Tip-1 Diyabetli ve Tek Kollu Kahraman Luke Ericson’dan Öğrenmemiz Gereken 6 Şey
Esra’nın Notu: Bu haber Manisa, Turgutlu’dan Hatice Baykara benimle paylaşmıştı ama iş yoğunluğumdan maalesef bu saatte ancak sizlerle paylaşıyorum.
Tip-1 diyabetli Luke Ericson’u ve hayatındaki başarılarını çok yakından takip etmesem de biliyorum. Tip-1 diyabetle birlikte hayatındaki diğer ‘farklılıkların’ kendisini ‘diğerlerinden’ daha da farklı kılma başarısını ayakta, saygıyla, tüm kalbimle alkışlıyorum.
Tip-1 diyabetli çocuklar, gençler ya da yetişkinler yol arkadaşları tip-1 diyabetle birlikte, tip-1 diyabetli olmayan bireylerden pek farkları yok. Farklılıkları, engeli maalesef insanlar ve ortam koşulları sağlıyor. Kronik yaşam şekillerine sahip insanların da diğerlerinden pek farklı olmadığını vurgulamak, ‘engellilik’ değil ‘ortam ve insan engelliliği’ olduğunu anlayabilmek ve görmek umuduyla paylaşıyorum. Hatice Hanım’a bu haber için tekrar teşekkürler, selamlar 🙂
Tip-1 diyabetli ve tek kollu kahraman Luke Ericson’dan öğrenmemiz gereken 6 şey
Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’i engelli insanlardan oluşuyor. Bu da 1 milyardan fazla insan demek… Engelliler Günü bu sene ‘Paylaşmak için engel yok’ sloganıyla yola çıkıyor. Hayatları boyunca tutkularının peşinden gitmek için engel tanımamış, hepimize örnek olması gereken pek çok insan var. Bunlardan biri de, tek kolu olmayan ödüllü sporcu Luke Ericson.
20 yaşındaki genç sporcu Luke Ericson’un tutkularına olan bağlılığı, bizlere hayatta üzüldüğümüz ufak tefek şeylerin ne kadar geçici olduğunu gösteriyor… Doğuştan sol kolu olmayan ve sol akciğeri tam gelişmemiş olan sporcu, imkânsız diye bir şeyin olmadığının canlı bir kanıtı.
1) İSTEDİĞİN HER SPORU YAPABİLİRSİN
Gündelik hayatımızın yoğunluğundan ya da kış depresyonundan bahsettiğimiz şu günlerde çoğumuz spor yapmak için fazla tembel olduğumuzu düşünürüz. Oysa Ericson; tek kolu olmadığı halde crossfit yapıyor. Tırmanış, yüzme, sörf yaptığı diğer sporlardan bazıları.
2) ÖDÜLLÜ BİR SPORCU OLABİLİRSİN
Ericson, sporu bir yaşam stili olarak benimsemekle kalmıyor. Üstüne bir de ödül kazanıyor. Genç sporcu bugüne kadar pek çok ödül aldı. En son, Miami’deki Wodapalooza Fitness Festivali’nden Adaptif Erkek Atlet Ödülü’nün de sahibi oldu.
3) BAŞKALARININ HAYATLARINI DEĞİŞTİREBİLİRSİN
Luke Ericson, hikâyesini benzer şekilde pek çok insana anlatabilmek için, egzersizlerinden oluşan bir video çekti. Videonun gördüğü ilgi üzerine devamını da çekti. Şimdi ise kendi YouTube kanalından videolarını milyonlarla paylaşıyor: ‘Hikâyemin ne kadar etkileyici olabildiğini gördüm. Benim hayatım, pek çok insanın yaşamını ve davranışlarını değiştirebilir’ diyor.
4) İMKÂNSIZ DİYE BİR ŞEY OLMADIĞINI FARK EDEBİLİRSİN
Aynı zamanda skolyoz hastası olan ve sekiz yıl önce de kendisine Tip 1 Diyabet teşhisi konan Ericson, lise yıllarında halterle ilgilenmek istiyordu. Ancak fiziksel engeli nedeniyle küçük ağırlıklar ve dambıllarla çalışıyordu. ‘Yine de dürtülerime engel olamadım ve tek elle de olsa halterle çalışmaya başladım’ diyor. Ve ekliyor: ‘Bir süre sonra meydan okuma benim gerçeğim oldu.’
5) KENDİ BAŞINA HALLEDEBİLİRSİN
‘Çocukluğumdan beri tek bildiğim, her şeyi tek başıma yapma konusunda bir direnişim vardı. Yardım almadan pek çok işi kendim halletmeyi böyle öğrendim. Asla kolaya kaçmadım. Şimdi ise bir şey yeterince kötüyse, onu iyi bir şekilde yapmaya çalışıyor ve bir şekilde olduruyorum’ diyor.
6) VE MUTLULUĞU PAYLAŞMAYI ÖĞRENEBİLİRSİN
Luke Ericson, bir röportajında engelleri aştıktan sonra yaşadıklarını şu cümleyle anlatıyor: ‘İnsanlar inadımı gördüklerinde beni desteklediler ve bana inandılar. Şimdi küçük çocuklar bana bakıyor ve büyüdüklerinde benim gibi olmak istediklerini söylüyorlar. Artık bir misyonum var. Onları kesinlikle yarı yolda bırakmayacağım’ diyor.
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/3-aralik-dunya-engelliler-gunu-engel-yok-40022029
