Takipçilerimizden Buket Yıldırım, Melek Hanım’ın Şeker Bebek yazısına yorum yapmış. Yorumu sadece yorumda bırakmak istemedik. Yorumun tamamını aşağıda paylaşıyoruz.
Merhaba Melek Hanım,
Bizim miladımız 13 aralık 2011. Oğlum Eren 2,5 yaşındaydı. 6 ay önce bir kardeşi olmuştu.Sık sık altına kaçırmaya, azıcık hareket etse biraz yürüse yoruldum beni kucağına al demeye başlamıştı. Sürekli su içiyor, sonra da altına kaçırıyordu Erenim. bunu hep kardeşe bağlıyorduk. Kıskanıyor, dikkat çekmeye çalışıyor dedik hep. Zaman zaman kızdığımda oluyordu, özellikle su içiyor sonra da çiş yapıyor diye…
Diyabet konusunda cahildik çünkü. Hiçbir şey bilmiyorduk ki hakkında? Şeker yaşlı insanların hastalığıydı…
Benim doğum iznim yeni bitmiş bir haftadır işe de gidiyordum. Benim evde olmama alışmış, belki işe gitmeme de tepki gösteriyor olabilirdi Eren. Eşim izin almıştı o hafta Erenle ilgilenmek, onunla vakit geçirip sözüm ona psikolojisini düzeltmek için. Hatta bir çocuk psikoloğundan randevu da almıştık o hafta perşembe günü için. 13 Aralık salı, saat 12:30 civarı..Telefonda eşimin sesi; ’Buket, hemen …hastanesine gel. Biz Erenle ordayız. Korkma. Birşey yok, ama gelmen gerek!’
Eşim Ereni dışarı çıkarmış. Kısa bir yürüyüşten sonra Eren ”baba ben kok yoyuldum kucaana al”demiş. Tabi bu arada soluk alıp verişi sıklaşmış. İlker soluğu hastanede almış. 475 şeker. Tabii keton da var. İlk müdaheleyi yapıp Erciyes Fakültesine yönlendirmişler. Ketoasidoz! Sonrası sizin anlattığınızla birebir aynı. Şok, şaşkınlık, dinmeyen gözyaşları… Nasıl ve neden sorularına cevap arayışları? Kim olursa olsun iğne yapılırken bakamayan, kan görünce başı dönen ben, kendi yavruma canımın içine iğne yapmam gerektiğini öğrendiğimde yaşadığım karmakarışık duygular! İğne bana her uzatıldığında gözlerim dolarak bundan sonrakini ben yapayım diyordum. Bir iki üç derken doktorlarla olan bu diyalogları duyan 2,5 yaşındaki bebeğim sanki bana yardım etmek cesaret vermek istercesine birgün iğne saati geldiğnde iğnesini yapacak olan doktora ‘hayıy annem yapsın’ dedi!! Anne lüffen sen yap diye ağladı. Ağlayarak ve biraz da korkarak yaptım iğneyi o gün. Ben iğneyi yaptıktan sonra Eren’in ilk cümlesi ‘hiç acımadı ki anne’ oldu.. Ve ben böyle başladım Erenimin iğnelerini yapmaya…
20 gün kaldık hastanede. Çünkü bir türlü kontrol altına alınamadı Eren’in kan şekeri. Önce günde 2 iğne oluyordu. 4 lü ile daha kolay olur düzenlenmesi denildi. 4 aydır günde 4 iğne oluyor Eren. 6 kere deliyoruz minik parmaklarını..
Karbonhidrat sayımına da başladık. Ama 7 aydır bir türlü düzene sokamadık kan şekeri değerlerini… Ne yapmamız gerek, nereye götürelim bilemiyoruz. Eşimle şaşkın haldeyiz. Bu arada eşimde en az benim kadar belkide daha çok ilgili. Zaten diyabetle yaşam tek başına yapılacak birşey değil. Çok zor.
7 ay sonra bugün soranlara alıştık diyoruz. Kabullendik artık.. Ama kabullenmek de alışmak da imkansız.
Eren bu durumun geçici olacağını sanıyor. Birgün bana boşalan kalemini atıp dolaptan yenisini çıkardığımda ‘anne dolaptaki bütüüüün iğneler bitince artık iğne olmayacak mıyım’ diye sordu. Ne diyeceğimi şaşırdım. Zaman zaman ‘hani siz bana …….. alırdınız, yerdim.Neden şimdi almıyorsunuz? diye soruyor. Bazen canı süt içmek istiyor mesela, şimdi olmaz oğlum biraz sonra diyoruz ‘ama ben şimdi içmek istiyorum’ diye ağlıyor. Ona uygun dille açıklamaya çalışıyoruz, ama bu hiç kolay olmuyor. Bunlar hepimizin yaşadığı şeyler aslında. Bunları hepimiz yaşıyoruz yaşayacağız. Allah hepimizin, özellikle de yavrularımızın yardımcısı olsun.Yüce Rabbim yavrularımızı beterlerinden dermansız dertlerden korusun.
Ben de umutluyum. Evet birgün hem de çok yakın tarihte birgün çocuk diyabeti tarihe karışacak. Dilerim o güne kadar yavrularımıza iyi bakabilir onları diyabetin kötü taraflarından koruyabiliriz.
Tuna’nın bir süredir şekerinin yüksek gittiğini söylemişsiniz. Bizlerin ayakta geçirdiğimiz farkına bile varmadığımız en küçük enfeksiyonda bile yükseliyor bu şeker değerleri. Tunayı bir çocuk dr na götürdünüz mü? Belki basit bir nezle grip vs bir durum sözkonusu olabilir. Biz böyle yapıyoruz. Sebepsiz yükselişlerde-3 gün sürmüşse eğer- çocuk dr umuza bir gidiyoruz. Bir enfeksiyon varsa o tedavi ediyor. Yoksa çocuk endokrine gidiyoruz ölçüm sonuçlarını yazdığımız ajandamızla.
Eren’in şekeri de çok düzensiz seyrediyor. Ne zaman nasıl kontrol altına alınacak bilemiyoruz ve bu durum bizi çokkk üzüyor…
Herkese geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum..
sevgiler… (Görsel sekerkokusu.blogspot.com’dan alınmıştır.)
Buket Yıldırım = Eren’in Annesi
Yüce Rabbim hepimizin yardımcısı olsun,3 tane çocuğum var 2 kız 1oğlan oğlum 24 haftalık 800gr doğdu beş ay yoğunbakımda kaldı,şu an 4 yaşında ama bebek gibi, burnundan besleniyor % 99 özürlü.Kızım beş yaşıda o da şeker hastası 7 ay önce 734 komaya girdi ,oğlum doya doya yiyemiyor kızım yer diye düşünürken oğlumdan da kötü oldu hiç değilse oğlum dile getiremiyor,kızım sürekli tatlı şeyler istiyor anlatıyorum anlıyor ama bana hep (anneciğim düştüğüm zaman canım acırdı sende geçsin diye öperdin ya hadi öpte şekerim geçsin)diyor.şimdi de başladı şeker hastasıyım şeker hastaları ölecek demeye,bi anne olarak yavrumun büyümesi,hasta olmaması için ellerimle besledim , şimdi o ellerimle iyi olunsun diye canını acıtıyorum REYYANnımın. halimizi bizden başkası bilmez İyi ki varsınız