Tip-1 Diyabetle 94 Yılında Tanıştığımda 6 Yaşındaydım

Sizden GelenlerTip-1 Diyabetle 94 Yılında Tanıştığımda 6 Yaşındaydım

Tip-1 Diyabetle 94 Yılında Tanıştığımda 6 Yaşındaydım

Merhabalar,

Anlatacaklarım çok uzun, belki de roman olur. Ben yine de anlatayım. Belki yayınlarsınız.

88 yılının Ekim ayında dünyaya geldim Ankara bozkırında. Babam TRT Radyosu’nun karakol komutanlığını yapıyordu. Benliğimi ilk defa 4-5 yaşlarında silah sesleriyle uyandığımda hissettim Van-Başkale. Babam dağa çıkarken hep ağlardım.

Ve Bartın işte tam da burasıydı benim bu hastalığa yakalanmam 6 yaşındaydım. Her gece yatağa ıslatmam sonucu annemden yiyeceğim azarı düşünürdüm sabahları. 1 ay kadar bu böyle devam etti. bir doğum gününe gittik. Koskoca bir pasta vardı ve ben onu yedim. Siz deseniz 3 dilim ben diyim 4 dilim.

Sabah azar yemeyi beklerken şiddetli karın ağrısıyla bağırmaya başladım. Kız kardeşim yeni doğmuştu o sıralar. Babam karakoldan çağrıldı annem tarafından. Doğruca Bartın Devlet Hastanesi. Yıl 1994. İlk müdahale olarak bir dekstroz serum takıldı. Serumun damlalarını sayarken 6 yaşında ağrılarım artıyordu. Bundan sonrasını hatırlamıyorum.

Bana anlatılanlara göre bir çocuk doktoru tarafından glikoz testi yapılmış. Şekerim 440 çıktığında direk olarak GATA’ya sevk edilmişim. Ambulans şoförü olmadığından babam beni karakol yardımcısıyla Doğan L arabamızla Ankara’ya götürmüş. Arabaya bindirildiğimi ve hemşirenin serumu nasıl değiştireceğini babama anlattığını duydum. Ankara girişinde bir polis ekibi tarafından durdurulduk ve babam kimliğini gösterdi. Doğan L arabayla 225 km/h radara girmişiz. Hemen anons edildi telsizlerden ve devam ettik biraz gittikten sonra 2 adet motorlu polis GATA’ya kadar bize eskortluk yaptı.

İşte benim mücadelem başladı.

Gözümü açtığımda bir-iki gün geçmişti galiba. Başımda değişik aletler. Hatırlıyorum çok büyüklerdi. Tansiyonum, şekerim ölçülüyordu. Hastanede çok zor günler yaşadım. Tam 1 ay boyunca hastanedeydik. Her gün tıp öğrencileri, annem, babam ve ben derslere katılıyorduk. Diyabet eğitimini tamamen aldılar diyebilirim. Her gün büyük bir iğne ile insülin yapılıyordu. Günde 2 defa. Her yemekten önce sonra idrar ölçümleri ve not alınıyordu. Bütün yiyeceklerim tartıda tartılarak veriliyordu.

Babamın mesleği dolayısıyla 2-3 sene aralıklarla okul değiştiriyordum. Her gittiğimiz yerde öğretmene resmen eğitim veriyordu annem ve babam. Üniversiteyi kazandım. Her şeyim altüst oldu. Öğünlerim ders saatlerim vb sorunlar yaşadım. Arkadaş ortamım bu hastalıktan dolayı hiç olmadı, olamadı. İçine kapanıktım.

Ve üniversitede ilk defa aşık oldum. Hem de okulun ilk günü.

O kızın peşinden koşarken hayatımı kaybediyordum. Değişik bir psikolojim vardı. İlk defa bira içtim ve sonrası hep geldi. Okulum uzadı. O kızla çok güzel günlerimiz de oldu. Birbirimizi sevmiştik. Ta ki babası devreye girene kadar. Bana bakarak kızına dedi ki; “Koskoca kızsın. Üniversite okuyorsun. Cahil misin bir şeker hastasıyla berabersin?” Çok kırılmıştım, çok üzülmüştüm. Hayatımın en kötü günlerinden birisiydi.

O gece teyzemin kızının düğünü vardı. Ortalığı dağıttım. 70lik bitirmişim. Gözlerimi açtığımda isyan ettim, bağır çağır, hayata küstüm. HbA1c bile ölçülmüyor Şekerim tavan vaziyette tam 2 yıl gezdim. Bu arada her gece alkol, gece hayatı. Hayatımın sınırlarını zorluyordum.

Bu arada diyabetimben.com ile tanıştım. Pompalardan bahsediliyordu. İnsanlar yaşıyordu, gülüyor eğleniyorlardı. Burada okuduklarımla hayatıma bir şekil vermek istedim. ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Sertifika Programı’na katıldım. 4 dönemlik bu program 1 sene sürdü. 3 dönemim başarılı geçti. 4. dönem işleri batırdım.

Tabi bu arada alkole devam ediyordum. Yani öyle 1 bira falan değil. 9-10 kadar içerdim oturduğum da. Paramız olursa viski alırdık. Arkadaşlarımızla rakı içerdik. Bir kızla tanıştım. Tip-1 diyabetli. Canlı canlı pompa gördüm. Eee güzelmiş dedik ve biz de taktık pompayı. O kızla 8 ay güzel bir ilişkimiz oldu. O’nu da çok sevmiştim. İyi kızdı güzeldi yani. İş aradım iş bulamadım. Bir kurye firmasında çalıştım. Günde yaklaşık 50 km yürüyordum. Sonra duyduk ki şeker hastalığı da engel sayılıyormuş. Sizin deyiminizle öncelik. Gittik aldık raporu. Yüzde 46 verdiler. İş bulmam daha kolay oldu. Özel bir kolejde bahçe süpürdüm, kapıda bekledim.

Bu sırada motor aldım. Alkol, yerini gezmeye bırakmıştı. İzmir- Didim-Kuşadası geziyordum. İşin kötü yanı yine yalnızdım. İlk yanlışımı yaptım. 2 bira içip motora bindim. Eve gelip park edene kadar sorun yoktu. Fakat nasıl olduysa elimden kayıp düştü motorum. Dedim ki yanlışı yaptın, artık araç üstünde içmeyeceksin. Buradan sosyal mesajı da verelim.

Bu arada Volkswagen’de işe başlamam 1-2 saat içinde oldu. Bir cv gönderdim, hemen döndüler. Sonunda hesap kitap işleri yaptım. Masa başında bir Fizikçi olarak bu bile güzeldi benim için. Volkswagen’de çok iyi paralar kazandım. Fakat gece hayatım hep devam etti. Alkol, her gün alkol. Gitgide derecesi artıyordu. Ve bir sabah kalktım yeter dedim. Gittim psikiyatriste. Tam 7 sene içki içmişim, bunun son 3 senesi her Allah’ın günü içmişim. Duramıyordum, frenim patlamıştı sanki. Bütün hayatımı burada yazdığım şekilde anlattım adama. Alkol tedavisine başladık. Hastanede yattım 10-15 gün kadar.

Psikiyatr çok şaşırdı benim bu halime. Komple bütün vücuduma bakıldı. Gözlerim dahil hiçbir problem çıkmadı. Doktorlar ölmesem de şu an sürünmem gerektiğini söylerken ben nasıl içki içtiğimi, hangi saatte insülin verdiğimi, 1. biradan sonra nasıl çerez yediğimi ballandıra ballandıra anlatıyordum.

BU YAPTIĞIM ŞEYLER İYİ ŞEYLER DEĞİLDİR DENEMEYİNİZ BEN ÇOK PİŞMANIM.

1 yıl alkol almadım. Bu arada babamın zoruyla Ekpss’ye girdim. Hiç hazırlanmadan tam 90 puan aldım. 1 sene boş boş gezdim ve hayatımın en kötü tercihini yaptım sanırım. Bütün memurlukları yazdım. Memleketim olan Aydın’da sadece hizmetli kadrosu açıktı. Onu da en sona ekledim. Tuta tuta o geldi.

Buraya kadar sigarayı elime bile sürmemiş olan ben sigaraya da başladım. Buraya kadar bir problem yokken diyabetik retinopatiye yakalandım. Sağ ve sol olarak 8 seans lazere girdim. Lazerler sonucunda doktorum ameliyat olmayacağım takdirde görme alanımın daralarak kör olacağımı söyledi. Birkaç doktora daha gittim ve hepsi aynı şeyi söyledi. Ameliyat olalı 1 ay oldu. Bilmeyenler için söyleyeyim ameliyatın adı Vitrektomi. Şu an sağ gözümde slikon var. Gözüm 4,5 numara. Silikon 3 ay sonra alınacak ve gözüm eski haline kavuşacak inşallah.

Gözlerimle ilgili problemim çıktığında korktum, çok korktum hem de. Araştırdım Libre gelmiş. Onu aldım. 640 g almaya niyetlendim fakat ameliyatıma çok para harcadım. Şimdilik bu pompayla devam ediyorum. Seneye nasipse onu da alırım.

Şekerim çok iyi gidiyor. Alkol kesinlikle yok, sigara tek tük arada. Onu da bırakacağım. Kısacası mücadele ediyorum. Yeni doğmuş gibiyim. Hayatım daha da güzel. Umutluyum, mutluyum. Geçmişim bu şekilde benim. Ama tekrar söylüyorum çok ama çok pişmanım. Yaptıklarımı yapmayın.

Eğer Esra Hanım yazımı yayınlarsa lütfen kötü yorumlar yapmayın. Bütün eleştirilerinize katılıyorum. Yapmamalıydım. Hayatımı kısalttım resmen. Bundan sonra çok dikkat edeceğim. Çünkü bu hayat benim ve sağlıklı yaşamayı çok istiyorum yapacağım da.

Herkese sağlıklı günler dilerim.

Mustafa

5 YORUMLAR

Bir yorum yapın.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Diğer yazılar

%d blogcu bunu beğendi: