İsveç’te İlk Günümüz ve Kan Şekerinin Gidişatı
Her tatilde kan şekeri her şeye rağmen gayet iyi gidiyor 🙂 Ye, iç, gez. Kan şekeri harika 🙂 Fiziksel aktivitenin şeker etkisini yine gördük. Yahu İstanbul’da zaman olmuyor ki spora demogojisi de yanımda 🙂 Bu yazının kısa özeti bu.
19 Mayıs Perşembe İsveç’e geldik. İstanbul’da iyi bir kahvaltı ve normalden az insülin yaptım. Atatürk Havalimanı’ndaki araç için park yeri bulma sorunu beni gerse de gerçekten koştur koştur verdik bagajımızı. O arada da az insülin yaptığım için kan şekerim acaba nasıl endişesi de aklımda. Garanti yüksektir detayı geçiyor aklımdan 🙂 Güvenlik kontrolleri filan derken kan şekeri ölçümü ve sonuç harika.
Uçakta ise açlık başladı. Glisemik indeksi yüksek olan simiti kahvaltıda tüketince açlığın yaklaşık 3 saat sonra gelmesi normal. Lif de tüketmemiştim kahvaltıda 🙁 Normalde özellikle simit yerken lif alımı da yaparak kan şekerinin hızlı yükselmesini önlemeye çalışıyorum. Ama bu sabah olmadı.
Uçakta da yapılan yemek servisi sebebiyle yine az insülin gönderdim. Sabahki koşturmaca fazla olunca etkisi devam edecekti.
İsveç’e varış. Kan şekeri kontrolü. Her şey tamam, sorunsuz.
Otele yerleştikten sonra ise baya baya yürüdük. Bi ara atıştırmalık bi şeyler yedik. Yine az insülin 🙂 O arada yemeği çok yiyemediğim için dondurmacıdan dondurma almaya gittim. Küllahta istedim. İki top dondurma dağ gibi bir görüntü oluşturdu. Elimde iki küllah ve Eşref’in yanına giderken bana bakıp gülenler 🙂 Eşref de koptu. O halimle fotoğrafımı çekti. Dün Instagram ve Facebook’ta sadece bu fotoğrafı paylaştım. Hep beraber koptuk 🙂
Dağ gibi dondurma olunca mekandan bir tabak istedim. Dondurmayı tabağa boşaltıp 2-3 top kadar oluşturup küllaha koydum ve yedim. Dondurmanın kalan kısmı ise çöpe gitti 🙂 Eşref’inki de 🙂
Yine yürürken Eşref’in önerisiyle meşhur bir kurabiyeciye girdik. Gitmez olaydık. Çünkü tadı halen damağımda 🙂
Bu arada İsveç’in sosyo-ekonomik durumu muhteşem. Dün bir arkadaşımız için buradan insülin kalemi baktım. Amacım sadece kalem almak. Eczacılar burada kalemi insülinsiz düşünemediği için kalemi satmayı hiç düşünmemiş gibiler 🙂 Anlatıyorum ama konu bütünüyle anlamsız geliyor onlar için 🙂 “Ki zaten reçete ile her şey ücretsiz, kalemi tek başına satmayı düşünmedik” cümlesini kulaklarım duyunca SGK altyapısı harika olan ülkemiz geldi aklıma 🙂 Kalemi parayla satabileceğini söyleyen bir eczanede ise uygun kalem bulamadık. Kalem fiyatları minimum 180 TL civarında. Reçete olsa zaten her şey bedava 🙂
Toparlamak gerekirse; bol yürüyüş, sık atıştırma, az insülin ya da hiç insülin olmadan iyi kan şekeri gidişatı. Normalde insülin pompasının model seçeneklerinden bazal ayarlarını değiştirmeyi düşünüyordum. Ama ayarlamak zor olacağı için az ya da hiç insülin olmadan güzel bir günü kapadık.
Aslında biz tip-1 diyabetliler kendi tip-1 diyabetimizi iyi biliyorsak değişen koşullar için alternatifler üretebiliyoruz ve üretmeliyiz de. Tatil, regli dönemi, hafta içi hafta sonu değişen koşullara tip-1 diyabeti de adapte edersek dşyabet yönetimimiz zorluk olmaktan çıkar. Özellikle insülin pompası kullanıcılarının esneklik koşulları daha fazla. Bazal ayarlarında model seçeneği, bolus gönderiminde düşük oranlarda bolus yapmak gibi.
Son olarak ikinci gündeyiz burada. Ve evrene mesaj gönderiyorum. Umarım biz tip-1 diyabetlilerin hayatı hep tatil modunda olur 🙂
NOT: Yazıyı Facebook ya da Twitter gibi sosyal medya kanallarında paylaşın. Alttaki Facebook, Twitter, Google+ ya da Pinterest butonlarına tıklamanız yeterlidir.
Burak Ateş Allahım hiç sıkıntı vermesin tüm hasta ve diyabetlilere
Elif Demirel Sizin adınıza çok sevindim. ..moral ve, aktivite diyabetliler için büyük nimet.??
Dilek Özer Isvicrede herhangi bir has tip 1 diyabet tedavisi yani kok hucre tedavisi yapiliyormuymus cocuklara onu ofrenebilirmisiniz oraya gitmisgen 7 yasinda oglum
diyabetimben.com Tatilde bu konuyu araştırmak zor olur ama biz İsveç’teyiz. İsviçre değil