Kızım Ada 4 yaşında. Biz de diyabet ile tanışalı 4 ay oldu ve zaman çabuk geçiyor onu anladık. Nasıl geçti o 4 ay.
Ada boğaz enfeksiyonu geçirdi. Öksürük oluyor. Laranjit oldu. En son ses telleri iltihaplanması. Doktorumuz bize iğne verdi. Kullandık. Daha önce de geçirmişti ama son hastalıgında iğneleri kullanınca iyileşti.
Ama yolunda gitmeyen bir şey olduğunu anladık. Çünkü çok su içiyor, altını ıslatıyor. Normalde de altını ıslatıyordu ama sadece uyurken. Son zamanlarda gündüzleri de altını ıslatmaya başladı. Su içmesi arttı. Annem; ‘bu çoçugu doktora götürelim. Bir şey oldu. Hal ve hareketleri değişti.’ Dedi. Tatlı yemeyen kızım tatlı ister oldu. Dolaptan pekmezler çıkarmaya başladı. Annemin başından daha önce de diyabetle ilgili konu geçtiği için biliyordu kızım Ada’da bi fark olduğunu. Tabi ben konduramadım. Olmaz dedim. Yeni hastalıktan çıktı, ilaçlardan dolayı çok su içiyordur diyordum.
İçimiz rahat etsin diye çoçuk doktorumuzu aradık, anlattık. Aç karnına gelin hemen tahlil yaptıralım dedi. Ertesi gün gittik, sabah verdik. Sonuçlar çıkana kadar Ada acıktım dedi. Bi şeyler yedik. Kan tahlili, idrar tahlili çıktı. Sonuçlar elimizde. Doktor dedi ki ‘Açlık şekeri 312 olmaması lazım. Teşhis belli diyabet. Hemen endokrin doktoru olan yere gidin. Size yatış yapacaklar.’ Biraz anlattı bize. Bizler salya sümük ağlıyoruz. Annemle abim de yanımızdaydı. Onlar desen anlatamam. Abim içerleyip duruyor benim yüzümden oldu diye doktorun yanında.
Zor da olsa çıktık. Arabaya nasıl bindik bilmiyorum. Annem, abim, eşim, ben, Ada. Hep birlikte Pamukkale Üniversitesi’ne gittik. Elimizde kağıtlar var. Diyabet teşhisi kondu dedik. Hemen yatış yapıldı. Tekrar testler oldu yanlışlık olmasın diye. Şeker ölçüm cihazları bizim şekerimizi ölçemedi. Koluna serum falan takıldı. Bi şeyler yapıldı hastanede. Bağrış, çağrış, Ada’nın sesi inliyordu.
O geçen 2 gün nasıl geçti anlatamam. Bizden ömürler gitti. Ada’nın hastaneye alışması, iğnelere alışması hemen oldu çok şükür. Hemşire ablaları hiç onu üzmedi. Ada çok hareketli olduğu için herkes onunla ilgilendi. Bizim gibi diyabet bi tane abisi vardı. Hemen onunla da anlaştılar. Böylece hastanede kalma sürecimiz eziyetsiz geçti.
Biz her gün 1-2 saat eğitimlere giriyorduk. 10 gününün sonunda siz evde devam edebilirsiniz artık dediler. Çıktık. Evimize gelirken de artık 3 kişilik küçük ailemize bir de uzun vadeli diyabet arkadaşımızı da getirdik. Sağlıklı yaşamak için bize sunulan bir hayat tarzımız oldu.
Bizim hikayemiz de böyle başladı, böyle devam ediyor.
Birkaç sorum olacak. İnsülinlerimizi yemekten sonra yapıyoruz. Yediği karbonhidrat miktarına göre ayarlıyoruz. Küçük olduğu için yemek yedirmekte zorlanıyoruz. Okul hayatında nasıl olacak diye şimdiden düşünüyorum. İnsülin pompasını doktorumuz pek önermiyor küçük olduğu için. Nasıl bir yol izlemeliyiz? Önerilerinizi bekliyorum
Ada’nın Annesi Funda Erçelik
NOT: Yazıyı Facebook ya da Twitter gibi sosyal medya kanallarında paylaşın. Alttaki Facebook, Twitter, Google+ ya da Pinterest butonlarına tıklamanız yeterlidir.
Gökçe Özcan Bizimde 4 ay once 10 subatta tani konuldu oglum 3 yasina girmeden 10 gun once ! bildigin ayni yoldan gecmisiz bizde. Ben yazsam harfi harfine aynisini yazardim. ☺?
Seda Ates Sucu Benimde kızım 5.5 yaşında 3 şubatta tanı kondu bizimde enfeksiyon sonrası diyabet tanısı kondu
Demet Özgözükara Bizede 23 şubatta teşhis koyuldu. Aynen 4 ay önce yüksek ateşlenme sonucu 2 hafta hastanelik olduk. Sonrasında 527 şekerle hastaneye yattık?
Demet Özgözükara 4 aydır dexcom g4 kullanıyoruz iyi ki var bu alet. Şeker düşüş çıkışlarında uyarıyo. Geceleri çok rahat yatıyoruz parmak delmekten kurtulduk