Bundan 9 sene önce diyabetle tanıştığımda ilk yaptığım şey diyabet merkezine üye olup oradaki diyabetlilerle tanışmak oldu. Aynı hastalığa sahip insanları tanımak, onların hikayelerini dinlemek beni biraz rahatlatır diye düşünmüştüm..
Okuldan yeni mezun olduğum için çalışma hayatına henüz başlamamıştım. Onun için hemen hemen her seminere ve eğitime katılıyordum. Her yaştan insan geliyordu oraya. Bir gün merkezin kurucu ortaklarından olan doktorumuz Galip Bey diyabetin sinirlerde açtığı tahribattan, stresten uzak durmamız gerektiğinden bahsediyordu.”Öyle her şeyi kafanıza takmayın, şeker o kadar hassastır ki bugün hava bulutlu mu olacak diye düşününce bile iner çıkar”dedi. Galip Bey’in konuşması arka sıralardan gelen kocaman bir oflamayla kesildi. 65-70 yaşlarında suratı beş karış,hayattan bıkmış,hani şu evlendirme programlarına gidip hiç olmadık zamanda olmadık sorular soran teyzeler var ya. Tam öyle bir kadın, biraz da cırtlak sesiyle şöyle dedi.
Teyze: Hinci yavrım sen 2 satden beri burda anladıp durusun.Yok şekeriniz yükselmecemiş, yok hava bulutlumumuş, yok stresden uzak durcemişiz. Benim gözü kör olasıca kiracı pare yatırmamış gene geçen ayda böle etdi bu dürsü.Cepde para yok pul yok.Sen hinci de baken bene benim şekerim nasıl yükselmecek.
Toplantı salonundaki herkes kahkahaya boğulur….
Doktor: Teyzecim benim de size anlatmak istediğim bu. Bu tür durumlara karşı her zaman temkinli olmanız gerekiyor. Öfkenizi kontrol altına almalısınız.
Teyze: Öfkemi gontrol etcemişim hunun dedini bak. Ben para yok deyon sen ne deyon.
Aynı teyze diyetisyenimiz geldiğinde şöyle bir konuşmaya imza attı.
Diyetisyen: Arkadaşlar öğünlerimize çok dikkat etmemiz gerekiyor. Hepinizin mutlaka karbonhidrat sayımını öğrenmesi gerekiyor. Öğünlerinizde yediğiniz ekmek dilimine, proteine, nişastaya her şeye dikkat etmelisiniz.
Teyze: A yavrım önümüz bayram ben hinci baklavı bilen yimecen mi?
Diyetisyen: Hayır teyzecim. Şekeriniz düşerse belki ama normal zamanda yememeniz lazım. Özellikle ağdalı tatlılara çok dikkat etmeniz gerekiyor.
Teyze: Bunun biri pare almecen sinir olmecen deyo. Biri de datlı yimecen deyip duru. Kim dinnecek ona. Yisssen de ölüyon yimissen de…
Toplantı salonunundaki herkes gülme krizine girdiği için toplantıya bir süre ara vermek zorunda kalmıştık.
Aslında her diyabetli bu teyze gibi. Kendimizi ört bas etmenin bir anlamı yok. Kafaya takmayalım diyoruz
ama insan hayatta bazen öyle şeylerle karşılaşıyor ki şeker, tuz dinlenmiyor valla. Bazen de canımız tatlı birşeyler çekiyor.Ya da zamansız karnımız açıkıyor. İçimizde hesaplaşma başlıyor hemen.Yok bunu yememem lazım, şimdi yesem şekerim şu kadar olur.Sonra başıma ağrı girer.Ya da yerim bir sonraki öğünde insülini fazla yaparım.Karşıdan da pek güzel görünüyor.
Yisssenn de ölüyon yimissen de durumları hepimizde oluyor anlayacağınız. (Görsel kaynak: smileecoyotee.blogspot.com)
Münevver Batmaz
Bu tip kişilere ben de çok rastlıyorum o nedenle ortamı tahmin edebiliyorum. Ama bi noktaya çok takıldım. Diyetisyen gerçekten ” şekeriniz düşmeden baklava yiyemezsiniz” dedi mi? Çünkü bu hipoglisemide baklava yiyin demek bir anlamda ve pek önerilmeyen bir şey (?)