Diyabetle Tanışma
Diyabetle tanışma hikayemi sizlerle paylaşmak istedim. Diyabet(şeker hastalığı) ile ilgili araştırma yaparken facebook sayesinde sitesinizi gördüm, biraz inceledim ve tek kelimeyle bayıldım 🙂
Ben de 25 yaşındayım ve yaklaşık 1 senedir Tip1 diyabetliyim. Geçen sene rutin tahlilleri yaptırırken açlık şekerimin 147 çıktı ve çok şaşırdık. Doktor şeker açısından yediklerime dikkat edip 10 gün sonra tekrar bir tahlil yapmayı önerdi. Tekrar tahliller yaptırılınca açlık şekerim 127, HBA1C 6,8 ve insülin miktari normalin altında çıktı.
Doktor diyabetik bir durumum olduğunu ancak hangi türe girdiğime karar veremedi. Çünkü şekere ait hiçbir belirti de yoktu.
Bunun üzerine diyabet konusunda uzman bir doktora gitmemizi önerdi araştırdık ve gittik. Yine bir sürü tahliller yaptırdık ve bu arada kendimiz de cihaz alıp açlık tokluk ölçmeye başladık. Genelde tokluklarım 180-200 arası çıkıyordu. Bazen strese bağlı 250 civarında oluyordu.
Tahlil sonuçları gelince de doktorum sonuç tip1 diyabet dedi!
Yıkıldım,çok ağladım, üzüldüm, neden ben dedim. Çünkü hem belirtiler olmadığı için hastalığı kendime konduramamıştım hem de iğneden aşıdan korkan biri olarak insülin kullanmak gözümde büyüyordu. Nasıl kendime iğne yapacaktım? Allahtan vücudumun herhangi bir yerinde belirtisi yoktu ve yeni başlamıştı.
2011 Aralık ayında 12 saat etkili lantusa başladık. Sadece sabahları 10 doz yapıyordum. Baştan çok korka korka vurdum bazen kanadı bazen morardı vurduğum yerler. Dozu ayarlamak için ilk zamanlar günde 6 kere şekerimi ölçüyordum. Parmak uçlarım delik deşik oldu.
Etrafımda kimsede tip1 diyabet yoktu. Bu yüzden bu hastalığı öğrenmek için Diyabetle ilgili bir sürü kitaplar aldım, okudum. Yediklerimi ayarlamak zor oldu. Allahtan şekerli ürünleri çok seven biri değildim alışması kolay oldu. Biraz da disiplinli biriyim.
3 ay sonraki Mart ayındaki HBA1C 5,2 çıktı. Doktorumdan güzel haberler aldım ki bu 3 aylık süreç sıkıntılı geçmiş. Eşimle ayrılmıştık.
Sağlığım her şeyden önemliydi. Çok şükür ki tedavi ve kendi özverimle bunun üstesinden gelebileceğimi az da olsa bu sonuç göstermişti. İlk zamanlar çevredeki insanlara hastalığımı açıklamak konusu çok zor oldu. Kimi üzüldü, acıdı. Vah yazık, çok da gençsin dedi. Kimi çağımızın hastalığı korkma deyip destek oldu.
Şimdi hala aynı dozla devam ediyorum. Son HB1AC ise 5,5 çıktı. İnsan gerçekten başına geleni görüyor ve alışıyormuş. Allah daha beterlerinden saklasın diye şükrediyorum hep.
Zaman zaman moralim bozulup karamsarlığa düşmüyor da değilim ama iyi taraflarını görmeye çalışıyorum. Galiba hastalığı kabullenmek ve onunla yaşamayı öğrenmek en güzeli. Çünkü uzun yıllar bizi bırakmaya niyeti yok 🙂
Sizlerden öğrenecek çok şeyim var, kısacası sizi takipteyim 🙂
Sevgilerimle..
Cansu hanım hoş Geldiniz, Sefalar getirdiniz….
Burası çok değişik bir dünya, herkes kendisinden birşeyler buluyor ve birbirlerine yardımcı oluyor. yazılan her hikaye, paylaşılan her bilgi biraz daha tanımamıza yardımcı oluyor kendimizi ve diyabetimizi.
sizin herhangi bir komplikasyonla, koma gibi kötü bir durumla karşılaşmadan diyabetinizi öğrenmeniz gerçekten çok güzel ve durumunuzu korumanız açısından çok önemli. inşallah bu halinizde bir değişiklik olmaz, diyabetin esiri olmaktansa onu kendi esirimiz yapma konusun da bizlere de yardımcı olabilirsiniz. 😉