Tip-1,5 / Lada Diyabet

T1D Hakkında Her ŞeyTip-1,5 / Lada Diyabet

Tip-1,5 / Lada Diyabet

Tip-1,5 (Lada) diyabet nedir?

Bildiğiniz gibi ben tip-1 diyabetliyim. Yani insüline bağımlı diyabet (şeker hastası) hastasıyım. Ajda Hanım, Selim Bey’in diyabetle tanışma sürecini anlatırken tip-1,5’tan bahsetti. Ben Ajda Hanım ve Selim Bey’e buluşmamızda da tip-1,5 Lada diyabet hakkında pek bilgi sahibi olmadığımı söylemiştim.

http://www.diyabetimben.com/ajda-hanim-selim-beyin-diyabetle-tanismasini-anlatiyor.html linkinde Ajda Hanım’ın bahsettiği tip-1,5’tan az da olsa bilgi sahibi olabilirsiniz.

Peki nedir bu tip-1,5? Bu tarz bir teşhis alan arkadaşlarımız var mı içimizde?

Bize detaylarını yazabilirseniz seviniriz.

(Görsel unece.org’dan alınmıştır.)

29 YORUMLAR

  1. memnuniyetle 🙂

    Bazı diyabet vakaları vardır genç yaşlarda ( çoğunlukla 20 li ya da 30 lu yaşlar).

    Önceleri Tip 2 diyabet olarak teşhis konur. Teşhisde mutlak insülin eksikliği vardır. Ancak tip 1 diyabetteki kadar hızlı beta hücre kaybı yoktur. Bu teşhisi alanlar bazen senelerce bir miktar insülin salgılayarak, bir miktarı da dışarıdan alarak ve kendilerini tip 2 diyabet sanarak yaşarlar.

    Halbuki durumları beta hücrelerine otoimmün sistemin saldırıları ile ilerleyerek devam eder ve belli süre sonra aslında tip 1 oldukları yani otoimmun sistem saldırısı sonucunda beta hücre kaybı yaşadıkları anlaşılır.

    Yani aslında LADA diyabet ya da Tip 1.5 diyabet geç yaşlarda teşhis edilmiş tip 1 diyabet çeşidin ancak beta hücre kaybı klasik tip diyabete göre oldukça yavaştır.

    Umarım açık olmuştur 🙂

  2. Takipçilerimizden Hayrullah Bey’in yorumunu buraya da almak istedim.

    merhabalar;

    konuya erkenden girmek istiyorum derdim ve sıkıttım cok aslında ama konu tıp 1-1,5-2 …:) diye giden konu hakkında siz değerli görüşlerinizi şimdiden almak istedim kusura bakmayın Esra hanım:)
    yaklaşık 8-9 aylık diyabetim, blogunuzuda yaklaşık 1-2 aydır takip etmekdeyim ne zamandır, birşeyler yazmak istiyordum ki bu akşam aklıma takılı kalan diyabetin tıp acıklaması olan tıp 1-2 olması,
    İlk hastahaneye yatığımda yaklaşık 1 hafta kadar yattım özel bir hastahaneydi,bir sürü tehtikler yaptırdık hallice neyse, doktorum fazla surmez tıp 2 sin dedi insilunu kendine iyi bakarsan bırakmaya kadar gidebiliriz demişdi. ilk yattığımda şekerim 290 Hba1c değerimde 11 küsürlerdeydi,
    diyabetim ile birlikde hastahaneden ayrıldım , sonra ilaçları insulini devletden almak için merdivenköy eğitim ve araştırmaya gittim diyabet bölümüne neyse tabiki ordada kayıt için kan filan aldılar, takip edeceğiz dediler.
    3 ay sonra gittiğimde2012 nin 4. ayı oluyor Hba1c 5,9 a kadar inmişdi . ama bir sorunum vardı sen tıp 1 sin dedi orada ki doktor inanamadım tabi ,
    değerler şunlar ;

    adacık hucre antikoru (ıslet cell Antikoru -ICA) = NEGATİF = negatif
    Anti insulin antikor = 0,18 = 0-0.15
    Anti GAD antikoru = 2.3 =0-1
    (Özellin değerlerini bilmiyorum henüz)
    tam işte burda Anti Gad antikoru 2.3 diye tıp 1 sin demişdi o zaman dan beri 1 kac doktora daha gittim ya bu sonuç yanlış olma ihtimali olabilir yada 1.5 sun diyen oldu en son buradadan da takip ettiğim üzere Oğuzhan beye sormak ve onun kontrolüne başlamak istedim tabi 1 ay sonraya verdiler gecen 2 hafta önce gittim oğuzhan bey izindeydi. oradaki doktor hanıma anlattım durumu tıp 1 sin dedi neyse dedim kontrol zamanımda gelmişdi hba1c filan da öğrenmek istiyordumki kan vereceksin yarın sabah dedi okleşdik . velasıl sonuç larımı almaya gittim bi mumkun oğuzhan beyide gorebilirsem konuşum dertleşmek:) istedim tabiki kontrol etmesi için.

    sonuçu kağıtını elime aldım ki doktor hanımefendi tek kortizolüme baktırmış:) bende saat 10 doğru geliyordu şekerim düşmeye ve ağır şekilde sinirlenmeye başladımki gittim doktor hanımın yanına sıra kuyruk aradan atlayarak hiç sevmediğim bir iş zaten eşimin zorlamasıyla, içeridede oğuzhan bey vardı ama benim başım gözüm donuyor:) buldum sordum hanımefendiye hba1c niye bakmadınız. , unnutum sizi sıra gelsin bakalım dedi. bende sinirimden ayrıldım şimdi ufak caplı hasthane araştırıyorum hab1c,kolostrolumu filan baktırmak için. neyse tıp 1 miyim -1,5 mu -2miyim? artık cevaplarınızı bekliyorum .
    konu eylul ayında askerliğe başvuracam ve tıp 1 direk almıyorlar diğerlerinin 1-2-3 yıla kadar oyalayabiliyorlar tabiki konu yanlış anlaşılmasın eşimle bebek bekliyoruz tamta doğum askeri doneme denk gelme durumu var biraz ondan araştırıyorum .
    herkese sağlıklı dikkatli günler dilerim ..
    saygılarımla…
    hipoya dikkat!!!

    • Hayrullah Bey,

      Bu arada bu kadar sinirlenmeyin. Elbette hepimizde bazı anlarda sinir hat safhaya ulaşıyor. Kontrol bile edemiyoruz. Hele ki benim hipoglisemi anlarımda sinirim tepeme çıkıyor.

      Ama biraz daha sakin olun. Tip-1 diyabet teşhisi net konulmuşsa en azından askerlik durumunuz kalmamış olur 🙂 .

      Yine de tam teşhis ve doğru tedavi için önerdiğim doktorları denemenizi rica edeceğim.

      sevgiler

  3. Hayrullah Bey merhaba,

    Askerliğini tamamladıktan 1 yıl sonra diyabeti ortaya çıkan biri olarak muafiyet için kolaylıklar diliyorum. Benim de Anti-GAD değerim pozitif, Adacık Antikoru negatif çıktı. Anti-insülin antikoruna baktırmayı kimse önermedi, ama ilk fırsatta ona da baktıracağım. Hastalığı ne kadar iyi tanırsak o kadar iyi yönetebiliriz. Ayrıca ileride bulunabilecek çözüm-tedaviler için daha bilgili ve hazır oluruz.

    Anladığım kadarıyla Anti-GAD olması Tip-1 olduğumuzun resmi olagelmekte. Fakat C-Peptid’in yüksek olması, adacık antikoru olmaması Tip-1,5 belirtileri bana kalırsa, bu konuda daha detaylı araştırma yapmak gerekiyor. Buna ilişkin bir de MODY (Maturity Onset Diabetes of the Young) denen gen mutasyonu araştırmaları var. Bununla ilgili kısa bir açıklamayı http://www.diabetes.org.uk/Guide-to-diabetes/Introduction-to-diabetes/What_is_diabetes/mody/ linkinden okudum. Eğer bu MODY mutasyonu vücutta bulunmakta ise bir sonraki nesle aktarılma olasılığı %50 imiş. Böyle bir durumda çocuk yapmayı ciddi anlamda tekrar düşünün filan diyor, o yüzden bunu araştırmakta fayda var. Bunun araştırması pahalı sayılabilir, bildiğim kadarıyla sadece İbn-i Sina Laboratuvarları ve Acıbadem Hastanesi yapıyor, 1500 TL civarı bir şey diye söylemişti doktorum bana, arayıp teyit etmedim henüz.

    LADA ile ilgili kısa bir yazıya da şuradan ulaşabilirsiniz: http://www.clinicaladvisor.com/diagnosis-and-treatment-of-latent-autoimmune-diabetes-in-adults-still-evolving/article/203578/

    Maalesef ancak İngilizce kaynaklar bulabildim çünkü Türkiye’de bu konuda tıp alanında bilinçlenme veya toplumu bilinçlendirme çok çok zayıf. 20 yıl önce keşfedilmiş bir şey hakkında doyurucu bir Türkçe kaynak bulunmamasını başka şekilde açıklayamıyorum.

    Sevgiler 🙂

  4. Özellikle 1980’li yıllardan sonra adını sıkça duymadığını başladığımız bir diyabet türüdür..Tip 1,5 diyabet denildiği gibi LADA diyabet olarak da anılmaktadır..Bu diyabet türünde de pankreatik beta hücreleri T hücresi aracılı antijen prodüksiyonu sonucu yavaşça yıkılır..Otoimmun saldırı sürekli olduğundan pankreas kendini yenileyemez..Zamanla beta hücrelerinin sayısı azalır..İlk saptanan bulgu ”erken faz insülin cevabının” kaybolmasıdır..Bu durum kendini ”tokluk şekeri yüksekliği(postprandial hiperglisemi)” olarak belli eder..Karbonhidrat ağırlıklı yemeklerden sonra kan şekeri süratle yükselir ve renal eşik değeri olarak 160 mg/dl seviyesini aşar..Buna bağlı olarak glukozüri olayı meydana gelir ve glukozun idrarla atılmasının yarattığı ozmotik etki sonucu hastada polidipsii, poliüri, halsizlik, cilt kuruluğu, enfeksiyonlara eğilim, kaşıntı, depresif ruh hali vb gibi kişiden kişiye değişen birçok belirti gözlemlenir..

    Genelde yemekten sonraki ilk 1.saatte kan şekeri gereğinden fazla yükselir..Kan şekerinin, kontrol değerine geri dönmesi ise saatleri bulur..Çünkü glukoza bağlı insülin cevabı ve insülin prodüksiyonu azalmıştır..Vücut alınan karbonhidrata denk düşecek şekilde insülin üretememektedir..Bu durum gittikçe azalan beta hücreleri üzerindeki stresi arttırmakta ve aynı zamanda glukoz toksikasyonu sonucunda beta hücreleri sayısı gittikçe azalmaktadır..

    Tamemen insüline bağımlı hale gelmek bazı kişilerde birkaç ayı bulurken, bazı kişilerde 10 seneyi bulabilmektedir..Bu tamamen bağışıklık sisteminin, beta hücrelerini yıkıma uğratma hızına bağlı olarak kişiden kişiye değişen bir süreçtir..Ama genelde ortalama olarak 5-6 senede bu kişiler tamamen insüline bağımlı hale gelmektedirler..

    Bu hastalık oluşum mekanizması olarak her ne kadar Tip-1 Diyabete benzese de, patogenezi çok daha karmaşık olup, tip-2 diyabetle de birçok benzer özellik taşımaktadır..

    LADA Diyabetin Nedenleri:

    ** D vitamini eksikliği…(( Tip-1 Diyabet dahil bütün otoimmun hastalıklar, güneş ışıklarının az alındığı kuzey ülkelerinde patlama yapmaktadır..Ekvatora yaklaştıkça bu hastalıkların insidansı ciddi oranda azalmaktadır..Finlandiya’da çocuklar üzerinde yapılan bir araştırmada oral yolla D vitamini verilen çocuklar, Tip-1 Diyabetten % 88 oranında korunmuşlardır..Yani güneş çok ama çok önemli hastalıktan korunmada..))

    ** Gıda Katkı Maddeleri..(( Paketlenmiş ve rafine edilmiş gıdalara katılan gıda katkı maddeleri bağışıklık sisteminin ayarını bozabilmekte ve otoimmuniteyi uyarabilmektedir..))

    ** Tahıl Tüketimi…(( Tahılı kanaryalar tüketir..İnsan farklı bir canlıdır..Tahılların içinde bulunan gluten ve diğer tahıl proteinleri çok küçük olduklarından bağırsak duvarından kana karışmakta ve bağışıklık sistemini uyarıp interlökin salgısını arttırarak otoimmuniteye neden olmaktadır.Ayarı bozulan immun sistemdeki T hücreleri ise genelde tiroid yada pankreas dokusuna saldırmaktadır..Eğer aynı T hücreleri sinir hücrelerine saldırırsa bu sefer MS Hastalığı gelişmektedir..Tahıldan uzak durmak gerek..Ekmek, hamur işleri, bira vb gıdaların içinde yoğun miktarda tahıl içerdiği saptanmıştır..))

    LADA Diyabetin Tedavisi:

    ** Kesinlikle insülindir..Duruma göre insülin pompası da tercih edilebilir..

    ** Düzenli egzersiz ve diyet yapmak çok önemlidir..

    ** Balıkyağı ve Vitamin D kullanılmalıdır..

    Bir araştırmada D vitamini ve insülinin beraber kullanımı, LADA diyabetli hastalarda otoimmun saldırıyı yavaşlatmış ve beta hücrelerini korumuştur..

    • Eyüp Bey Merhaba,

      LADA diyabeti iyi anlatan yazınız için teşekkürler.

      Ben ismen biliyordum LADA diyabeti ama derinlemesine bir bilgim yoktu. Öyküm Hanım ve sizin anlatıTipmlarınızla bu konuda bilgi sahibi olmak mutluluk verici.

      LADA diyabet tanısı konulan ya da diyabetine tanı konamayan birçok kişinin soruları artık size gelecek 🙂 . Bu yazıya yorum yapmanızla bence hiç iyi yapmadınız 🙂 .

      sevgiler

  5. Teşekkür ederim Esra Hanım..

    Sorulan soru bilgim dahilindeyse ve müsaitsem elbette üşenmeden, etmeden cevap veririm..

    Bu arada şunu hatırlatmak isterim..Tip-2 Diyabet teşhisi alan hastaların yüzde 30’u aslında LADA türü diyabete sahip..Ancak deneyimsiz hekimlerin elinde bu insanlara ”tip-2 Diyabet teşhisi” konuyor ve yanlış şekilde tedavi edilmeye çalışılıyorlar..Bu sefer kısa sürede zaten az sayıda kalan beta hücre rezervleri de azalıp yok oluyor..Bu sefer tamamen insüline bağımlı hale geliyorlar..Yada daha insülin aşamasına bile geçmeden vasküler komplikasyonlar meydana geliyor..

    Bu yüzden kan şekeri, HbA1C yada insülin değerleri patolojik olan her hasta muhakkak C-Peptit, Anti-GAD, IAA ve ICA gibi parametrelere baktırmalıdır..

    LADA teşhisi alan hastalar genelde tip-2 Diyabetin klinik hasta profiline pek uymuyorlar..Genelde yaşları 40’ın altında oluyor..Obez olmuyorlar..Tanı anında kan şekerlerinde hafif bir yükseklik oluyor sadece..Bu yüzden hekimin şüpheci olmasında ve ayırıcı tanıya gitmesinde büyük fayda var..

    Benzer şekilde sekonder diyabete karşı da dikkatli olmak lazım..Bazen hiç ummayacağınız bir hastalık yada endokrinolojik bir bozukluk, kan şekeri regülasyonunu yada insülin prodüksiyonunu bozabiliyor ve ortaya diyabetik bir tablo çıkabiliyor..Deneyimsiz hekimler sadece kan şekerine ve HbA1C’ye bakıp teşhis koyduklarından böyle insanları hemen Tip-2 Diyabet kabul edip, ilaç yazıyorlar..Oysa ayrıntılı bir check up’dan geçirilince bu insanlarda karaciğer hastalığından tutun cushing sendromuna kadar birçok hastalık olabiliyor..Altta yatan bu hastalık tedavi edilince diyabetik tablo da düzeliyor..İşte bu ”başka sorunlardan kaynaklanan geçici diyabet durumuna” sekonder diyabet diyoruz..Bazen de sekonder diyabete kullanılan bir ilaç yada hormon neden olabiliyor..Ama en çok karşımıza çıkan sekonder diyabet nedenleri: Cushing sendromu, grade 3 ve üzeri karaciğer yağlanması, böbrek yetmezliği, pankreatit, pankreas kanseri, tiroid bozuklukları, siroz, vb hastalıklar ile bazı ilaçlar ve steroidlerdir..

    Özetle;

    ** Kan şekeri yüksek olan bir hasta geldiğinde önce tam kapsamlı bir check up’dan geçirilmeli ve sekonder diyabet ihtimali ekarte edilmelidir..

    ** Ardından bu hastanın C-Peptit, İnsülin, Anti-GAD, IAA ve ICA değerlerine bakılmalıdır..

    ** Daha sonra da teşhis konmalı ve tedavi düzenlenmelidir..

    Doğrusu budur..Ama maalesef günümüzde deneyimsiz hekimler, uçana kaçana tip-2 diyabet teşhisi koydukları insan çoğu insan boş tedavilerle vakit kaybediyor ve bu işten çok zararlı çıkıyor..Organlarını ve hatta hayatını kaybeden insanlar var yanlış teşhisten..

    Bu arada şunu da belirteyim:

    LADA türü diyabete sahip olan hastalar eğer D vitamini ile insülini beraber kullanırlarsa, beta hücre kaybını önleyip hastalığın ilerlemesine mani olabiliyorlar..İnsülin gerçekten hayat kurtaran bir madde..D vitamini ise adeta bir yaşam iksiri..Birçok otoimmun hastalıktan ve 50’ye yakın kanserden koruyor..Hergün yeni bir mucezesini öğreniyoruz D vitamininin..Eskiler boşuna ”güneş girmeyen eve doktor girer” dememişler demekki..

    http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19488999

  6. Eyüp Bey şaka gibi sanki benden bahsettiniz 😀

    siz yazarken buyrun benim diye bağırasım geldi:d Bana da 26 yaşında teşhis kondu şimdi 27 yim şişmana değilim minyon zayıf bir kadınım ama önce tip 2 dediler sonra bir doktor tesadüfen baktı ve cpeptitin düşük dei bu yazdıklarınızdan istedi ama devlet hastanesinde ben o doktoru bulamadım randevu almak o bu herşey bintane sıkıntı olunca bende o hastanedeki il randevu alabildiğim doktora gittim taaammm yaaa sen tip 1sizn dedi 😀 şimdilerde uzun süreli ünsilin kullanıyorum glarjin lantus ama ha1c bu son testte ama kafam karıştı açıkcası neyim acepaa 😀

    eneee sabah sabah öğrendiğime bak ama iyi oldu ne iyi etmişimde ben bulmuşum bu bloğuuu 😀

  7. evet esra hanım 😀

    ama yazdıklarımı tekrar okuyunca hiç bir şey anlamadım. sanırım mutluluktan harfleri yemişim 😀 heyecandan yeni bişey öğrendiğimde alelacele konuya girmeye çalışıyorum 😀

    sabahtan beri aranıp duruyorum. neyse bu yakınlarda doktora gidicem. ona sorucam bu konuyu. ama pek de yeterli olacağını sanmıyorum. neyse zaten doktor değiştireceğim. öğrendikçe aktaracağım tabiii 😀

    birde doğan görünümlü şahin espirisi pek hoştu. ama benim aklımda lada marka arabalardı vardı eskiden. onlar geldi. ne yalan söyliyeyim 😀

    • Yeliz Hanım,

      Anladık yazdıklarınızı. Arka planda baktım anlamak zor oluyor, yoruma el atıyorum yoruma 🙂 . Siz de fark etmişsinizdir.

      Lada marka kırmızı arabaları unutmak ne mümkün 🙂 .

      sevgiler

  8. Öyküm Hanım ve Eyüp Bey,

    Yaklaşık 1 yıldır tip1 diyabetliyim ancak diyabetle tanışma hikayemin altına yazılan yorumlardan sonra kafam karıştı.

    Arkadaşlarımızdan biri Tip1,5 diğer adıyla LADA olan tipten olabileceğimi söylediler, kendi doktorum hiç böyle bir durumdan bahsetmedi ve doktoruma da çok güveniyorum. Ama yukarıda yazılan bazı belirtilere de uyuyorum: 25 yaşındayım, zayıfım, tip1-tip2 arasında karar verilememe durumu yaşadım v.b

    Sormak istediğim şu; yaklaşık 1 yıldır tip1 diyabet olarak 12 saat etkili tek doz lantus insülini tedavisi uygulandı, eğer tip 1,5 isem bu yanlış bir tedavi mi oldu?

    Gerçekten kafam çok karıştı.. 🙁
    Sevgilerle..

  9. slm
    paylaşımları okuyorumda ne karışık bir hastalıktır bu diyabet. bendede bştan ne olduğu pek anlaşılamdı. anti-GAD antikoru, adacık antikoru testlerini yaptırdım. anti-GAD antikoru pozitif çıktı, adacık antikoru ise zayıf pozitif çıktı. sonuçta tip 1 dedi doktor. madem testle anlaşılıyor neden bazı doktorlar test yapmaz. işi zora sokarlar

  10. Bana lada diyabetlisin dediler ,2 senedir tip 2 biliyodum ilaclarla falan hala a1C degerim 6.5 falan,anti gad falan alayi pozitif ama c peptid aclik 1.9, aclik sekerim 150 toklukta 140 civarinda son gunlerde ,simdi ben neyim lada isem neden ilaclar etki ediyo hatta gecen gun 70 e dustu ,C peptid im neden yuksek insulin yapmalimiyim yapmamalimiyim bide insulin cok acitiyomu

  11. apollon yalnız tip 1 in ladası falan varmış o biraz daha iyi diyolar bence bide onu sor istersen ama şundan eminim yinede bu ayrımları bi prof yapması lazım,dünya kadar dr a gittim kimisi mody dedi kimisi tip 1 dedi kimisi lada dedi kimisi tip 2 dedi,kimisi geçer zamanla dedi herkes bişeyler üfürüyo ,yoruldum valla ya

  12. 4 yaşında kızım var. 2 ay önce tip1 teşhisi konuldu. Gen testleri devam ediyor tip 1,5 olma ihtimalide var. Şu anda diyetle insilünsüz devam ediyoruz. Oto Antikor testimiz negatif çıktı. Kızım yattığı zaman ilk bir saat terliyor, sonra terleme olmuyor. Bu durumu yaşayan var mı?

  13. Merhabalar, yazınızı okudum çok etkilendim. Ben 21 yaşında ebelik öğrencisiyim bundan 2 ay önce tesadüfen şeker hastası olduğumu öğrendim. Öğrendikten 20 gün sonra Gülhane Eğitim Araştırma hastanesine geldim ve 1 hafta hastanede yattım. HbA1c 10.2 açlık kan şekerim198 tokluk 260 çıktı. Olası tip1 diyabet tanısı konuldu. Bugün Adacık hücre antikorlarım çıktı ve negatif görünüyor. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Günde4 defa insülin oluyorum açıklarım çok düşük bazen hipogisemiye giriyorum. Tokluk sekerlerim 160 mg\ dl üzerinde yardımcı olursanız çok sevinirim.

Eyüp Aybek için bir cevap yazınCevabı iptal et

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Diğer yazılar

%d blogcu bunu beğendi: