Cuma günü Mine Hanım ile buluşup yine bir sensör denemesi yaptık. Sensörlü pompa eğitimlerimi Mine Hanım verdiği için ismini mecburen yazıyorum.
Geçmişe dönmek gerekirse; ilk 2 sensörü göbek bölgesine takmıştık. Normalde 6 gün dayanması ve 6 gün süresince deri altı sıvısının şeker değerini ekstrem bir durum olmadıkça pompa göstermeli. Ancak bende 5. günün yarısında sensör sürekli hipoglisemi uyarısı verdi göbek bölgesinde. Ki bunun en önemli sebebi sensörden giden sinyalin düşük olması.
Benim gibi 5. günde bu durumu yaşayanlar oluyormuş. Bu sebeple daha uygun bir bölge bulunarak o bölgeye sensör uygulaması yapılıyormuş.
Araya küçük bir bilgi giriyorum. Sensör sinyali sensörlü pompada bizim için oldukça önemli. Her şey yolunda, yani kan şekerimiz iyi, ama sensörden giden sinyal düşük ise pompa hipoglisemi uyarısı verip verip duruyor. Bu uyarı sinyalini belirli saat aralığında susturabiliyoruz. Ama sensörün bu durumunu da çözmek gerekiyor. Ben birçok yöntem denedim. Sensörü yuvasından çıkarıp tekrar sensörle pompanın birbirini görmesini sağlamaya çalıştım, olmadı. Hatırlarsanız Sensörlü Pompa Kullanmaya Başlayan Esra’nın Maceraları – Volume3 yazımızda sensör ve pompanın birbirini tekrar nasıl bulacağıyla ilgili detaylı bir yazı yazmıştım. Ancak özellikle sensör sinyal değerinin düşük olmasından dolayı sensörlü insülin pompasına çoook zaman harcıyorsunuz.
Bu arada tam zıttı bir durum yani sensörü sinyali yüksek ise kan şekeriniz de yüksektir. Ama bu durum genel olarak mekanik bir soruna işaret değildir. Az önce sensör sinyalini 85 görünce şekerim kesin yüksek diye glükometremden şekerime baktım. 89 mg/dL çıktı. Bunu bir sorun olarak görmedim. Çünkü zaten sensör ve pompanın birbirini görmesinde sorun olduğunu bildiğim için bu bir sorunu işaret etmiyordu.
Ki yine belirtmem gerekir ki; ortalama olarak hangi kan şekeri değerinde hangi sensör sinyali değeri olmalı bilgisini zamanla öğrenmek lazım. Ara sıra göz kontrolümüz ile sensör sinyali ve kan şekeri değerini kontrol edip sensörün doğru çalışıp çalışmadığını denetlemek gerekli. Her zaman aynı kan şekeri değerinde aynı sensör sinyali olmasını beklemiyoruz. Üç aşağı beş yukarı değerler bizim için yeterli olmalı.
Gelelim tekrar cuma gününe. Cuma günü bu sefer bel kısmımızın yağlı sağ ve sol taraflarından birine de sensör takabileceğimiz için bu sefer de burayı deneyelim dedik. Sağ tarafa taktık. Ama keşke denemez olaydık. Cumartesi günü 3 kez, bugün yani pazar günü ise 4 kez sensör ve pompa arasındaki bağlantı koptu. Ben de bu durumdan sıkıldım ve sensörü çıkardım. Kendi standart sensörsüz pompama geçtim.
Bahsettiğim bölgeye sensörü takıp sorun yaşayan var mı bilmiyorum ama ben bir daha sensörü bel kısmına takmam.
Yine bu yazı vesilesi ile yazının fotoğrafındaki materyallerin ne olduğunu sizlere anlatacağım.
Pembe renkli olan sensörlü insülin pompası. Onun sağında ve üzerinde CareLink yazan materyaler USB. Pompadaki verilerin bilgisayara aktarılmasını sağlayan araç.
Sol alt köşedeki iPro. Yani sensör. Yani CGMS. Onun yanında iPro’nun vücudumuz ile bağlanması için vücudumuza taktığımız set. Seti vücuda takmak için Quick Serte gibi bir aparatı daha var. Sağ alt köşedeki ise iPro’nun şarj aleti.
Baya malzemesi varmış değil mi? 🙂
esra hanım merhaba,sensorlu pompada sorunmu yasıyorsnuz cok?yada ben mı okuduklarımdan oyle anladım.daha kullanıslı olması gerekmıyormu?bırbırını gormede sorun oluyor sanıırm.
keske su kablosuzlar gelsede daha da rahat etsek diimii?:)
sevgıler.