Ezgi Hanım ile Pazar Günü Buluşması
Bugün 12’de Ezgi Hanım ile buluştuk. Yaklaşık 2 haftadır buluşmaya çalışıyoruz ama en sonunda buluşmamız gerçekleşti.
Ezgi Hanım 26 yaşında, evli ve 2 aylık diyabetli 🙂 .
Diyabetle tanışamama sürecini harfiyen anlatmaya çalışacağım sizlere.
Tip-1 diyabetle tanışmadan önce yemek yemeyi çok seven, özellikle patates kızarması, peynir ve Coca-cola üçlüsü hayatında çook önemliymiş. ‘Bana ömrüm boyunca bu muhteşem üçlüyü sadece verseler yerim diyor’ 🙂 . Eşim Eşref’in de Pepsi hastalığı olduğundan bahsettim kendisine 🙂
Bir ara check-up yaptıralım diye bir özel hastaneye gitmiş Ezgi Hanım. Açlık Kan şekeri 370, tokluk kan şekeri 630 çıkmış. Ardından doktoru bir daha test istemiş. Hemoglabin A1C 15.0 çıkmış. ‘Herkes şekerimin yüksek olduğunu söylüyor ama ben halen durumun ciddiyetinin farkında değildim’ diyor gülerek. ‘O gün iş yerindeki bir diyabetli yakını çalışma arkadaşım zar zor hastaneyi arattırdı sonuçları öğrenmem için. Sonuçlar mailime geldi ve bir hastanede çalışan halama gönderdim sonuçlarımı. Ardından beni aradı ve hafta sonu hastaneye gelmemi istedi. Hafta sonu bile hastaneye zar zor gitmiş 🙂 . Hastane alış-veriş merkezine yakın bir yerde. Hastaneden çıkar alış-veriş yaparım’ demiş. Artık siz düşünün o halini. Halen diyabetin farkında değil kendisi 🙂 . Ki kendisi de ‘bana tedavi uygularlar ve hemen geçer diye düşünüyordum’ dedi.
Oğuzhan Bey ile tanışması da bu süreçte olmuş. Hastaneye gittiğinde görüştüğü doktor Oğuzhan Bey’i aramış ve durumu anlatmış. Birkaç gün hastaneye yatırılması ve durumunun takip edilmesi gerektiğini söylemiş.’
O günden bugüne yani yaklaşık 2 aylık bir diyabetli Ezgi Hanım. Çantasında kan şekeri ölçümlerini düzenli not ettiği bir diyabetli not defteri var. Sohbete başlamadan önce kan şekerini ölçmesi gerektiği için ölçtü ve notunu aldı.
Biraz da geçmişi anlattı. ‘Eskiden çok yemek yer ve bolca su içerdim. Kilo bile vermiştim dedi. Hatta oruç bile tuttum diyabetli olduğumu bilmediğim günlerde. Ki o zamanlar diyabetin tüm belirtileri vardı bende. Nasıl oldu da o dönemde bana bir şey olmadı’ diyor.
Ben de kendisine 3 adet İskenderun döneri dürümü yedikten sonra hastaneye gittiğimi ve artık olacağı varsa olsun dediğim günleri anlattım. Ki o zaman Niğde’deki doktorum Oğuz Bey kan şekerimi düşürmek için çaba harcasa da akşam yolculuğum olacağından tedavimi yarıda kesip, kağıt imzalayıp çıkmıştım hastaneden 🙂 .
Bunlarında dışında Emine Hanım’dan bahsettim kendisine. Biraz ağladık 🙁 . Metin Bey’den ve Serat Bey’den de bahsettim.
Ezgi Hanım gerçekten daha yolun çok başında. Benim gibi birçok diyabetli o ilk zamanları çok iyi hatırlar. Eminim 1 sene sonra oturup konuştuğumuzda bugünleri gülerek hatırlayacağız bu günleri.
Esra Hanım,
Size sormayı planladığım sorular vardı ama sohbetimiz o kadar tatlı aktı ki ben bütün soruları unuttum 🙂
En kısa sürede tekrar görüşmek dileği ile.
Sevgiler