SGK ve Sağlık Bakanlığı’na Sesimizi Duyurma Zamanı!

Haberler&GelişmelerSGK ve Sağlık Bakanlığı'na Sesimizi Duyurma Zamanı!

Important-iconDeğerli Arkadaşlar,

Bugün yani 26 Ekim 2013 Cumartesi günü önemli uzmanların katıldığı bir toplantı gerçekleştirdik.

Toplantımıza değerli zamanını ayıran Sirkeci SSGM Müdürü Sn Suat Güneş‘in bir önerisi vardı. Biz tip-1 diyabetlilerin kan şekeri ölçüm çubuğu ve insülin pompası ödemelerinde önemli sıkıntıları var. Ve biz Suat Bey’e birçok konuyu ilettik. Ancak maalesef yapabilecekleri konusunda çaba harcayabileceğini söylerken, yapamayacakları konusunda bizim nerelere başvurabileceğimizi söyledi.

Örneğin; ben yetişkin bir tip-1 diyabetli olarak günde minimum 10 kez ölçüm yapıyorum. Ya da kan şekerim yüksek veya düşükken bu ölçümler 15-20 kezi buluyor. Ancak Sağlık Uygulama Tebliği’ne göre biz yetişkin tip-1 diyabetliler devlet destekli günde 5 kez ölçüm yapabiliyor. Devlet destekli derken maalesef % 100 bir destek değil. Kutu başına yine 15-20 TL fark ödüyorsunuz.

Yani daha anlaşılır şöyle anlatayım. Yazarken bile kafam karışıyor. Benim kullandığım kan şekeri ölçüm cihazının stribinin perakende fiyatı 35 TL kadar. Devlet bunun 20 TL civarında ödemesini kendisi yapıyor. Kalan 15 TL gibi bir rakamı da bana ödetiyor. 3 ayda 9 kutu için 135 TL fark ödüyorum. Ancak bu 9 kutu 3 ay bile yetmiyor. 2 ayda bitiyor. Bazen 1,5 ayda. Strip yazdırma zamanını bekleyene kadar aldığım striplerin perakende parası olan 35 TL her 1 kutu için benim cebimden çıkıyor. Mesela ben bu son 3 ayda striplere toplamda 345 TL ödedim.

Peki bir de insülin pompası konusu var. İnsülin pompası sensörlü ve sensörsüz olmak üzere 2 türlü. Ancak her iki pompa için de devlet 3500 TL gibi standart bir ödeme belirlemiş. Sensörsüz pompada hasta 1500 TL fark öderken, sensörlü pompada 5.000 TL gibi bir fark ödüyor. Sadece pompayı almak ta yetmiyor. Rezervuar ve set ödemeleri ve CGMS ödemeleri de 3 ayda 1 kez ciddi bir şekilde belimizi bükmekte.

Eskiler derdi ki bu hastalık zengin hastalığı. Ancak ülke ekonomimize ve gelir durumumuza baktığımızda biz orta gelir ve alt gelir grubu aileler bu özen gerektiren hastalık için aile ekonomimizi de mahvediyoruz.

Artık bu kadar büyümüş ve birlikteliğimiz artmışken ses çıkarma zamanı. Lütfen dilekçeleri doldururken sakin bir dille, kendi durumumuzu ve neye ihtiyaç duyduğumuzu tane tane yazalım.

E-mail gönderimi için: 

gsstibbimalzeme@sgk.gov.tr, gssizleme@sgk.gov.trgssilaceczacilik@sgk.gov.tr

gsssaglikhizmet@sgk.gov.tr Lütfen bu maillerin hepsine SGK ödemelerinde ne tarz sıkıntılar yaşıyorsak güzel bir dille yazalım.

Linkle online bilgi talebi formu içinse:

http://bilgiedinme.saglik.gov.tr/ linkine bilgilerinizi giriyorsunuz. Belirttiğiniz mail adresinize bir onay maili geliyor. Maildeki linke tıklayınca açılan sayfada Gerçek Kişi Başvuru Formuna tıklayarak iletmek istediklerimizi yazabiliyoruz.

Mail ve linkten form gönderen herkes lütfen bu yazıya yorum yapsın. En azından ne kadar ses getirebileceğimizi görürüz.

Ben sensörlü insülin pompası, yetişkin tip-1 diyabetlilere daha fazla strip alma hakkı ve tip-1 diyabetimiz şu anda maalesef sonlanmayacağı için her insülin, strip ve insülin pompası set alımlarında sürekli reçete ve evraklarla uğraşmak istemiyorum. Zira tip-1 diyabet şimdilik sonlanamıyor. Ve ben neden her seferinde rapor yenileme, reçete yazdırma ya da insülin pompası setlerimin ödemesi için 3 ayda bir neden SGK’ya gitmek zorundayım.

Daha farklı kanallar bulan arkadaşlarımız olursa lütfen yine yorum olarak yazsınlar.

BİZ BİR OLURSAK BAŞARIRIZ… (Görsel kaynak: iconarchive.com)

 

18 YORUMLAR

    • Yenigül Hanım,

      Gerekli düzeltmeyi yaptım. Link çalışıyor. Uyarınız için teşekkürler. Linkte bir sorun varmış.

      Ben farklı yollar bulunca haber veririm ama mailleri gönderelim bu süreçte.

      sevgiler

  1. 42 yaşındayım 14 yıllık şeker hastasıyım saatim saatimi tutmuyor 3öğün insülin kullanıyorum şekerim 450 570 lerde bitkisel ilaç diyorlar alıyorum hastanelik oluyorum ne derlerse yapıyorum devletin yardım etmesini istiyorum allah kimse başına vermesin ne onduruyor nede öldürüyor rabbim sabır versin

  2. esra hanım ben mail attım stirp konusu üzerinde durdum ama ayrıca bir mail daha atacagım ve çevremdekilerede attıracagım diyabetli yakını olarak sizde öyle yapın.

  3. Herkese Merhaba,

    Ben de maillerimi gönderdim. Bakanlığın sitesinden de ilgili formu doldurdum ve gönderdim.

    Umarım emeğimiz bir sonuca varır.

    sevgiler

  4. Herkese Merhaba,
    Tam 48 yıldır tip-1 diyabetliyim.Önce Bursa İktisat,sonra İzmir-Ege Mühendislik Fakültelerinden ayrılarak Ankara Ü. Veteriner Fakültesine gittim ve halen Vet. Hekim olarak kamuda görev yapıyorum.Uzun bir zamandır sizleri izliyorum.Birbirinizle olan bilgi alışverişlerine ve yardımlaşmalarınıza hayranım.
    Birkaç ay öncesine kadar diyabetle kardeş gibi geçiniyordum.Ancak,nisan ayında bir dikkatsizlik sonucu tabureye oturulurken sağ ayağımın orta parmağı üzerine darbe aldım.Tırnağım kalktı ve kanadı.O güne kadar vücudumun herhangi bir yerinde oluşan yaralanmalarda iyileşme çok çabuk gerçekleştiğinden önemsemedim.Ayakkabımı giyerek çalışmaya devam ettim.Bu arada İzmir Katip Çelebi Ün. Araştırma Hastanesine de kalp-damar ile ortopedi bölümlerine kontrole gidip geliyordum.Ortopedi deki genç bir prof. uzaktan bakarak “Rifadin kullanın,her gün bir ampul kırıp üzerine dökün” demekle yetindi.Kalp-damar cerrahisinde ise dobler çektirildi,kan tahlillerim yaptırıldı.Damarlarımın durumunun iyi sayılabileceği ama 48 yıldır şeker hastası olmam nedeniyle yine de kan sulandırıcı olarak Ecopirin ile Epatel adlı ilacın her gün kullanmam yanında,günde en az 40 dakika yürüyüş önerildi.
    Bu arada ayağımdaki o küçük tırnak yarası iyileşmedi.Kurumaya başladı,kangrene dönüştü.Bu dönem içerisinde gittiğim hastane ve doktorları saymıyorum,çünkü çöken sağlık sistemi içerisinde hepsi de küsmüş durumdalar ve hastalarla ilgileri hiç yok desem, yalan olmaz.Yıllardır tanıdığım bir ortopedist arkadaşıma güvenerek parmağımı kestirdim ve önerisi üzerine de hiperbarik oksijen tadavisine başladım.Ancak amputasyon sırasında hastane mikroplarından ikisine yakalanmışım,yoğun antibiyotik tedavisi uygulanması reçete edilmediğinden 2-3 gün içerisinde ayağımın üzerine basamaz oldum.Tabanım iltihap doldu.Benzer durumlar başından geçen bir Diyabetlinin önerisi üzerine, Bursa Acıbadem Hastanesine gittim.Yoğun antibiyotik tedavisine başlanıldı.Kalp-damar cerrahi bölümünce bacağımın anjiyosu çekildi.Damarlarımın açık olduğu gözlenince ortopedi bölümünde tedavimin devam etmesi önerildi. Yine tanıdığım bir profesörün önerisiyle 9 Eylül Üniversitesine gittim,beni yatırdılar.Bir ay çeşitli antibiyotik uygulamalarından sonra sadece 3 parmağım ampute edilecek iken sağ ayağımı topuğuma kadar kestiler.Ampute işlemi sırasında orada da hastane mikrobu bulaştırdılar.Bir ay daha hastane de yattıktan sonra viziteye geldikleri bir gün,” Yarın sabah ayağını diz altından keseceğiz,enfeksiyonu önleyemedik” demeleri üzerine tartışarak taburcu oldum.Hastaneden çıkıp eve geldiğimde kapı önünde düşerek ampute ayağımdaki yaranın patlamasına neden oldum.Yine bir diyabetli hastanın önerisiyle Celal Bayar Üniversite Hastanesinde bir Ortopediste başvurdum.Yaranın temizliği yapıldı,yeniden dikildi.Ancak düşmemin yaptığı tahribat yüksek olunca on gün sonra yeniden temizlenip dikildi. Şu an evde istirahat ediyorum ve yaranın kapanmasını bekliyorum.
    Anlattıklarımdan anlayacağınız üzerine şu an Türkiye’de diyabetik yara ve ayak tedavisi üzerine kurulan bölge tedavi merkezleri bulunmamaktadır.En son Şifa Hastanelerinden İzmir Basmane Hastanesin de sadece bu konuda tedavi ünitesinin açıldığını duydum,gidip görmedim.
    Yurdumuzda kanayan ve tedavi bekleyen ekonomik,kültürel,siyasi v.b. birçok yara yanında sayıları az olan diyabetlilerin sesini duyan olur mu, bilemiyorum.
    En iyisi, bizler buradan tecrübelerimizi,duyduklarımızı ve öğrendiklerimizi paylaşmaya devam edelim derim.
    Hepinize saygılar,sevgiler.

  5. Esra Hn,
    Tip1 diyabetli annesiyim . Belirtilen adreslere sıkıntılarımızı dile getirdim. İnş. çözüm bulunur. Veeee bugün yazdırdığımız reçetemizdeki stripler için tam kutu başına 45 TL fark istendi. Abbott Optimum Plus kullanıyoruz. Bunu 3 aylık ihtiyacımız olan 9 kutu olarak düşünürsek dehşet bir rakam… :/ Diğer markaların striplerini SGK nın ödediğini ama optimum striplerinin sadece 15 tlsinin ödediğini öğrendim bugün.. Bakalım geçen diğer günlerde karşımıza neler çıkacak.. 26 Ekim de Dr. Serap hn da dediği gibi olay kendi başlarına gelse onlarda bizim gibi uğraşsa belki olay farklı olacak …. 😀
    Şeker çocuklarımız bunu haketmiyor bu çocuk halleri ile nelerle savaşıyorlar halbuki ….

26 Ekim’in Kritiği « DiyabetimBen.com için bir cevap yazınCevabı iptal et

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Diğer yazılar

%d blogcu bunu beğendi: