İnanmayın, Umutlanmayın, Paranızı Boşa Harcamayın

Haberler&Gelişmelerİnanmayın, Umutlanmayın, Paranızı Boşa Harcamayın

İnanmayın

Galiba 2-3 haftadır hem bloğumuzda hem de Facebook hesabımız üzerinden hep aynı konu ve aynı kişilerle ilgili sorular geliyor. İsimleri vermiyorum. Çünkü maalesef şahıs ismi vermek, kişiyi ve işini rencide edecek bir yazı yazmak hukuksal açıdan sıkıntı yaratacaktır diye düşünüyorum.

Bu sebeple bilinmeyen olan ‘X’i kullanıyorum 🙂

Ve daha yazının başında söylüyorum; bu yazı herhangi bir şahsı, kuruluşu ya da yaptığı işleri rencide etmek amacıyla yazılmamıştır. Bu yazı özellikle blog kurallarımıza uygun bir şekilde diyabetli bireylere rehberlik etmek amacıyla yazılmıştır.

Doktor olduğunu söyleyen X bir kişinin tip-1 ya da tip-1 diyabetle ilgili sloganı; ‘Şeker hastalığı kader değildir’  Dediğine göre tip-1 diyabetli bireyleri tip-1 diyabetten kurtarıyormuş.

Örnek diyet listesini de sizinle paylaşıyorum

1.gün: Aç karnına 2 su bardağı 2 limon sıkılmış ılık su

Kahvaltı: beyaz peynir, ince 1 dilim çavdar ekmeği ,1 domates ,2 salatalık,çarliston biber

Ara öğün: meyve ,bitki çayı

Öğlen: 1 porsiyon tavuk eti , bol limonlu salata ,1 kase yoğurt veya cacık

Ara öğün: meyve, bitki çayı

Akşam: sebze yemeği , bol limonlu salata

Gece: bitki çayı limonlu form çayı

Peki bu diyet listesi ile beslenen bir birey günden ne kadar karbonhidrat alıyor sizce? İnanın çok düşük. Ölçü birimleri tam belli olmadığı için kesin bir rakam yazamıyorum ama bir bireyin günlük karbonhidrat miktarından daha az alındığı kesin. Peki sizce tip-1 diyabete böyle çözüm bulunur mu?

Ya da bazı internet sitelerinde ‘şeker otu’ diye bir ottan bahsediliyor. Bunun diğer adı ‘stevia’ 🙂 Stevia birçok web sitesinde tip-2 diyabetlilerin tedavisine destek olarak belirtilirken birkaç web sitesinde de belirlenen diyet listesi ile tip-1 diyabeti yok ettiği söyleniyor.

Ya da yine başka bir internet sitesinden; X bir doktor “peki tarihte bu sentetik insülin maddeleri yokken biz  ne yapıyorduk?” şeklinde bir soru yöneltti. Şeker hastalarının yüzyıllardır tedavisi olduğu iddasında bulunan X doktor,  Hint Kökenli gurmar(şeker yok edici) bitkisinin çok eski çağlardan beri hekimlerce kullanıldığını ve şeker hastalarına şifa verdiğin söyledi. X doktor gurmarın ağızdaki tat alma reseptörlerini baskılayarak ve bağırsaklarda şekerin emilmesini engelleyerek diyabetin önüne geçtiğini belirtti.

Diyabet Tedavisinde Kullanılan Bitkisel Ürünler ve Gıda Destekleri linkinde Türk Eczacılar Birliği’nin hangi bitkinin ne işe yaradığına dair bir yazı paylaşmıştık sizlerle. Ancak unutmayın, o yazıda bile bu bitkilerin tip-1 diyabetlilere uygun olmadığını belirtmiştik.

Şimdi gelelim asıl gerçeklere. Özellikle tip-1 diyabetle ilgilinen bilim dünyası tip-1 diyabeti yok etmek ya da tedavi sürecini teknoloji ile daha konforlu ve sıkıntısız yönettirmek için her gün çabalıyorlar. Gecelerini gündüzlerine katıyorlar. Hatta Doç Dr Eda Cengiz’e sorduğum ilk soru buydu; ‘İnanmıyorum ama efsaneye göre tip-1 diyabete çözüm bulunmuş ama ilaç kartelleri tip-1 diyabetin son bulmasını istemediği için kesin tedavi yokmuş’ dedim. Eda Hanım’ın ilk söylediği şey şuydu; ‘Bir günde ne kadar uyuduğumu bir bilseniz. Ya da ne kadar çalıştığımı. Asansöre biniyorum ve gideceğim kata kadar uyuyorum. Keşke tip-1 diyabete çözüm bulunmuş olsa da biz de araştırmalarımıza bir son versek. Dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir hastalıkla ilgili yapılan her çalışma bir sisteme kayıtlı olmak zorunda. Ve yapılan çalışmalar hangi aşamalardan geçiyor, sonucu ne oldu gibi her detayı bu sistem tarafından takip ediliyor. Örneğin tip-1 diyabet bulunmuş olsa ve bunu bulan kişi açıklamak istemese gibi bir durum söz konusu olamıyor. Araştırmanın kayıtlı olduğu sistem bunu sorguluyor. Ki tip-1 diyabete çözüm bulunmuş olsa bulan kişi kazanacağı parayı ve popülariteyi düşünür. Ayrıca her yeni haberde kalbimiz yerinden çıkıyor’ demişti.

Ki bununla beraber yukarıda saydığım doktorlar, bitkiler ya da bitki karışımları keşke tip-1 diyabeti çözse de bizler de kurtulsak. Ya da gecelerini gündüzlerine katan tıp dünyası da bu doktorların kapısında kuyruk oluştursa. Bu doktorların kapısında kuyruk oluşmadığına göre bu doktorlara inanılır mı? Buna siz karar verin.

 

8 YORUMLAR

  1. zaten hep böyle söyleyip tvlerdede şeker hastalığından kurtarıyoruz diye yalanları atıp insanları tuzağa düşürüp var olan şeker hastalığını daha kötüye götürmüyorlarmı insanlar bu hatalar yüzünden hastalıkları daha kötüye gidiyor

  2. Esra Hanım,
    O x doktora annemde gitmek istiyordu.Daha önceden bi sormuşluğumuz var şimdi.
    VE VEE VEEE 1 muayene ücreti 500.00 TL.
    Nasıl ama…
    (muayene ücreti 2012 aittir)

  3. bizede isim vermek istemediğim bir doktor bana ve eşime himalaya tuzu alın şekeri düşürüyor normal su içmeyin himalaya tuzu ve başka bir sudan bahsetti gidin mahallenizin suyunu değişt irin dedi bir test yaptı 700,00 TL para gitti 2 sene önce yok şekerin çaresi çıktı şeker için eve bir alet alıyormuşuz güya o alet 1500 liraymış çok yalan dolan yani Allahtan almadık yapmadık bize saçma ve yalan geldi ve araştırdık ki öyle sahtekarlar doluymuş kendini doktor gösterip milleti kandırıp sağlığıyla oynuyorlar

  4. Alkali su !! Himalaya tuzu bende kullanyiorum 🙂
    Diyabetle alakasi yok ama islenmemis oldugundan dolayi. Ama diyabetle bir alakasi oldugunu sanmiyorum. ayrica alkali suda icmeye calisiyorum… türkcesini bilmedigim bazi taslar var o taslari suyuma atarark bunu dengelemeye calisiyorum. yani o acayip arac gereclere hic gerek yok….o dediginiz testi yaptirmayada gerek yok hepsi …gereksiz.

  5. ya istanbul da sema hnm doktor bildiğin git oturduğun mahallenin suyunu değiştir diyor şekerinin kalkması ve yoluna girmesi için 7000 -10000 liralık cihaz alın dedi yok bir sürü yiyecek alınsın 1000 tllik dedi bunlar güya şekeri yok ediyormuş biz inanmadık zaten doktora sadece o değmeğecek teste para gitti

  6. hep kandiriyorlar yok su ot bu ot …..ofof biktirdilar …30sene oldu tip 1rim inanin hiç biri den fayda yok..tek bir oneri..spor spor diyet ve hergun savasmak ve gece zaferi gormek …110 120 olunca…

  7. icdigimiz suyun Ph degerinin 7 in üzerinde olmasi her zaman iyidir.
    Vücud asidik olmasin diye yani Basik olsun diye. Ama aldigimiz sularin cogu zaten Ph 7 veya onun üzerinde degerlere sahip. Tek sorun bence özellikle Türkiyede plasik siseler ve bu siselerdeki iceceklerin günes altinda yada sicak yerlerde saklanmasi.
    Cok uzun süre sular eger plastik siselerde beklerse Ph sinda degisim oluyor. Hepsi bu….. Cam sise en sagliklisi… diye düsünüp.. öyle kullaniyorum.

Hatice BAYKARA için bir cevap yazınCevabı iptal et

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Diğer yazılar

%d blogcu bunu beğendi: