Bugün saat 13:55’te Prof. Dr. Nilgün Güvener Demirağ ile randevum vardı.
3 günlük yeme&içme listesi, kan şekeri değerleri ve insülin dozlarında oluşan A3 boyutundaki kağıda raporumu dökmüştüm zaten. Bazal insülin dozlarımı da yazdım. Yani herşey hazır benim tarafımda.
Yaşadığım sıkıntıları da aklımda tutuyorum ki unutmayım 🙂 .
Nilgün Hanım kendi notlarımı görünce; ‘baya iyi gidiyorsunuz eskiye oranla. Hemen hemen herşeyiniz sabitlenmiş. Tebrik ederim.’ dedi. Yüzümdeki mutluluğu anlatamam size.Benim başlıca sorunlarım; konuşurken bazen söylediklerimin zor aklıma gelmesi, özellikle son 3-4 aydır da menstruasyon dönemlerindeki aşırı kanamalarım ve Devit sonrası genel durum nasılın merakı.
Bunlar için birçok test istedi. İçlerinde HbA1c ve D vitamini takviyesinin etkilerini görebilmek için 25 OH Vitamin D3 testi ve özellikle şu Haşimato’dan dolayı troid konusu. Bu sefer HbA1c’ye inancım kuvvetli. Uzun zamandır ne çok düşük ne de çok yüksek değer görmedim kan şekeri ölçüm cihazımda.
Bu aralar çok konuştuğumuz D vitamini konusunda da fikir alış-verişinde bulunduk. Nilgün Hanım da Finlandiya gibi güneşi az gören ülkelerdeki diyabet sıklığından bahsetti. Diyabet teşhisi konulmadan önce D vitamini düşüklüğü görülen bireylere uygulanabilecek bazı tedavi süreçleriyle de diyabetli olmaları ya ötelenebilecek ya da yok edilebileceğini söyledi Nilgün Hanım. Ben tam bu noktada şu güneş ışığını taklid eden ampullerden bahsettim. Evdeki lambalarını bu şekilde değiştiren diyabetli olmayan bireylerde diyabet görülme olasılığının düştüğünü söyledim. Ampulleri bilmiyormuş. Çok merak etti. Önümüzdeki hafta kendisine vereceğim web siteleri adresleriyle inceleyecek kendisi.
Yine çok konuştuğumuz diğer konu geliştirilmiş insülin pompaları. Özellikle ben Omnipod’u merak ediyorum uzun zamandır. Ancak Türkiye’de hiçbir hekim bu cihazı nasıl kullanacağını bilmiyor. Nilgün Hanım eğer ben Omnipod’u alırsam cihazı beraber çözebileceğimizi ve destekçi olacağını söyledi. Yurt dışı tedarikçisi ile iletişime geçmek, gerekirse teknik eğitimlerini almak ve videolarını izlemek gibi desteklerde bulunabilecek olması inanın çok hoşuma gitti. Yapabilirsek bu sene cihazı alıp 6 ay 1 yıl gibi bir süreyle deneyimlemek istiyorum. Bizim için biraz maliyetli olacak ama denemeye değer 🙂 .
Bir de Nilgün Hanım ‘Metformin’ denilen bir ilaca başlayacak bende. Bu ilaç insülin direncini engelleyen, yapılan insülinin etkinliğini arttıran bir ilaç. Nilgün Hanım şöyle dedi; ‘İnsülin her ne kadar özellikle tip-1 diyabette tek çözüm yolu olsa da insülinle ilgili daha bilmediğimiz çok şey var. İlerleyen zamanlarda insülinin göstereceği olumsuz etkilerle de karşılaşabiliriz ya da hiç karşılaşmayız. Biz Metformin kullanarak insülin dozlarını azaltmaya çalışalım ve böylece de ilerleyen zamanlarda oluşabilecek risklerden de korunuruz.’
Benim kendisine bugün götürdüğüm notlarımın pek gerçeği yansıtmattığını söyledim kendisine. Çünkü uzun zamandır göbek bölgesine pompa setini takmıyordum bazı sebeplerden dolayı. 2 gündür kan şekerlerim hep düşüşte. Bu sebeple de Nilgün Hanım bu Metformin denilen ilacı hangi saatlerde bana aldırması konusunda doğru karar veremedi. Ben yarından itibaren, hafta sonunu da içerecek şekilde notlarımı eksiksiz alacağım. Ve Nilgün Hanım bu yeni notlara göre Metformin için en uygun saati belirleyecek.
Ayrıca diğer çözdüğümüz konu hafta sonu geç uyanmamdan dolayı düşen kan şekerim. Nilgün Hanım sabah 10-12 arası bazal insülimlerimi etap etap düşürmemi önerdi. Hangi dozda iyi kalkarsam artık her hafta sonumda o saatlerdeki bazalları ona göre ayarlayacağım.
14:35 gibi çıktım Nilgün Hanım’ın yanından. Ama tam çıkarken ayak üstü konuşmamızda kendisinin de tip-2 diyabetli olduğunu öğrendim 🙂 . O da bizden sayılır 🙂 .
İlk zamanlarki negatif bakış açımdan eser kalmadı. Galiba sevmeye başladım Nilgün Hanım’ı 🙂 . Ama bugünkü randevumuz gerçekten oldukça verimli geçti. Bende ve dolayısıyla Nilgün Hanım da memnun ayrıldık 🙂 .
esra hanım merhaba,
siz dr konusunda ne kadar şanslısınız.biz kızımın takibini burdaki araştırma ve egitim hastanesinde yaptırıyoruz 1,5 yıldır.prosedür hep aynı sabah erkenden gidip sıra al,yogunluktan bekleki sıra gelsin,sıra gelince asistanlar takip dosyana bakıp hep bilindik tahlilleri elimize tutuşturup ögleden sonra sonuçları göstermemizi isterler.ögleden sonrası için tekrar sıra al,asistanlar tekrar bakar eger biz birşey sormazsak(bir anormallikte varsa söylerler) gönderirler.prof var hastanede ama sanırım canı isterse bakıyor çünkü bunca zamandır kızımın 2 kere tahlil sonucuna ve şeker takip çizelgesine baktı.allahtan her gitmemizde diyetisyen ve diyabet hemşiremizle uzun uzun görüşebiliyoruz.ama onlarla görüşmelerimde mutlu sonla bitmiyor çünkü kızım küçükmüş bazı olumsuzluklar normalmiş.sizingibi büyük şehirde yaşayanların şeçme şansı çok ama doguda ne yazıkki çok sınırlı.sevgiler