‘Diyabetimben.com’ Deyince!!!

Haberler&Gelişmeler'Diyabetimben.com' Deyince!!!

2012 yılında sizlerle beraber benim de hayatıma girdi diyabetimben.com

Kendimi, tip-1 diyabetimi, doğru bildiğim yanlışları, herkesin tip-1 diyabetinin birbirinden farklı olduğunu ben diyabetimben.com ile öğrendim.

Peki ya sizler? Diyabetimben.com hayatınıza girdikten sonra neleri öğrendiniz? Size nasıl bir faydası oldu? Ya da sadece diyabetimben.com deyince aklınıza ne geldiğiniz sorsam?

Sizden alacağım cevaplar benim için çoook değerli. 17-18 Eylül’de katılacağım Türkiye Dijital Sağlık Zirvesi’nde cevaplarınızı herkese okuyor olacağım.

 

12 YORUMLAR

  1. Blog ve sevgili Esra 22 yillik diyabet hayatimda dönüm noktası.

    Bana kattigi bilgiler ve bu blog sayesinde kazandığım değerli, gerek diyabet gerek diyabet yakini dostlarım.

    Hep birarada olmak dileğiyle sevgiler. ..

  2. Diyabetimben.com deyince aklıma direk olarak Esra Avcı geliyor.Tecrübelerini çekinmeden bizimle paylaşan,dost,uzakta da olsa yakınımızda gibi olan,görmeden sevdiğimiz bir insan….

  3. merhabalar ablacım bana en önemlisi karbonhidrat saymadan insülin pompasını kullanmamın pek faydalı olmadıgını gösterdi. en azından haftada bir gece 03.00 gibi kalkıp şekerimi ölçmem gerektiğini gösterdi yani kendime bakış açım değişti diyebilirim en güzelini unutmayalım sürekli kıvrılan dikey set problemimi senin sayende çözdüm mine hanımla tanışıp ani böyle bunlar en önemlileri benim için.

  4. Çok hastayım ben deyip dertlenmemeyi, sevdiklerimi eğitmem gerektiğini, normal bir hayatımda olabileceğini, aslında ölçüsünde ve zamanında çok şeyle beslenebileceğimi, sağlık çalışanlarının bazılarının benden daha az şey bildiğini ve yanlış yönlendirebileceğini, çocukların ve ailelerin neler hissettiğini öğrendim. Tip1. İle ilgili güncel tüm bilgiler, sayım yöntemi gibi konuları saymadım bile.

  5. Oğlum düşse benim içim kanar.
    Ve bir gün “oğlunuz diyabet” dediler. “Her gün 7 – 8 kez elini deleceksin, 5 kez iğne yapacaksın.” Ama ben yapamam ki, onun o küçücük parmaklarına, koluna, bacağına, iğneleri nasıl batırayım. 2 yaşında bile değil daha 22 aylık. “Yapacaksın” diyorlar “yoksa, yoksa…”
    İşte böyle bir ruh haliyle tanıştık diyabetim ben sitesiyle. Dipsiz bir kuyuya düşmüştük. Karanlıktı, yalnızdık, korkuyorduk, çok korkuyorduk. Önce “yalnız değilsiniz” dedi site bize. Sıkıca sarıldık. Sonra “çözemeyiz sorununuzu ama yol gösterebiliriz” dedi,” tecrübelerimizi paylaşabiliriz.” Umutlandık. Yeni insanlar tanıdık diyabetimben sayesinde, yeni dostluklar kurduk.
    Hala diyabet benim oğlum. Diyabetimben iyileştirmedi bizi. Ama artık biliyoruz ki yalnız değiliz. Artık kuyu eskisi kadar karanlık değil. Teşekkürler diyabetimben, teşekkürler Esra Avcı

  6. Herkese Merhaba,

    Tip-1 diyabetlilerden hoşlanmayan ben artık tip-1 diyabetlileri sevmeye başladım 🙂

    Çocukları tip-1 diyabetli olan ailelerin yükünü gördüm. Çabalarına eşlik ettim.

    Aslında tip-1 diyabet yönetiminde akranlarımızla birlikte olunca kendimi yalnız hissetmedim ve tip-1 diyabetime daha iyi bakmaya başladım.

    Öğrendim. Çook şey öğrendim sizlerle 🙂

    Ve önemli dostluklar edinmek. Beraber çaba göstermek.

    Sevgiler

  7. Her günün bitiminde bilgisayarın başında diyabetim ile ilgili yeni bir bilgi, bir gelişme var mı diye site site ,haber haber dolaşmayı bıraktırdı bana diyabetim.com. Hazıra alıştım sayenizde:))

    Aslında kendimizin tip 1 diyabetli olmasının, tip 1 diyabetli bir miniğin annesi yada babası olmaktan daha kolay olduğunu öğrendim sitenizden:(((

    Sevgilerime,

  8. Öncelikle herkese merhaba,
    diyabetimben.com çoğu insana göre “sıradan bir blog işte” gibi görünebilir ancak benim hayatımın dönüm noktalarından biri desem kesinlikle abartmış olmam.
    Benim diyabetimben.com’la tanışmam daha sonrasında bu büyük aileye katılmama Dr.Eda CENGİZ vesile olmuştur.
    Kendisine burdan saygılarımı sunuyor, başarılarının devamını diliyorum.
    Tam anlamıyla diyabetin ne olduğunu bile bilmezken bi anda etrafım diyabetli insanlarla doldu, aslında onlar hep vardı.
    Sadece ben bakıp ta göremeyenlerdendim.
    Algıda seçicilik devreye girdi ve etrafımda hemen hemen her gün görüp, konuştuğum insanlar diyabetmiş.
    Bunlar kimler mi;bunu yazarken kesinlikle kendimden utanıyorum ama 1. kuzenim, (tip 1 değil tip 2)
    eski işverenim Hüseyin bey (Tip 1) imiş. Ben onu hiç ölçüm yaparken görmedim desem yalan olmaz sanırım.

    Bazı Tip 1 diyabetliler insanların yanında ölçüm yapmaktan kaçınıyor, bu benim kendi çevremde gözlemim. Ta ki diyabetimben.com’u tanıyana kadar blogtaki arkadaşlarla 1-2 defa bir arada bulunma şansım oldu.
    Onlar hep bir arada olmanın verdiği rahatlıkla ve birbirlerini anlamanın verdiği özgüvenle, kesinlikle bu olayın üstünden gelmişler.
    İzmir’de bir tanışma sırasında bebekleri tip 1 diyabetli olan aileye bir doktor bebeği tip 1’den kurtarabilirmiş, çok kişiyi tip 1’den, kurtarmış yalnız bir muayene 500 tl.
    Esra Hanım onlarla tanıştı, onları bilgilendirdi ve onların ufkunu açtı, bende bu konuşmaya şahit oldum, beni de bilgilendirdi.
    Diyabet gelip geçen bir hastalık değil, bununla yaşamayı öğrenmelisin üstelik tip 1’li isen, yaşaman, öğrenmez yetmez, ezberlemen gerekiyor.
    Eğer tip 1 diyabetli isen, bu blogta yeni arkadaşlar edinebilirsin, senin gibi arkadaşlar, seni anlayan arkadaşlar.
    Ya da sen onları anlamaya çalış ki; Yaşadığın hayatı, günlük koşuşturmayı, ufak tefek, sorunları, sorun etmeyi, belki de bırakabilirsin.
    Ve onların kendi aralarındaki yardımlaşmayı gördükçe, onlardan öğrenecek çok şeyin olduğunu anlayacaksın.
    Hayati bir konu striplerle ilgili bir örnek;
    AAAA lütfen benim stipi kullan senin ki az kalmış, sen alana kadar beraber idare ederiz.
    Kendimde gördüğüm en önemli özelliklerden biri empati duygumun diğer insanlara oranla, daha yüksek olması ama bu blog bana büyüklerimiz bir sözünü yeniden hatırlattı.
    “YAŞAMAYAN BİLEMEZ.”
    Yaşadığını mutlaka sen bilirsin ama yaşadığın çevreninde, sana ve önceliğine dikkatli davranması gerekir.
    Her gün, günde minimum, 10 defa hatta sayısını tutmayacak kadar, kendi parmağını delmek çok, çok, çok, çok, çok, fazla delmek linkteki
    videoda http://www.youtube.com/watch?v=L9WqxbHvwzA olduğu gibi.
    Umarım en yakın zamanda, bu hastalıkta çiçek hastalığı gibi, artık sadece tarih kitaplarında yerini alan, bir hastalık olacak inşallah.
    Bu yazı okuma zahmetine katladığınız için teşekkürler.

  9. Esra Avcı ve Diyabetimben.com benim için bir deniz feneri gibi. Diyabetin yükselip alçalan dalgalarında elimde insülinden küreklerle nefes almaya çalışırken gördüm ki
    onun sayesinde nerede olursam olayım yolum hep aydınlık. Bu aydınlıktan güç alarak kaldırdığımda kafamı, bir de baktım onlarca kürek; birlikte omuz omuza aynı sulardayız. Böylece karaya giden yol ne kadar uzak olursa olsun ıssız olmadı. Hergün “vira” deyip asılıyoruz küreklere yeniden, hep beraber. İyi ki varsın Esra Avcı, iyi ki varsın diyabetimben.

  10. Tam 2 yıl 8 ay önce 3 yaşındaki Oğlumuz Eren’e Tip1 diyabet teşhisi konulmuş; 25 gün hastanede kaldıktan sonra aklımızda ”şimdi ne yapacağız?Nasıl yaşayacağız?Ya bir şey olursa?Ya başaramazsak?” gibi onlarca soru ve içimizde büyük bir korkuyla evimize dönmüş, birşeyler öğrenmek/bir kurtuluş yolu bulmak umuduyla çırpınırken tesadüfen buldum Onu internette! Benim gibi çocuğu diyabetli bir annenin yaşadıklarını, duygularını paylaştığı yazısını okudum önce gözyaşları içinde…Kendimi buldum o yazıda çünkü O da benimle aynı üzüntüyü, aynı korkuları, aynı acıları hissetmişti.Sonra okumaya devam ettim ve yalnız olmadığımı farkettim. Üstelik Tip1 diyabetini kontrol altına almayı, onla yaşamayı başaranlar da vardı! Birileri bunu başarabilmişse biz de yapabilirdik! Karamsarlığımızı, gözyaşlarımızı bir kenara bırakıp öğrenmeye başladık. Diyabetimben.com un bize en büyük faydası bu oldu. Gerisi zaten kendiliğinden geldi. Hastanede başladığımız diyabet zorunlu eğitimimize Diyabetimben.com da devam ediyoruz. Her sabah işte ya da evde farketmez; ilk işim diyabetimben.com u ziyaret etmek oluyor. Hemen hergün yeni birşeyler öğreniyor ya da tüm dünyada diyabet üzerine yapılan çalışmalardan, yeniliklerden haberdar oluyoruz.
    Blog artık sevinçlerimizi üzüntülerimizi paylaştığımız samimi bir ortam oldu bizim için. Sevgili Esra Avcı yı şaşılacak bir şekilde tanımadan sevdik! Onun samimiyeti sanki bilgisayar ekranından hepimize, tüm blog üyelerine geçiyor. Sürekli bir bilgi ve deneyim alışverişi içindeyiz hepimiz ki bu da diyabetli yaşantılarımızı inanılmaz kolaylaştırıyor, bizleri rahatlatıyor. Artık iyi günde kötü günde birbirini destekleyen kocaman bir ailemiz var ve ben bu aileyi seviyorum.
    iyi ki varsın diyabetimben.com! Herşey için sonsuz teşekkürler Sevgili Esra Avcı!

    sevgilerimle

Bir yorum yapın.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Diğer yazılar

%d blogcu bunu beğendi: