“Her Bulut Fırtına Doğurmaz” / Tip-1 Diyabetli Annenin Doğum Hikayesi

DM ve Hamilelik“Her Bulut Fırtına Doğurmaz” / Tip-1 Diyabetli Annenin Doğum Hikayesi

“Her Bulut Fırtına Doğurmaz” / Tip-1 Diyabetli Annenin Doğum Hikayesi

Tip-1 diyabetle çocukken tanışan ve şimdi oğlu olan Melis’in doğum hikayesini sizlerle paylaşıyorum.

Bana Instagram DM’den yazmıştı. Tip-1 diyabet ve gebelikle ilgili internette çok içerik olmadığından kendi deneyimlerini https://www.instagram.com/melispinarkirac/ Instagram hesabından paylaşacağını ve hamilelik düşünen tip-1 diyabetli akranlarına rehberlik etme isteğini dile getirdi. Ben de bugün sizleri kendisiyle tanıştırıyorum.

Diyabetimben.com‘da her ne kadar DM ve hamilelik bölümü olsa da içerikler 2017 ve öncesine ait. Tip-1 diyabetli ve hamilelik süreci geçirmiş akranlarımız deneyimlerini paylaştıkça, anlattıkça diğer akranlarına eminim rehber niteliğinde olacak. Bu sebeple tip-1 diyabetle hamilelik sürecini anlatmak isteyenler bana esra@diyabetimben.com mail adresinde yazabilir.

Herkesin doğum hikayesi kendine özel ve mutlaka güzeldir ve tabiki benimki de öyle.

Genelde çok özel zamanları kendime saklamayı severim ben. Zaten duygularını yazarak paylaşabilen, kalemi güçlü biri olamadım da hiçbir zaman ama bu sefer belki benzer durumu yaşayan veya yaşayabilecek birilerine ufacık da olsa yardımı dokunur diye yazarak paylaşmak istedim…

Beni tanıyan herkes bilir; yaklaşık 14 yıldır tip-1 diyabetim ben. Yani halk arasında da bilindiği üzere şeker hastasıyım.

Tip-1 diyabeti hiçbir zaman hastalık gibi görmedim gerçi. Yine beni yakından tanıyanlar iyi bilir olamayanlara, sahip olamadıklarima üzülmek yerine hep varolanlara şükretmeyi bilir, teslim olmayı tercih ederim ben. Mutlu olmanın bir tercih meselesi olduğunu düşünüp, beni ben yapan her şeyle ki; buna çalışmayan pankreasım da dahil, mutlu olmayı beni mutlu eden olasılıkları seçmeyi tercih ederim. Hayatımı böyle yaşamaya çalışırım.

Tabi bu durumların tamamı birazcık değişti. Kolay olmadı çocuk sahibi olmaya karar vermek bizim için.

Çocuk sayılır yaşta tip-1 diyabet olduğumu öğrendim.

Ve ailem sayesinde bu durumu kabullenmem kolay oldu ve bilinçli bir tip-1 diyabet olarak yetiştirildim. Bunun sayesinde tabi zaman zaman sınırları esnetebildim de. Ama çocuk sahibi olmak söz konusu olduğunda durum farklıydı. Çünkü her şeyin kontrol altında olması ve gereken değerlerin sağlıklı anne adaylarıyla neredeyse aynı sınırlarda olması ve bunun 9 ay boyunca sabit tutulması gerekiyordu. Özetle elimi taşın altına koymam ve irademle her zamankinden daha ciddi bir mücadeleye girmem gerekiyordu.

Kararımızı verdik ve dünya tatlısı endokrin uzmanım Doç. Dr. Müyesser Saykı ile görüştük ve ciddi bir plan program yaptık. Ara öğünler, ana öğünler, egzersizler, kan değerleri, riskler derken bir sürü şey vardı dikkat edilmesi, kontrollü yapılması gereken ve regüle edilmesi gereken.

Yol uzundu ve sabır gerekti. Dr um onay vermemişti hala. Neredeyse 7 ay geçmişti ama değerlerim istenilen düzeyde değildi. Çok yüksekte değildi tabi ama mükemmeli hedefliyorduk ki biz mucizenin haberini aldık. Dr uma nasıl söyleyeceğimin, yüzleşeceğimin hesabını yaparken bir yandan da riskleri tekrar duymaktan deli gibi korkuyordum.

Kalbim pır pır gözyaşlarım pıt pıt Dr umla görüşmeye gittim ve işte o efsane konuşmayı yaptı benimle. “Sen elinden geleni yapacaksın, tevekkül edeceksin, her şey güzel olacak ,ben yanındayım.” dedi ve umut doldu kalbim❤️

Tabi hemen jinekolog arayışı ve yaptığım araştırmalar sonucu bulduğum, Sakarya’da iyi oldukları bilinen ard arda 3 Dr a muayene.

“Neyine güvendin bu değerlerle”, “Yalnız senin çocuğun sakat olabilir, biliyorsun değil mi”, “Emin misin çok riskli!” diyen. Karşımda oflayıp puflayan, Dr olmuş ama insanlıktan nasibini almamış 3 Dr..  Her muayeneden sonra hastane koridorlarında ağlama krizleri, pişmanlıklar, umutsuzluk, korku… Daha aldığımız müjdeli haberin tadını bile çıkaramamıştık.

Bir de üstüne değerlerim daha da arttı. Halbuki düşmesi gerekiyordu. Bir türlü regüle edemedik. Yediğim, içtiğim, yürüdüğüm hep sayılıydı ama her şeyden önemlisi moraldi. Bense bunu unutmuştum. Kendimi suçluyordum. Bencilliğime kızıyordum.

Sonra öğrendik ki riskli gebelikler bölümü varmış araştırma hastanesinde ve benim gibi kronik rahatsızlıkları olan gebeleri bu bölüm takip ediyormuş ve iyi ki öyle yapıyorlarmış, Gittik, riskleri de konuştuk. Her şeyin yolunda gitme veya anomali oluşma ihtimalinin ben dikkat ettiğim sürece sağlıklı annelerinkiyle aynı oranda olduğunu da öğrendik.

Dr ve ekibinden çok memnundum. Artık daha umutlu ve mutluyduk. Yapılan ikili üçlü tarama sonuçları da iyiydi. Arada off canım baklava istiyorlar da oluyordu ama neticede kara bulutlar dağılıyordu. Gerisi teferruattı. Artık işi de bırakmıştım, evdeydim, huzurluydum.

Ki bu sefer de korona patlak verdi. Hoppala…

Değerler sağlıklı annelerde olduğu gibiydi nihayet ama bu seferde evde hapistim. Gerçi yalnız değildim oğlum vardı artık ❤️

Zaman zaman, her şeye rağmen şeker düşmeleri yükselmeleri, virüs bulaşma endişeleri, yaklaşan doğum stresi ve doğumda yalnız olacak olma endişesi, dağıtılan Dr ekibine ulaşamamak derken hop yine yeni kara bulutlar, gel gitli durumlar😒

Derken 32. haftada tesadüfler silsilesi sayesinde (Rabbime şükürler.)

Dr umuz Sedat Umur’a ulaştık ve bizi kabul etti. İçtenlikle “Stres yok. Bebek çok iyi. Her şey yolunda, her şey iyi olacak.” dedi.

Tamamdı artık. Dünya tatlısı önce iyi bir insan sonra süper bir dr olan Sedat Bey’e emanettik. Kara bulutlar gitmiş yerine yağmur Bulut’um gelmek üzereydi ❤️

Artık geri sayım başlamıştı. Umutla, mutlulukla sayıyorduk.

3-2-1 ve o gün 14 temmuz günü sabah 9.30’da bebeğimiz geldi.

Tanıştığımız an şu ahir ömrümde unutamayacağım, hep özleyeceğim o an, bildiğim her şey evrildi her şey değişti… İrademle yaptığım savaş, endişeler, üzüntüler, gözyaşları hepsi ama hepsi geçti. Çünkü Bulut geldi. İyi ki geldi.

Bildiğim hiçbir kelimeyle anlatamam da siz anlayın, çok seviyorum çok…

Diyeceğim o ki vazgeçmeyin. Siz mücadele edin. Sizin mücadelenizin hatrı sandığınızdan daha büyük.

Tabi bir de yol arkadaşınızı iyi seçin. Zira kendimim diye söylemiyorum ama ben dünyanın en iyisini seçmişim ❤️

Gökten 3 elma düştü. Biri biz’e, biri sabırla bu yazıyı okumuş sizlere, e diğeri de kalbi güzel olup iyilik dileyen herkese. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine❤️

Not: İnternette tip-1 diyabetli gebeler ile ilgili oldukça az bilgi var. Umarım vesilelerle tecrübelerim birilerine yardımcı olur

1 Yorum

Bir yorum yapın.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Diğer yazılar

%d blogcu bunu beğendi: