Herkese merhaba….
Öncelikli olarak hem sitede hem de çevremde benim için dua eden, iyi dileklerini ilgilerini üzerimden hiiiç eksik etmeyen kişiler başta olmak üzere herkese ama heeerkese çok çok teşekkür ediyorum..
Öğrendiğim ve tecrübe ettiğim bir şey var ki! O da şu; insanın morali yerinde olunca dilediği her şeyi daha rahat yapabiliyor ve istediklerine daha rahat ulaşıp hayatını pozitif yönde daha güzel ilerletiyor.. Buna gerçekten inanın.. Bu nedenle herkese her zaman iyi dileklerde bulunun lütfen.. Kimin hayatında nelere neden olduğunuzu tahmin edemezsiniz.. En ufak bir mutlu güzel sözünüz uçurumda ki bir hayatı kurtarabilir.. Pozitif olun gülümseyin yeter 🙂
Hiç bir zaman yalnız olmadığınızı bilin… Evet aslında yalnızız, daha önce söylemiştim.. Hastalık bizim, kişilik bizim, el bizim, kol bizim.. Bize bizden başka kimse ama hiç kimse iyi bakamaz.. O anlamda ki söylediğim yalnızlık değil bu.. Hayatımızı sosyal bir toplum içinde idame ettiriyoruz ve eşimiz dostumuz annemiz babamız kızım oğlumuz kedimiz 🙂 Köpeğimiz 🙂 Kuşumuz 🙂 Balığımız 🙂 Hiç olmadı konumuz komşumuz var.. Bu nedenle asla yalnız değilsiniz değiliz… Bunu unutmayın.. Çünkü hastalığımız ne yazık ki negatif düşünce akımlarıyla olumsuz yönde etkileniyor.. Kademe kademe yükselen şeker değerlerinin altında eğer yeme ile ilgili insülin ile ilgili tabiri caizse teknik bir problem yok ise var olan problem tamamen duygusal 🙂 Yani sıkıntı..
Bu girizgahtan sonra gelelim asıl meselemize 🙂 Efendim ben bu yazı silsilesine ‘öncelikli rapor’ yani engelli yani özürlü raporu 🙂 alma girişimi ile başladım.. Daha sonra bu durumu, alabildiğim rapor ile iş bulabilme girişimi takip etti ve sonn olarak iş bulundu 🙂 31.05.2013 tarihi itibariyle Şifa Hastanesi’nde Laborant olarak işe başladım 🙂 1 hafta kan almada performans değerlendirmesi yapılacak oradan da inşallah dooğru laboratuvara….
Bu yazıyı neden yazdığımı da açıklamak isterim.. Özellikle yeni diyabetli teşhisi konmuş kişiler için şunu söylemek istiyorum.. Lütfen donanımlı bir endokrinciniz ve diyetisyeniniz olsun ve asla başka kimseyi dinlemeyin.. Çevrenizde size yardım amaçlı çok fazla yorum yapan akıl veren olacaktır.. anneniz babanız dahil.. bunları elbette dinleyin ama sadece nezaketen.. Yani bir kulağınızdan girsin bir kulağınızdan çıksın.. Asıl kaale alacağınız mercii bu konuda en bilgili olan kişilerdir.. Gerisini gerçekten takmayın.. Bu durum içinde en önemli şey kendinizi aktif hissetmeniz olacaktır.. Bir iş hayatınız olsun.. Bir spor hayatınız olsun.. Yani bu denilenleri düşünecek vaktiniz olmasın.. Çünkü gerçekten size karışan çok olacak.. Kızım onu yeme bunu ye, oğlum bak bunda şeker yok ye gitsin bu şekerini yükseltmez ki.. Lütfen çok rica ediyorum özellikle tip 1 iseniz bilin ki bizim için en iyi tedavi vücudumuza verdiğimiz insülin dozunda beslenmektir.. Bu da en güzel cho sayımı ile oluyor.. Düzenli bir yaşam içinde kendi ayaklarınızın üzerinde durabilmeniz için de bir işiniz olmalı.. Ben bu çıkmazdan kurtuldum ve umuyorum bundan sonrası da çok güzel olacak.. Hatta ilk maaşım ile tüm siteye bir şeyler ısmarlayacağım 🙂 Nasıl olacaksa 🙂 Umarım iş arayan herkes istediği işe başlar ve mutlu olur özellikle bizim kafileden (diyabetli ailesinden) olan 🙂
Son olarak gereksiz uzattığım yazımı şunu diyerek bitirmek istiyorum 🙂 Aktif olun 🙂 Pasif bir tip 1 diyabetli asla regüle şeker düzeyi elde edemez… Aktif olun ister evde ister işte ister sporda.. Nerede olursa olsun.. Aktif olun.. Aktif bir hayat sizi dikkatli bir beslenme-insülin programı ile sağlık bir insandan daha mutlu ve sağlıklı kılar 🙂
Not: Esra Hanım; ruhuma gönderilen çiçek için ayrıca size ve Eşref beye çook çok teşekkür ederim 🙂
Herkese çok çok sevgiler saygılar ve hürmetler….
Ayşe Dalgıç
(Görsel kaynak: http://www.zeded.com, https://sphotos-a.xx.fbcdn.net )
Merhaba Ayşe hanım
Bu nasıl motive dolu güzel bir yazı olmuş böyle.sizin adınıza sevindim daha iyi olsun inşş herşey.
Bende mutlu ve yüksek moralle diyabetin dengesini sağlamanın daha kolay olacağına inananlardanım yazınızı zevkle okudum.İş hayatınızda başarılar
sevgiler