olanlarda taramaya IA-2 ve GAD antikorları ile başlanıp gerekirse ICA ile konfirme edilmesi, LADA şüphesinde ise GADA bakılıp gerekirse ICA ile konfirme edilmesi tavsiye edilebilir. Ayrıca antikorların glikoz tolerans testi sonuçları ile beraber değerlendirilmesi tanı gücünü arttırmaktadır.
Sonuç olarak tip 1 diyabet ya da LADA vakalarının erken tip 2 diyabetten ayırımında adacık otoantikorları önemli testlerdir. Ayrıca tip 1 diyabet için yüksek risk taşıyan kişilerin belirlenmesinde otoantikorların tetkik edilmesinden yararlanılmaktadır. Tanıda birden fazla otoantikorun bir arada pozitif bulunması daha değerlidir. Test sonuçları yorumlanırken bu testlerin -düşük oranda da olsa- normal bireylerde de pozitif olabileceği, tip 1 diyabette ICA testinin dalgalanma gösterebileceği ve zamanla negatifleşebileceği, IAA testinin insülin başlanmış bir hastada doğru bilgi vermeyeceği dikkate alınmalı, tanıda hastanın klinik durumu ön planda tutularak yorum yapılmalıdır. (Kaynak: http://www.turkjem.org/eng/makale/741/70/Full-Text ve görsel prepolino.ch’den alınmıştır.)
Yavuz Sevenli
yavuz bey’e de sevgiler saygılar tabii ki ama bunu sen buraya getirmeseydin benim bu yazıdan haberim olmayacaktı bi kere :))
saygılar 🙂