AIP Beslenme, Tip-1 Diyabetim ve Haşimato Tiroidim – 4. Gün

Tip-1'imAIP Beslenme, Tip-1 Diyabetim ve Haşimato Tiroidim - 4. Gün

AIP Beslenme, Tip-1 Diyabetim ve Haşimato Tiroidim – 4. Gün

Birkaç gün önce sizlerle paylaştığım gibi, yazıyı okumak için buraya tık tık , hem kilo verememe hem de bazı sorunları tespit etmek, çözmek için AIP yani Oto-immün Sistem Protokolü Beslenmeye geçtim.

Bu beslenme şeklinin aslında temelinde kilo vermek elbette yok. Ama yedikleriniz o kadar kısıtlı ki. Kilo vermezseniz ayıp edersiniz 🙂 🙂

AIP Beslenmenin Temel Amacı

Yapılan araştırmalarda, bağırsak geçirgenliğinin, oto-immün hastalıkların oluşmasındaki sebeplerden biri olarak görünüyor. Peki bağırsak geçirgenliği nedir? Bağırsak geçirgenliği, normal şartlar altında kan dolaşımına girmemesi gereken besin parçalarının bu dolaşıma girerek iltihabı tetiklemesi olmakta. Herhangi bir sağlık sorunu olmayan bireylerde ve bağırsak geçirgenliği oluşmadan/artmadan önce sorun oluşturmayan besinler bağırsak duvarından geçerek immün sistemle karşılaştıklarında problem oluşturabiliyor. Bu durumda da bağışıklık sistemi problem oluşturabilecek besinlerle karşılaştığında, bağışıklık sistemimiz harekete geçip vücudun kendi dokularına karşı antikor üretmeye başlıyor. Yani Haşimato Tiroidi’nde olduğu gibi bağışıklık sistemi tiroid hücrelerini düşman olarak görüyor ve saldırıyor. İlaç kullanılsa bile beslenme şeklinde bir değişiklik olmaması halinde de bağışıklık sistemi saldırısına kesintisiz devam ediyor. Bu saldırıyı önlemek için de AIP Beslenme Protokolü yardıma koşuyor.

AIP beslenme protokolü de bu tarz oto-immün hastalıkların yarattığı etkileri tersine çevirmek ya da azaltmak. Vücudumuzun tepki yaratacağı besinleri bir süre, ki genellikle minimum 4-6 hafta olmak koşuluyla, vücudumuza almıyoruz. Bu sürede vücut o besinleri unutuyor. Sonra da adım adıma normalde yediğiniz besinleri belirli zamanlarda yiyip vücudun verdiği tepkiye bakıyorsunuz.

Bu arada besinlerin tamamını aynı anda ya da aynı günde denememek en önemli konu.

Örneğin; peyniri bir dilim yiyip bekliyorsunuz. 15-20 dakika boyunca vücutta bir tepki var mı onu gözlüyorsunuz. Sonra biraz daha büyük bir porsiyon peynir yiyip yine kendinizi gözlemleyin. 3 günde 1 besin denemesi yapılacağı için de peyniri birkaç gün daha denedikten sonra vücudunuz tepki vermiyorsa artık besin listenize ekler, tepki veriyorsa da hayatınızda çıkarmanız gerekebilir.

Ben Ne Yiyiyorum?

Tip-1 Diyabet ve Haşimato Tiroidi İle AIP Beslenme  başlıklı yazımda neler yenilebileceğiniz yazmıştım. O listeden kendime uygun menüler üretiyorum.

Sabah

Bu öğünü standart hale getirdim gibi.

  • 1 avakodunun yarısı: Normalde 1,5 adet kabuksuz avakado 15 gr karbonhidat içeriyor. Benim yediğim porsiyon ise 5 gram karbonhidrat içermekte.
  • Birkaç dal roka: Lif olması ve miktarın çok az olması sebebiyle sebze yemeği gibi karbonhidrattan saymıyorum.
  • Turp: 1 orta boy turp 4 gram karbonhidrat. Ben orta boyun da yarısını yiyiyorum. Karbonhidrattan saymıyorum.
  • 8-10 adet zeytin: Karbonhidrat içermiyor.
  • Hindistan cevizi unundan yaptığım 1 dilim ekmek: Karbonhidrat oranı o kadar düşük ki! Bunu da saymıyorum. Bu arada tarifini toparlayıp yayınlayacağım 🙂
  • Salatalık: Lif olması ve miktarın çok az olması sebebiyle sebze yemeği gibi karbonhidrattan saymıyorum.

Şu anda sadece ufak dokunuşlar yapıyor. Bir elmanın yarısını ekleyebiliyorum. Ya da yemek istediğim ve yiyebileceğim başka bir sebzeyi ekliyorum.

Öğlen

Çalıştığım için evde hazırlayıp getirmek istemiyorum. Bu sebeple de güvendiğim bir yerden ve içinde yememem gereken şeylerin olup olmadığını netleştirerek;

  • Protein: Ya döner ya da köfte söylüyorum. Karbonhidrat içermiyor. Ama yayma bolus yapıyorum ki 3-4 saat sonra şekerim gereksiz yükselmesin.
  • Lif: Salata.

Ara Öğün

  • 1 porsiyon meyve: Elma, kivi, çilek, yenidünya, havuç ya da yerli muz işimi görüyor. Bir porsiyon meyve 15 gram karbonhidrat içerir.

Akşam

Evde artık kendimle baş başayım 🙂 Bu öğünde yine istediğim gibi oynayabiliyorum.

  • Protein: Kırmızı et ya da balık. Karbonhidrat içermiyor.
  • Lif: Salata. Sebze yemeği gibi karbonhidratını sayıyorum.
  • Fermente besin: Lahana, salatalık ve havuç turşusu.
  • Hindistan cevizi unundan yaptığım 1 dilim ekmek: Karbonhidratının az olduğunu söylemiştim.

Ara Öğün

  • 1 porsiyon meyve: Elma, kivi, çilek, yenidünya, havuç ya da yerli muz işimi görüyor. Bir porsiyon meyve 15 gram karbonhidrat içerir.

İnsülin Dozlarım ve Kan Şekerim

Biliyorsunuz Medtronic 640G insülin pompası ve sürekli glikoz ölçüm sensörünü kullanıyorum. Dolayısıyla şekerimi sürekli takipteyim. Gün içinde bazen bir yükselişe geçiyor. Onun da önünü geçici bazalla almaya çalışıyorum. Ve o saatlerdeki sorunu belirleyip çözüm üretiyorum. Ama genel olarak 80-130 mg/dL bandında bir şeker gidişatı var.

Şu anda günlük toplam insülin dozum ortalama 25 ünite

  • %65’i bazal,
  • %35’i ise bolus.

Normalde günlük toplam insülin dozum 36-38 ünite arasındaydı.

Bu öğünlere de mi insülin gerekiyor diyebilirsiniz. Elbette. Vücudumuz bile hiçbir şey yemesek bile çalışma çabasında olacağı için bazal koşullarda insüline ihtiyaç duyuyor. Bunu da unutmamakta fayda var.

Spor

Her akşam elimden geldiğince koşup, yürüyorum. Mesafe ortalama 8 km kadar. 12 bin adım+koşu gibi düşünebilirsiniz.

Şu Anda 4 Günde 1 Kilo Gitmiş Görünüyor

  • Beden kitle endeksim: 23,2
  • Kas oranım: 42,6 kg
  • Yağ oranım: % 30,8
  • Su oranım: % 49,2

Bir hafta sonra bakalım nasıl olacak. Ben de merakla bekliyorum.

Sizlerle tecrübelerimi paylaşmaya devam edeceğim 🙂

 

 

1 Yorum

Bir yorum yapın.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Diğer yazılar

%d blogcu bunu beğendi: