Her Gece Parmaklarını Öpüyorum Oğlumun
Ali Eren dört yaşında. İkinci oğlum.
On sene çocuğumuz olmadı. İlk oğlum uzun tedaviler sonucunda oldu. Beş yaşına geldiğinde anne kardeş demeye başladı. Bize gene doktor yolu görünmüştü ama Allah’ın bir mucizesi oğlumun kardeşim olsun anne dediğinde ben Ali Eren’e hamileymişim. Sürpriz oldu.
Ali Eren 4 yaşına Ağustos’ta girdi. Kasım’ın başlarında oğlumda değişiklikler başladı. Huysuzluk, terleme. İştahlı bir çocuktu ama sütünü asla şekerli içmezdi. Şeker kattırmaya başladığında yatağında yatmıyor, sürekli susayıp idrara çıkmaya başladı.
Eylül başında Ali’yi küçük bir kreşe yazdırmıştık. Ali sadece salondaki geniş kanepede yatmak ister oldu. Sürekli su içmeye ve idrara çıkmaya başlayınca da gecelerimiz kabus olmaya başladı. Oğlumu doğum yaptığım hastanenin çocuk doktoru olan Can Bey’ götürmek istedim. Son bir haftada hızlı kilo vermişti. Ama Can Bey başka bir hastanede göreve başlamış. Arayıp, buldum. Aralık ayında Salı günü, akşam 6’ya randevu aldım ve Ali’yi çok iyi tanıyan doktoruna götürdüm.
Şikayetlerimizi dinledi ve Ali ile biraz oynadı. İlaçlarını yazdı ama antibiyotiği kullanmasın bu gece ve yarın sabah aç karnına getir, tahlil yapalım dedi. Muhtemelen idrar yolu enfeksiyonu ama bir ihtimal şekere de bakmamız lazım. Olmaz ama gözden kaçıramayız dedi. Eve geldik. Şeker demişti ama ailede şeker hastası yok. Tip-1 diyabeti hiç duymadık. Ama gece de uyuyamadık. Sabah gittik ve tahlilleri yaptırdık. Tahliller iki defa yapılmış. Can Bey emin olmak istemiş. Sonra odasına girdik ama Can Bey’in yüz ifadesini hiç unutmayacağım. Ali’nin durumu çok ciddi, şekeri 580 dediğinde bir anda her şey terc dönmeye başladı. Ama ailede yok. Hata vardır dedim. Bizde astım, kalp var ama şeker yok dedim. Irsi değil. Tip-1 diyabete benziyor. İki seçeneceğiniz var. Ya Kocaeli Umuttepe ya da Marmara Eğitim Araştırma’ya gitmemizi istedi. Marmara bize daha yakın dediğimi hatırlıyorum.
Kendimi koltuğa attım. Can Bey anlatmaya başladı. Sonra birkaç doktor arkadaşını aradı ve hemen Marmara’ya git, Ali Eren yatırılacak dedi. Bir saat içinde Marmara’daydık. Acile girdik. Tahlil kağıtlarını verdiğimiz andan itibaren bir anda her şey hızlanmaya başladı. Sürekli oğlumdan kan ve idrar alıp test ediyorlardı. Şuur kaybı yaşamamıştı. Hemen müşahedeye alındık. Ali sürekli ağlıyordu. Artık sesi kısıldı, ağlamaktan gözleri şişti. Ama müşahede çok zor bir yerdi. Gelen bebekler ya da çocukların bazıları yoğun bakıma alınıyordu. Çok kötüydüm. Sanki şeker hastası bendim. Sürekli tuvalete gidiyordum. Bütün ailem kapıdaydı. Ben tuvalete gidinde Ali’nin yanında kalıyorlardı.
Ali açım diye ağlıyordu. Gece 7’de şekeri düzene girince doktorlar yarım tost ve ayran yedirin dediler. Ali ilk defa gülmüştü. Karnı doyunca sabaha kadar uyudu. Öğlene doğru doktorlar müşahededen çıkabileceğimizi ama on gün kadar hastanede yatacağımızı söylediler. Hasta bakıcı yardıma geldi. Müşahededen çıkmak üzereyken kapının hemen yanındaki kocaman bir tuvalet yazısını gördüm. Ama dün buraya yattığımızda ve gece bu yazıyı hiç görmedim. Saat başı dışarıda bir tuvalete gitmiştim.
Yukarı, servise çıktık. Ali’nin keyif yerine gelmişti. Çocuk parkı, her şey vardı. İnsüline başladık. Lantus ve Humalog. Ali’nin şekerini ölçmek çok zordu. Şekerini ölçeceğimiz zaman ağlayıp kaçıyordu. Doktorlar Ali’ye ve bana şeker hastalığı değil tip-1 diyabetsiniz. İlk önce bunu öğrenin dediler. On gün boyunca bana ve eşime diyabeti anlattılar. Sürekli sorular soruyorlardı. Diyetisyenlerimiz de yardımcı oluyorlardır. Ali de alışmaya başladı. Serviste ikinci gecemizde uyuyakalmışım. Al, gece kalkmış ve kaçamak yapmış. Yanımızda yatan hanım söyleyince çok korktum ve doktora söyledim. Doktorlar Ali’ye ne yaptın gece dediğinde iki tanecik kraker yedim demişti.
Eve geldiğimizde hastanede kalmak daha iyiymiş dedim. Doktorlar, diyetisyenlerle daha kolaydı. Evde çok zorlandık ama alışacaktık.
Daha sonra Ali’ye daha kaliteli bir kreş bakmaya başladım. Sosyal hayattan kopamazdı. Düzenli bir hayata ihtiyacı vardı. İki tane kreşin kapısından döndük. Sorumluluğu büyük, alamayız dediler. Üçüncü kreş Ali’nin hemen kaydını yaptı. İçinde çocuk pedagogu olan güzel bir kreş.
Alışmaya çalışıyoruz. Sizleri dinliyoruz. Gece oğlum yatınca parmaklarına kantaron yağı sürüyorum. Uyanıkken istemiyor. Her gece parmaklarını öpüyorum oğlumun. Biliyorum ki oğlu çok güçlü. Yaşı kimseyi aldatmasın. Açlık şekerim, tokluk şekerim derken herkese öğretiyor. Rakamları dahi birleştiremiyor ama baktığında yüksek mi değil mi anlıyor.
Biraz daha öğrenelim pompaya geçmek istiyoruz. Rabbim hepimizin yardımcısı olsun. İyi ki sizler varsınız. Sizlerden öğrenmeye çalışıyorum. Allah’a emanet olun.
Serap Korkut Öztürk
sevgili kardeşim bizde tip 1 diyabetle tanışalı 4 ay oldu, bizim oğlumuzda 6 yaşına girmek üzere her gecen gün dahada alışıyoruz bizde ilk zamanlar parmak ölçümleri cok zorlanıyorduk imkanınız varsa teknolojiden yararlanın biz Freestyle libre kullanıyoruz şimdilik ve ölçümlerimiz çok kolaylaştı bilginiz olsun Allah hepimizin yardımcısı olsun