Hollanda’da Son Günümüz ve Tip-1 Diyabet

Tip-1 Diyabetimle YollardaHollanda'da Son Günümüz ve Tip-1 Diyabet

10 Eylül’de Hollanda’ya gelmiştik. Ve maalesef ilk gün telefonumu kaybettim. Dolayısıyla ilk günümüz de biraz sıkıntılı geçti. Otele zamanında gidemediğimiz ve o anda oteli de düşünemediğimiz için otelimiz iptal oldu. Ve kuzenim bizi Rotterdam’daki evinde ağırlamak durumunda kaldı 🙂

Şu an saatler 10:18, Utrecht’te bir oteldeyiz. Dün geldik Utrecht’e. Gün boyunca yürüdük ve birçok mekana girdik çıktık. Bugün ise son günümüz. 16:00’da Eindhoven Havalimanı’ndan Sabiha Gökçen’e uçacağız. Ve keyif yapıp dinleniyoruz 🙂

Ortalama dört gün boyunca tatilimiz oldukça keyifli geçti. Amsterdam, Rotterdam, Den Haag ve Utrecht olarak Hollanda’nın dört önemli şehrini gezmiş olduk. İlk kez yurt dışında çıktığımız bu kadar yeri de gezdiğimizi de belirtmeden geçemeyeceğim.

Instagram ya da Facebook üzerinden bana yazanlar oldu. Bir şeye ihtiyacınız olursa bize ulaşın diye ama telefonumu kaybetme dışından sıfır hasarla tatili doya doya yaşamış olduk.

Öncelikle şunu söylemem lazım; Hollanda özellikle kırmızı et odağında oldukça başarılı. Zaten hiçbir şeyi yeme kısıtımız yok. Uygun miktarda yediğimiz ve insülin miktarını doğru ayarladığımız sürece sıkıntı olmuyor. Ancak Amsterdam’daki ilk gün o kadar yedim ki anlatamam size. Az miktarda insülin, bol yemek ve bol yürüyüş 🙂 Kan şekerinin de hep yolunda gitmesi. İşte bu anlar beni en fazla mutlu eden anlar.

Özellikle tatile çıktığınızda insülin miktarlarınızı lütfen tekrar gözden geçirin. Gereksiz hipoglisemilerle uğraşmanızı istemem.

12003188_10153547424335138_6331493847965981068_nKan şekeri ölçümü, insülin pompasından insülin gönderimi gibi anlarda etraftaki kimsenin dikkatini çekmiyorsunuz bile. Türkiye’deki garip ve meraklı bakışlardan burada eser yok. Zaten her türlü özgürlüğün maksimumda olduğu ve insanlara kendi hayatlarını nasıl yaşayacaklarına dair seçme şansının verildiği ancak suç oranının da oldukça düşük olduğu bir ülke burası. Darısı bizim başımıza demeden ve sosyal bir mesaj vermeden de geçemeyeceğim.

Tek dikkatimi çeken detayın tatlandırıcılar olduğunu belirtmek isterim. Ben her yere Splenda ile gitmeye alıştım. Ancak gittiğimiz ülkelerdeki tatlandırıcı içeriklerine bakmadan ya da denemeden geçmiyorum. Ancak burada sükraloz içeren tatlandırıcı bulmak biraz zor. Halen yapay tatlandırıcılar kullanılılıyor. Yani; siklamat, maltitol, aspartmam gibi. Şu an için sükraloz ya da İngilizce sucralose içeren tatlandırıcılar daha masum ve en zararsız olarak görülüyor.

11214246_10153547423200138_1233659514621249515_nUtrecht’e geldiğimizde ise harika bir çikolata dükkanı keşfettik. Şekersiz yapılan çikolatanın içindeki tatlandırıcıyı normalde tercih etmesem de sırf tadını merak ettiğim için satın aldık çikolatayı. Ben beğenmedim ama Eşref sevdi 🙂

Umarım keyifli ve daha regüle kan şekeriyle güzel tatiller geçirmiş ya da geçirecek olursunuz 🙂

 

14 YORUMLAR

    • Mert Bey Merhaba,

      Red light’a gittik. Yarın elimden geldiğince anlatmaya çalışırım. Eve yeni geldik. İstanbul’a yeni döndük 🙂 Baya yorgun ve üzerimden atamadığım son günün gerginliği var. Gergiliğin sebebini de anlatırım 🙂

      sevgiler,

    • Mert Bey Merhaba,

      Diyabetimben.com’da seyahat detaylarını paylaşmıyorum. Aslında kısa bir yorum olarak sizin için yazacağım. Uzun bir yazı beklemezseniz sevinirim 🙂

      Sevgiler

    • Mert Bey Merhaba,

      Bizim Hollanda’ya gidene kadar beğendiğimiz bir ülke yoktu 🙂 Aklımız Hollanda’da kaldı diyebilirim.

      En dikkatimizi çeken her yerin yeşil ve bozulmamış olmasıydı. İnsanlar birbirleriyle iletişim kurmayı çok seviyor. Kanal boyunda bir mekanda otururken bu detay dikkatimizi fazlaca çekti. Teknesiyle kanalda gezenler karadakilerle selamlaşıp şakalaşabiliyor.

      Amsterdam’da yapılması gereken her şeyi yaptık ve denedik. Rotterdam’da, Den Haag’ta ise kısa süreli gezintilerimiz oldu. Her yer Türk dolu ama Rotterdam’da daha fazla. Son gün Utrecht’te ise turistten uzak bir günümüz oldu. Bol bol gezdil ve yedik.

      Özgürlük en önemli kavram. Ama kuralların da daha fazla hayatın içinde olduğu bir ülke. Ancak insanı bazı anlarda bu kurallar rahatsız edebiliyor.

      Anlatacaklarım bu kadar 🙂

      Sevgiler

  1. merhaba tip 1 de ikinci yılım size ılk yıl yazmıştım şeker ölçme cihazı konusunda yardımcı olmuştunuz şuanda acua check performa kullanıyorum makınem iki yaşinda 🙂 artvıne gıttım yaşamımı orada tatıl yapar gıbı 2-3 ayda bır gıdıyorum eskışehırde yaşıyorum eskışehıre geldığımde inüsilin günlük doktorumun tavsiyesı 12×3 mg ben günlük toplamda 26-28 mg kullanıyordum şuan inüsilini bir aydır unuttum kafamı karıştıran şeker dengesizlığı eskışehirde inüsilin vurmadığım gün 300 çıkıyor artvınde köy havası orman içi sayılır bırde günde iki saat çam sakızı çiğniyorum şeker 110-200 arası tek sorunum 110-200 arası oynar olması inüsilini kullanmıyorum eskışehire doncem yıne şeker 300 lere çıkacak dıye korkuyorum artvınde yaşamak için ev yaptırıyordum sorunlar çıktı bıraktım kalacak ev var ama eskışehirdekı yaşam kolaylığı yok artvınde ha bu arada çam sakızı denedınızmı bılmıyorum denıyen pek yok sanırım doktoruma getırdım bılmıyor çam sakızı getırdım dedığımde özür dilerım doktorum ben ağda yapmıyorum dedı çok utanmıştım:) bu bahsettığım sakız oyle değıl piyasasıda çok yüksek gurcistandan getırıp satanlar var

    • Süleyman Bey Merhaba,

      Yorumunuzu görmek sevindirdi.

      Artvin’de hiç insülin yapmamanız ilginç ve riskli olmuş. Her şey yolunda gittiyse sorun yok elbette.

      Çam sakızı biz kadınlar için de ağdadır 🙂 Ama biliyorsunuz; tip-1 diyabeti tedavi eden bitki yok ama şeker dengesine yardımcı olan bitki sayısı çok az. Tip-1 diyabette ticaret maalesef çok fazla. Ben kendinizi be paranızı riske atmanızı istemem.

      Sevgiler

süleyman tekin için bir cevap yazınCevabı iptal et

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Diğer yazılar

%d blogcu bunu beğendi: